“Faniyim, fani olanı istemem, Acizim, aciz olanı istemem, Ruhumu Rahman’a teslim eyledim gayr istemem, İsterim, fakat bir Yar-ı Baki isterim, Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim, Hiç ender hiçim, fakat umum mevcudatı
Sus gönlüm… Çok dile getirme. Sen dile getirdikçe gönlün daha da coşuyor, daha meraklanıyor ve beklemek daha da zorlaşıyor. Sus gönlüm… Çok laf etme. Az söyle ki işimiz olgunlaşsın. Az söyle ki Hakk’a karşı yanlış kelâm çıkmasın. Sus gönlüm… Bir elif miktarı sus… Az kaldı bahara. Dayan gönlüm. Denizin içinde meydana gelen görünmeyen dalgalar gibi yüreğin biliyorum. Beklemekten başka çare olsaydı, seni durdurmazdım… İnan bana… Ama yok. Başka çare yok. Unutma ki ilaç bile beklemeden tesir etmez, çiçek bile vakti gelmeden önce açmaz… Sus gönlüm… Bu kışın bahara dönünceye kadar. Bu gece gündüz oluncaya kadar. Uzak yollar yakınlaşıncaya kadar. Bu sıkıntının ardından ferahlık gelinceye kadar. Ve yüzümüz vuslat gözyaşlarıyla ıslanıncaya kadar sus… Sus gönlüm… Seni senden daha iyi bilen Rabbinin hükmü vuk’u buluncaya kadar. Sus gönlüm. Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus. Sus gönlüm… Her susuşun bir cevap olsun. Her susuşun, sabrın olsun. Her susuşun, duan olsun. İçten yakarışının adı olsun susuşun; bekleyişinin, umut edişinin, inancının… Özlediğin şeylerin vurgusu olsun, susuşun..
Üç harf yan yana kaç şekilde gelir, bilir misin?
Aşk dersin, sen dersin, ben dersin.
Sen ben biter; biz dersin
Gün gelir, git dersin.
Peki, dur kelimesinden haberdar değil misin?
…Dur demeyi bilmez misin?
Git demek kolay
Dur diyebilecek kadar yürekli misin?
Can Yücel
Çoktandır kalemim yazmıyor,kelamım suskun.Tüm suskunluğumu cümlelere dökmek için kelimeler beğeniyorum,hiçbir kelime cümle oluşturmuyor.. Suskun kalmanın sırrı nedir diye düşünürken,sevgi medeniyetinin hakimi yürek dile geliyor.Suskun yürekleri tefekküre davet ediyor Ruh beden ülkesinin başkenti,bedene yön veren sultan… Beden bir kafes ise ruh sanki kuş mesabesindedir,ruh özdür… Kuşsuz bir kafesin bir anlamı yoksa ,ruhsuz bir beden geçicidir… Ruh ve beden birlikte canlıdır,birlikte can verir.Cananda ruh sayesinde canını bulur… İşte bu ruh canını bulmak için bir yola girmişse suskundur,sevgi medeniyetini beden ülkesine hakim kılmak için,suskun kalmak önemli ve değerlidir.. Dile gelen yürek terennümleri karşında bende eyvallah diyorum… ve susuyorum.. Sukutun lal olduğu dem.Aşkı ilahiye kanatlanmak isterken ben,bendeki sus kalmalarımla huzurdayım… Gitmelerim suskun, kalmalarım ağır basarken Aşkı envare ile yanan yüreğimi dide giryan olan gözlerimle nazar etmedeyim… Arzu hale kifayet etmezse lisan susmalı…