Elimde dünden kalma yarınlarla Ansızlık anıtı bir kente geldim Ben bu şehirde en çok seni sevdim Nikotin yorgunu Titrek ellerinden içeri girdim Şehir gözlü kız dedim adına
En okunaklı yeriydin alınyazımın Gizleyemedim Geceleri kılık değiştirdim Ellerini soyunup gözlerini giyindim Akşam sağanaklarıyla indim gizli Bahçelere Bulutu yüzüne çevirdim Kirpiklerinden sağanaklar başladı Gözlerin geceye yağdı Karanlığım ıslandı Sonra sana vurdu, sana sustu bütün Gitmeler
Martı kanadına yüklerken durgunluğunu Bir yalnızlıkta tutukladılar yüzümü Anısı kaldı düştüğüm uçurumların Beni en aşk yanlarımdan astılar
Kuşlar güne inerken sesin çizildi Kanatlarına Ve sen hep vardın Tutulduğum karantina nöbetlerimde Sonra kaşlarıma muştulandı Eriyen gecenin çelik izleri Tersine çevirdim ağlamaları
Bilir misin fırtına gözlü kız Bana en güzel düşmeleri bıraktın Uçurum gözlerinden Yarın bütün gemiler sende duracak Ve senden doğacak güneş Bakışların Namlıya sürülmüş bir kent olsa da Ben hep uçurum gülleri ekeceğim onlara “bugün güllerden sarı”
Yalnızlık yığılıyorken Esrik bir şehrin ortasına Bu gece yağmurum sana Gözbebeklerine koy beni Gidişlerinle susuyor bütün koridorlar Ama olsun Ben bu şehirde en çok seni sevdim