Sanırsın yonttuğum sadece mertektir benim değil mi?
Ama değil.. Hiç değil hemde…
Bakman lazım ellerime, gözlerime… o zaman görürsün işte işin aslını…
Ömürdür benim yonttuğum asıl..
Kaç zaman geçti unuttum.. Elimde ki nacak elimin bir parçası gibi şimdi… Merteğini yonttuğum kimi evler yok artık… Zaman aldı onları bağrına… Kimi evlerse hala ayakta bencileyin… Kimilerinin çatısı ise yeni yeni çatılıyor… Yeni seslere, yeni yüzlere, yeni yaşamlara.
Hep bunu düşünürüm her nacağı sallayışımda.. Oysa bilmem hangi mertek hangi evin çatısında.. Hangi yaşama tanıklık eder.. Ama dehşetli bir meraktır bu… Mertek olsam derim, çatılara konsam bir bir dinlesem seslerini çatının altındakilerin. Yüzlerini görsem ve onlar mutlak sevdalı yaşasalar..
Anlatsam bunu başkalarına masal derler oğul… Masala karışmış derler bana. De bakayım bana masala inanmayan gerçeğe inanır mı hiç?
Yonttuğum salt mertek sanırısın değil mi?
Ama değil.
Hiç değil hem de…
Ömürdür yonttuğum asıl…