Bıraksan da elimi sevgim bana yeter
susarım öpüşüne avunur da söylemem
Belki yalandır, oyundur derim ya
yine de korku basar..
Yazık ki ağır ağır çökmüş yüreğine
nefret değil mi bu, yalan sevişmeler
sen değilsin sanki yarısı yatağımın
üşürüm sarılsam bile..
Isyanım yanışıma ölüm bile susuyor..
ardına dönüp giden sen misin a kadın..
gururum yere düşer yeter ki bak yüzüme..
üstüme basıp geçme yar..
Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden..
Bana bir şarkı söyle..
İçimde bir şey kımıldıyor..
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum..
Bir baksana ne haldeyim deli divane..
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle..
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi..
Al beni, en uzaklara götür..
Sesin aksın içimde bir pınar gibi..
Bana bir şarkı söyle..
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle..
Bazan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle..
Acılı yağmurlarla düşmüşüm yere
Tatlı su göllerine akamıyorum
Yüzüm yüreğim deprem dalgası
Bu gül kıyımlarına bakamıyorum
Her sevi bir türküdür bağrımda
Her öfke bir ağıt
Ağıtlar kuşatmış dört yanımı
Kendi türkülerimi haykıramıyorum
Şarkılarla bezeniyor ufuklar
Yüreğim patlıyor dağbaşlarında
Yüreğim...
Sancımı duyar mısın yaralarında
Kuş seslerinde yas nağmeleri
Şarkılar sabır ve çile makamında
Mendilimde öfke çıkınımda bilinç
Uykusuz kalır mısın kitaplarıma
Dudaklarımda hüzün
Avuçlarımda sevinç
Kulak verir misin çığlıklarıma
Dağları aşarak gelmişim sana
Demir kapıları kırarak
Işık olur musun karanlıklarıma
Dalların sevdası düşmüş toprağa
Olgun meyvelere hasret gençliğimiz
Zamanın billur çağlayanı
Gürül gürül akarken avuçlarımızda
Bir damla yağmur adına
Yakarmış dağbaşlarında yüreğimiz
Gökyüzünde sanılmış bütün yaşam
Gökyüzüne çivilenmiş ellerimiz
Ateşler yine parlıyor dağlarda
Dolular yine kırıyor çiçekleri
Gecenin karnına inerken şafağın tekmeleri
Bulutları delen ışıklar
Ezik ve kinli
Aydınlık iri
Sanki kocaları işkencede kadın gözleri
Nasıl kapanır bu kanayan yara
Nasıl anlatılır ki sana bu hal
Terimde tuz gözyaşımda bal
Bağdaş kurar mısın soframa
Gözlerimde umut yüreğimde aşk
Ölümleri boşlayıp düşer misin sevdama
İsterim ki senden
İnancıma aşık olasın
Zindanıma ışık olasın
Yürüyesin gönlümün yollarına
Sorasın beni sorasın..
İnce kabukları zorlanıyor zamanın
Gelecek damlıyor yorgun havuzlara
Damlalarla yılların gelin yüzü
Suların üstünde koskoca bir çağ
Umutlar sığmaz oluyor alanlara
Baharda gazel dökme bahçelerime
Ben yaşamayı bilmez miyim
Çocuklarım okul yollarında
Okullarım sabah kollarında
Sanki güzellikleri görmez miyim
Papatya beyazlığında ölüm sarısı
Karanfil kıvrımlarında kan
Bu çiçekler uğruna ölmez miyim
De gülüm ben seni sevmez miyim
Bahar değil acı yükleniyor dallarıma
Yapraklarımda ayrılık
Meyvelerimde gurbet
Vuslat olup gelir misin kollarıma
Ellerimde kış saçlarımda kar
Cemre olup düşer misin toprağıma
İsterim ki senden
Yılgınlıkta inanç olasın
Zulme karşı direnç olasın
Gömülesin aşkımın sularına
Göresin beni göresin
Göresin ki destan edesin
Söyleyesin dillerden dillere
Bir türkünün dizelerinde
Bir kavalın nağmelerinde
Alıp başını gidesin
Bağrı yanık yeller üstünde
Güneşin rengiyle düşesin ufuklarıma
Kırasın karanlıklarımı , kırasın..
Gelincik çılgın aşkım
yanardağım gelincik
seviyorum demedin
ömründe bir kerecik
şüphe dolu kalbimde
bir sızısın incecik
seviyorum demedin
ömründe bir kerecik
Bu nasıl bilmecedir
açıklasan olmaz mı
daha mı kahrolayım ben
bunca çektiğim az mı
şüphe dolu kalbimde
bir sızısın incecik
seviyorum demedin
ömründe bir kerecik
..tenine Gözlerimle bir resim çizdim..
bir kuş koydum ; göğsümün Sol köşesine..
öyle yalanlarla kandırki onu... öyle yalanlar..
Uçmasın !! bu dünyanın saklı gerçeklerine..
belki sakinleşir bu yer küre
biter sevgi kısırı insanların
bulanmadan masumiyetin ,
Gökyüzüne..