Bulunduğu yer: izmit,istanbul,kayseri,antalya,ankara
Yaş: 38
Mesajlar: 400
Tecrübe Puanı: 20
2.4.2008 - ...12 buçuk günlük yas--YASTAYIM...
bir gidiş bir hüzün
hüzünlerin ağırlığı acılardan ağır
tam bu vakitlerdi gelişin
geçen yıl , bana gelişin
şimdi gittin ve ben kaldım
bekledim bekledim bekledim
yansımalarımı gördükçe aynada
ben biraz daha bittim bittim
bir hayal gördüm
bir kır yolunda ilerliyorum
bir kulübe tahta ahşap
o koskoca adada
yalnız olduğumu düşünürken
ümit saçıyor bana
içeri giriyorum
ilerliyorum yavaşca
bir tablo bir sallanan sandalye
eski bir eskitilmişliği var sanki
dışarda bir havlama sesi
çıkıyorum dışarıya
oğlumu görüyorum
hiç bu kadar sevinmemiştim oysaki
onunla oyunlar oynuyorum
çok mutluyum şuan
sonra sen geliyorsun
yüzün karanlık sadece saçların var
güzelliğini taşıyan
ben saçlarını çok severdim
yüzüne bakamıyorum da zaten
baktığımdada göremiyorum hiç birşey
elime veriyorsun bi anahtar
"bu anahtar senin" diye bir ses senden
anahtarı alıyorum ve sen adayı terk ediyorsun
ben o koskoca adada yalnızım şimdi
oğlumuda götürdün yüreğim yalnıza
o evde yapayalnız kaldım şimdi
ben o anahtarı istemedim hiç
sadece orada olmak istedim
ama kaldığım yer
beni bırakıp gittiğin yalnızlığım
gözlerimi açıyorum hayalden
yoksun gerçeğimdede
beni yalnızlığıma koyup gittin
ama ben senleykende yalnızdım değil mi
çünkü sen benle olamadın
susmalarıma devam etmeliyim
susmalar güzeldir
ben asilliğimi korumalıyım
basite indirgenmemiş olmalı yaşanmışlıklarım
asil yaşamalı ve ölmeliyim
ben düzene boyun eğmemeliyim
ben temiz kalacağım
ve sadece seveceğim seversem
bu döngü elbet bozulacak
ve anlamlı olan şey sevmek olacak
....artık düzen bozuldu...artık herkes arkadaş, herkes sevişiyor, sevmeden.....
__________________
karanlıkların içinde bir ölüm görüyorum aslan altın kafesinde can çekişirken zaman cezalandırıyor sonumu