Hırsızın biri, bi apartmanın çatısına çıkıp gözüne kestirdiği bi dairenin anten kablosunu kesmiş. Evin ahalisi o sırada televizyon seyrediyomuş. Yayın kesilince, TV'yi bir-iki kurcaladıktan sonra, "Bozuldu heralde" diye düşünüp, yatmışlar.
Ertesi gün adam işe gittikten sonra kapı çalınmış. Kapıda mavi iş önlüklü biri. Adamın karısına, "Yenge, beni abi gönderdi. Sizin televizyon bozukmuş galiba. 'Alın da bir bakın' dedi" demiş. Kadıncağız da ne bilsin, vermiş tabii televizyonu. Akşam adam eve geldiğinde televizyonu görmeyince sormuş haliyle. Kadın da, "Aa! Sen bi usta gönderip aldırdın ya gündüz" demiş. İşin aslı ortaya çıkınca adam dumur olmuş. Yapacak bi şey olmadığından televizyonun üzerine bi bardak soğuk su içmişler.
Aile olayın olduğu hafta sonu balkonda kahvaltı yapıyomuş. Bizim hırsız da o sırada aşağıdan ıslık çala çala geçmez mi?! Kadın o an hırsızı tanımış ve "Bey, televizyonu çalan işte buydu!" demis. Adam hemmen pijamalarla apar topar aşağıya inip hırsızı kovalamaya başlamış. Herif tazı gibi koşuyomuş. Bizim adamcağız da, garibim, gurur meselesi yaptığından dalağını tuta tuta kovalıyomuş.
Beş dakika sonra evin kapısı çalınmış. Bi adam, evin hanımına, "Yengecim abi hırsızı yakaladı. Şimdi karakoldalar. Pantolonuyla, cüzdanını istiyor" demiş. Kadın da vermiş tabii ki normal olarak.
Bu arada bizim adam hırsızı uzun bir süre kovalamış ama nafile, herif sokak aralarında kaybolup gitmiş. Umudu kalmayınca kan ter içinde eve dönmüş. Kapıdan girer girmez, televizyonun üstüne bir de pantolon ve cüzdanın gittiğini öğrenince o şokla koltuğa yığılıp kalmış.
Vay be. Bu hırsız milletinden korkulur valla abicim