İlk önce bakışlarınla tanıştım.
Gözlerindeki parıltıya alıştiı,
ve yalnızlığımı yenmeye çalıştım,
çalistim ama, aramıza koyduğun mesafelere takıldım.
Senin buhranlı gecelerime ışık saçmanı ben mi istedim?
İkide bir karşıma çıkmanı, elimi tutmanı ben mi söyledim?
Yoksa gönlümün her an seni anmasını ben mi arzuladım?
Ben yalnız bir kuru ümide, bir sıcak sevgiye sarılmayı diledim.
Bir hasret ki, günden güne vücudumu sarıyor,
sanki kör testereyle kalbim parçalanıyor.
Umudunu yitirmiş ellerim tutunacak dal arıyor.
İdrak içinde bedenim hakka yöneliyor.
Sende bir yıldız gibi kaymışsın ne çıkar?
Sevginin kaynagi o, sevmemeye imkan mı var?
Sahte sevgilere kanarak kalmışım bizâr...
Yaradana bir gün dönmemeye çare mi var?
Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...