Titreyen bedenimin acýlý atlasýna yeniden uðradý en güzel sevgili Eylül
Uzun gecelerin göçmen kuþlarý geliyorlar bak yârim, gagalarýnda gül
Susuzluðum geçmedi yýllardýr sana, denize serpilirken aþk denen o kül
Sensiz mutluluklarýn yorgun limanlarýndayým, gel dudaklarýný aþka sür
Eylül’ü karþýlarken yüreðimin köþkünden denize savurdum yaþamýn kýrýk dumanlarýný. Meltemin senfonisi terli bir ayý silkeliyordu dallardan. Iþýltýlý bir karþýlamayla coþkuyu emziriyordu deniz, sen dört duvarlý bir yalnýzlýðýn gölgeli geçiþlerini seyrederken. Eylül’e sürdüm dudaklarýmý, bir türkünün sözleriyle temizlerken yaralarýmý. Baþýboþ martýlarýn ürkek seslerine uzandý düþünüþlerim, anladým ki, Eylül’ü ben sen kadar özlemiþim.
Ben özleminin uzak þehirlerinde sana þiirler biriktiriyorum, sen gecenin aðrýlarýný bedeninden silmeye çalýþýrken. Sen, sesimin kýrýlgan titreþimlerini duymak için çabalarken göçlerimdeki dalgýnlýða anlamlar aramýyorum. Acýlarýn heybesine hüzünleri týkýyorum gülüm, yüküm aðýr ve þu an kulaklarým her þeye saðýr. Daya yüreðini özleme, istersen aç pencereni avazýn çýktýðý kadar baðýr. Sesinin yankýlarý er geç gelir ülkeme, dinledikçe þu gönlüm biraz daha aðrýr.
Denizlere dalan bakýþlarýmý yalarken meltemin okþayýþý, ben kokunun zorlu beklentileriyle sývazlýyorum seni özleyen yüreðimi. Sen bir sahile býrakýyorsun seni bana getirecek ayak izlerini. Kumda sevdanýn yangýný varken, sulardan gözyaþýnýn tuzu çaðlarken ben dalgalý bir kýyýya þiirler yazýyorum, sözlerimi sana getirsinler diye. Kahkahan dökülüyor birden, sessiz çaðrýlarýmýn yankýlarýna kulaðýný týkýyor an ve aþkýn hüzünlü ürpertileriyle doðruluyorum oturduðum taþtan.
Bir düþün çýðlýklarýna isyanlara durunca yüreðin, öfkenin yumruðuyla daðýlýr masallar. Terli bir mevsimdir o an bütün yansýmalar. Daralýr göðsümüz, hiddetle iþbirliði yapar sözümüz, avutmaz olur yalanlar. Anlýk gelgitlerle kabarýr sakin özümüz. Yamacýmýzda açan sevda güllerinin kokusunu çekemeden ruhumuza, uzaklardaki aþka ar gelir nazýmýz. Yangýnlarýn devrilmiþ çýnarlarýna gecenin yeli vurdukça yar, birbirimizin korunu gizlemeye yetmez yaþlarla ýslanan maðrur göðsümüzdeki yasýmýz.
Yollarý ve yýllarý hesapsýz mevsimlere bölerken bir hayalin gemisi uðrardý her gün sevda limanlarýmýza. Yüzüne güzellikler sývadý býkmadan yýllar, en bakir çiçeklerin tozlarýný taþýdý hýrçýn rüzgârlar. Ben yüreðinin eþsiz topraklarýný týrnaklarýmla kazarken, yorgun zemherilerde çok kanadým, yokluðunun yolculuklarýna içimde sen varken hiç çýkmadým. Yaman bir örseleniþti belki de varlýðýn, bir özlemin hazin saatlerine yýllardýr üzülürsün diye bir kez bile bakmadým.
Gözyaþlarýmýzýn yanaklarýmýzdaki iz tarlalarýna sevgiler ektikçe gülüþler yetiþtiririz gizli sarýlýþlarla. Geceler dolu savaklar gibidir, dudaklarýmýzýn titrek alevleriyle sarsarýz bedenleri usumuzdaki özlemli düþünüþlerle. Kandillerde yað tükenir, rüzgâr derin türküsünü anlarla dillendirir ve bir kadýn asil sevgisini her gece gerçeðine verir. Adam saçlarýný okþar aþkýn, gözlerdeki yaþ sevince karýþýr, bir sarýlýþla hýzla tükenen zaman kendi içinde kavrulur.
Sonsuzluðu kucaklamak istediðimiz anlarýn kollarýna hüzün aðrýlarý inince bir gergefin deliklerinden ýlýk ýlýk akar gözlerimiz. Aðrýlý gecelerin nemli bunaltýsý çökünce bedenimize yeli bekler ruhumuz. Yanýk ormanlarýn üzerinden sessizce geçerken kuþlar, toprak yazgýsýyla kanar, kuþlarla birlikte böcekler de bu ani deðiþime aðlar. Bir döngüdür hep yaþanan, anlarýn duruþmalarýndan inadýna yaþamýn gerçekleri aklanarak çýkar.
Yoldukça yaralarýmýzýn kabuklarýný, týrnaklarýmýzýn güçsüz saðrýsýyla yüreðimizi okþar ellerimiz. Kayýp bir tükeniþin þarkýlarýyla geçeriz günleri, dudaklarýmýzdaki hercai mevsimlerle daðlarda kardelenler öksüzdür. Gönül fonumuzdan mutluluk resimleri geçer, sarýlýþlar kendine küskündür. Dualarýmýzýn mýrýltýlarý sevdayla, birazdan geceler sabaha vurur, yankýmýz ayný odada birbirini bulur, aþk, ezilmiþ bir çiçeðin kýrmýzý suyudur, özlemlerle er geç kendini kurutur.
Eðildikçe yorgun baðrýma dünlerin izlerini anýmsatma dudaklarýma. Her fýrtýna öncesi sessizliðimin damarlarýný titretme hüzünlü bakýþlarýnla. Baðlarýmda, ovalarýmda ve gürüldeyerek asýrlardýr akan aþk ýrmaklarýmda bir yer ara kadýn varlýðýna. Okþa en bakir duygularýnla, iliþmeden sevda yaralarýma. Sen yokken, varlýðýnýn bütün resimlerine þiirler yazdým ben, sen dörtnala geçerken iklimlerinden. Her satýrý seni anlatan dizelerimi ezberleyerek otur gül yüreklim gönül tahtýma.
Þifalý gülümseyiþlerinin baðlarýndan rüzgâr topladým yokluðunda ceplerime. Sensiz týkýrtýlý saatlerin diþlilerine taþlar sýkýþtýrdým, doldurulamamýþ günlerin þafaklarýna kahrederek. Gecelerin doyumsuz karelerinde þenlikler yapýyordun oysa sen, aþkýn askerlerine badeler daðýtýrken. Atlýlar geçti seven göðsümden. Kýlýçlandým, oklandým ve burçlara asýldým, görmedin. Seni sevmenin iksirleri dolaþýyordu gövdemde, güneþlerde kavruldum yar, ah ben aþkýn çarmýhlarýnda yine de ölmedim.
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kýzmadýkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadýkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardaðýn önünde eðilir çaydanlýk Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adým bile geçme gurur kapýsýndan; Bardaðý insan bunun için öper daima alnýndan…
Bir mum diðer bir mumu tutuþturmakla, ýþýðýndan bir þey kaybetmez...