Sonsuzluğa
Bilir misin ki,
Gece iyi uykuları çektiğimde üzerime,
Bu üşümelerim senden.
Senin yüzünden bu hiç farkında olmadan iç çekmelerim,
Şiirleri arsız bir melankoliyle okumalarım,
Eski kitaplarımı satmalarım.
Kahve içtiğin fincanda dudaklarının değdiği yerden
Değdirip dudaklarımı,
Kendime daha şekerli kahve içimi sunmalarım...
Seni özledim ki,
Sabahlar kokusunu yitirmeye başladı artık.
Kuşlar şehrimizden göçteler.
Çok oldu,
Bir simit alıp sahilde dolaşmayalı.
Çok oldu,
Kimyası hüzün olan martıları doyurmayalı.
Çok oldu,
Omzunda yatıp güneş banyosu yapmayalı,
Yokuş yokuş Beyoğlu’nun arka sokaklarında dolaşmayalı.
Ben seni özledim derim,
Özlem kelimesi acizliğinden utanır,
Sildirmek ister kendini kelimeler arasından.
Ben sana aşkım derim,
Aşk ben ne kadar eksikmişim der,
Siner köşesine.
Senin tanımlanman tanımlamam olsun bundan böyle,
’’SONSUZLUĞUM’’
Küçük bir kız çocuğuyum,
Damarlarında kanın deli deli aktığı.
Küçük bir kız çocuğuyum,
En ufak bir darbesinde hayatın,
Elinin, ayağının, yüreğinin kanadığı.
İnceden bir şarkı süzülüyor günden
Kulaklarıma.
Ne çok benziyor şarkının sözleri kaderimize.
*Doksan dokuz yapımlı bir filme en çok yakışabilecek,
Bir alt yapı müziği selamlıyor önce kulaklarımı,
Daha sonra serin bir öğleden sonrası sesinde az önce titremiş olan kalbimi.
Bilmem;
Parça bitmeden,
DANSEDER MİSİN BENİMLE?
Dipnot: Ayağına basmayacağım dansederken söz,
yeter ki sen hayat boyu yüreğime basma...
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..