Ne farkı var farkımızın? .. Aynam olman için, “aynım” olman gerekmiyor ki... Seni seviyorum! Ben, içimi görüyorum “içine” baktığım gözlerinden... Ben, sana bakıp hatta, Kendime-çeki düzen veriyorum! .. Aynı buluttan dökülmüş olduktan sonra... Ve aynı fincanda “bir”leşebildikten sonra; Ne farkı var farkımızın? .. Seni seviyorum! Sonra, sorular zorlaşıyor... Anlıyorum ki, iyice düşünmem lazım; kumbara mı değerli olan, yoksa içime düşen sen mi? .. Düşünmen lazım senin de; Yazılmışsam... Ortasından öpülüp, ucundan yakılmışsam... Ve, konmuşsam içine; Adresimden başka bir gideceğin yer var mı? .. Bilemiyorum... Sanıyorsun ki; seni deliler gibi sevmem için, tıpatıpın olmam gerekir. Yanılıyorsun! .. Bunu deliler bile biliyor. Söylüyorum; duymuyor musun? .. “Gördüm... Dokundum... Ve dedim ki: Seni seviyorum...” İşte bunu, düşünmeden söylüyorsam yanlış oluyor; ama bilirsem, bil ki yalan söylüyorum! .. Sana benzemem gerekmiyor seni sevmem için... Seni görmem, sana bakmam, sana dokunmam da gerekmiyor... Ben, gözlerinden baktığım zaman içine; içimi görüp, kendime çeki düzen veriyorum... Seni seviyorum... Aynam olman için, “aynım” olman gerekmiyor ki... Ve üstelik bir de aynı buluttan dökülüp, aynı kapta birleşeceğimizi de bildikten sonra; Ne farkımız kalıyor ki birbirimizden? .. Ve hangi yol kalıyor ki; Sevmekten başka? .. Muammer ERKUL
ßæ
__________________ qüLün héP qüLDükLérime... sıkıySa öLün bakaLım... héR güN öLDükLérime...