Nasılda kanıksadık,
Yaşamlarımızın zengin kaynağı çocuk savrulmalarını...
Bir an ben oldum onun yerinde...
Elim eliyle,
bedenim bedeniyle yer değiştirdi...
Şimdi onun yerinde ben vardım...
Sokağın orta yerinde nasılda kalakaldım…
Ellerim yere düştü..
Hıçkırıklarım boğazımda düğüm düğüm...
Gelip geçene haykırışlarım ulaşmadı,
Diğer dünyaların hoyratça yaşamlarında savrulan bir güz yaprağı olmayı ne çok istedim...
Varlıkla tepinenlerin yanı başında,
Yoklukla kırılmayı yaşadım...
Ben hiç olmadığım kadar, o olmuştum...
Sonra kendime geldiğimde,
Kendimde değildim...
Ben onu aslında hiç anlamadım.
Bedenim bedeniyle,
Ellerim elleriyle becayişe hiç yanaşmadı...
Anlasaydım ağlardım...
Ağlasaydım o Beden orada olmazdı...