Balıklar bizim gibi, omurgalılar familyasından olmakla beraber başka bakımdan tamamiyle bizden farklı hayvanlardır. Su ortamında yaşadıkları için yüzgeçleri ile su içinde yüzebilir, dengede durabilir ve solungaçları ile sudaki oksijeni süzüp soluyabilirler. Balıklar soğuk kanlı canlılardır, bizim gibi vücut ısılarını belirli bir derecede tutamazlar. Bu sebepten dolayı yaşadıkları bölgelere göre bulundukları ortamı ısıtmamız gerekir. Balıklar çok farklı ortamlarda yaşadıkları için vücutları bu ortamlara ayak uydurmuştur. Balık biçimlerine bakarak onların yaşam tarzını söylemek mümkündür. Nerede yaşadığı, nasıl beslendiği, nasıl bir yüzücü olduğu vücut formlarına bakılarak söylenebilir.
Ağız Yapısı
Balığın ağız yapısına bakarak beslenmesi hakkında fikir yürütebiliriz. Balıkların beslenme tarzı ile üç guruba ayırmak mümkündür. Üst katmanda yüzen balıklar, suyun orta katmanında yüzen balıklar ve suyun alt katmanlarında yüzen balıklar.
Üst katmanda yüzen balıklar: Bu tür balıklar düz bir vücut yapısına sahiptirler, yukarı doğru şekil almış kepçe görüntüsünü andıran ağız yapıları vardır. Böylece suyun üstünde yüzen böcek ve diğer cisimleri yakalarlar. Örnek canlı doğuranların çoğu, arrowana gibi.
Orta katmanda yüzen balıklar: Bu balıkların ağızları hemen tepede burunlarına yakındır. Yemleri daha aşağıya düşerken yakalıyabilirler. Çok geniş bir yelpazesi vardır, cichlid türlerinin çoğu bu guruba dahildir.
Alt katmanlarda yüzen balıklar: Bu tür balıkların ağızları kafasının alt tarafında yer almıştır. Bu türün vücudunun alt kısmı düz olur ve yan yüzgeçleri ona göre konumlanmıştır. Balığın alt kısmı düz olduğundan zeminde ve nehir yataklarında rahatça gezinerek yemlerini kolayca bulup yerler. Örnek: Yayın balıkları, botialar, çöpçüler.
Balığın Derisi
Balıkların derisi iki katmandan oluşur.İnce dış tabaka epidermis adını alırken, alttaki ikinci katman dermis adını alır. Balıkların vücutları genellikle pulludur. Deri üzerinde gelişen pullar hayvanın hareket kabiliyetini kolaylaştırırken, onları dış etkilerdende korur. Balıklarda genelde derinin altındaki bir tabaka pigment üreterek balıkların renklerini belirler. Bu renkler balığın ürkme, korkma ve hormonal faaliyetlerinde değişiklik gösterir.
Yüzgeçler
Yüzgeçler, araları ince zar biçiminde dokularla örülü uzantılardır. Bunlar bazen sert bazende oldukça yumuşaktır. Tatlı su balıklarının genelde beş yüzgeçi vardır. Sırt yüzgeçi, göğüs yüzgeçi, anal yüzgeç, karın yüzgeçi ve kuyruk yüzgeçi. Bunların üçü tek (sırt, kuyruk ve anal), ikisi çifttir. (göğüs ve karın)
Sırt ve anal yüzgeçleri: Balığın dik durmasını sağlar. Canlı doğuranlarda anal yüzgeç erkeğin spermini dişinin döl yatağına yönlendirmeye yarar.
Göğüs ve karın yüzgeçleri (ikili yüzgeçler): Balık bu yüzgeçlerle manevra yapar. Göğüs yüzgeçleri hemen solungaçların yanında yer alır. Bunlar balığın kolu, bacağıdır. Bu yüzgeçler balığın kendi ekseni etrafında dönmesini sağlar. Bunu birini diğerinin aksine hareket ettirerek sağlar. Genelde bu yüzgeçler yelpaze gibi kullanılarak yumurtaların havalandırılması içinde kullanılır. Akvaryumun zeminindeki besinleri kımıldatmak içinde bu yüzgeçler kullanılır. Karın yüzgeçleri ise fren olarak kullanılır .Bu yüzgeçler cichlid ailesinde görüldüğü gibi aşırı gelişmiş olduğu durumlarda birer duyu organı olarak da görev yaparlar.
Kuyruk yüzgeçi: Bu yüzgeç dümen görevi yapar ve balığın yön değiştirmesini sağlar. Balık gövdesini yalpalatarak su içinde itici güç oluşturur. Balığın en önemli yüzgeçidir. Bunlar balıkların yüzme tarzlarını gösterir.
Balıkların Vücut Fonksiyonları
Solunum
Balıkların solunum organı olan solungaçlar balığın derisinin derisinin içe katlanması ve kılcal dilimlere bölünmesiyle oluşmuştur. Balıklar içinde bulundukları sudaki eriyen oksijeni solurlar. Bunu yapmak için suyu ağzından alır solungaçlarından dışarı verirler. Su bu solungaçların duyarlı dokularından geçip oksijen kan tarafından özümlenirken karbondioksit dışarı atılır. Bu esnada bir miktar amonyakta bırakılır.
Uyku
Göz kapakları olmayan ve gözlerini kapayamayan hayvanların genelde uyumadıkları farzedilir. Fakat balıklar suda birkaç saat hareketsiz kaldığı anda dinlendikleri veya uyudukları kabul edilir.
Koklama ve Tat Alma
Balıklar koklama işlevini burun delikleriyle yaparlar. Balıkların burunları sadece koku almaya yararlar, bizler gibi burundan solunum yapamazlar. Balığın tat alma duygusu ağızda, dilde ve dudaklarda algılanır.
Görme
Balıkların gözleri genelde tek yönü görür ve birbirlerinden bağımsız olarak hareket edebilir.İki gözünüde aynı noktaya çevirdiklerinde üç boyutlu görebilirler. 45-50 cm. ye kadar iyi görebilirler. Farklı ve parlak ışıklardan rahatsız olurlar.
İşitme
Balıkların kulak yapısı bizlerden farklıdır, sadece iç kulakları vardır bizim gibi kulak çanağına sahip değildirler. Bunun nedeni suyun havadan daha yoğun olmasıdır. Havaya göre titreşimleri beş kat daha fazla yansıtmasıdır.