Kuş yavruları doğduklarında tüysüz olurlar ve pek hareket edemedikleri için kaslarını çalıştıramazlar ve bu yüzden yavruların donmaması için soğuktan izole edilmiş bir yuvalara ihtiyaçları vardır. Özellikle "örgü yuvalar" yapıları itibariyle bu sıcaklığı yavrulara sağlayabilirler. Fakat bu tip yuvaların yapımı ise detaylı ve zordur. Dişi kuş yuvayı uzun bir sürede büyük bir itinayla örerek oluştur.
Hindistan terzi kuşunun gagası bir dikiş iğnesi gibidir. İplik olarak kullanmak üzere örümcek ağından ipek, tohumlardan pamuk ve ağaç kabuklarından da lif elde eder. Halen bir ağaca bağlı olup gelişmekte olan yaprakları seçer ve kenarları üstüste gelecek şekilde bu yaprakları çekerek şekle sokar. Bunun ardından sivri gagasıyla her bir yaprağın kenarına bir delik açar. Topladığı örümcek ağı veya bitki liflerini bir terzinin iğne iplik kullanması gibi gagasıyla deliklerden geçirir ve düşmelerini engellemek için her ilmiği düğümler. Aynı işlemi diğer uçta da yaparak iki yaprağı birbirine ''dikmiş'' olur.
Terzi kuşu bir çift yaprağı ya da tek bir yaprağı kendi etrafında döndürmek için yarım düzine kadar düğüm atar. Daha sonra kuş bu keseyi çimlerle doldurup döşer. Ayrıca bu yapraklarla kaplı kesenin içinde, dişisinin yumurtalarını koyacağı gizli bir yuva daha diker. Böylece konforlu yuvalar oluştururlar.
Bir kuşun böylesine bir hünere sahip olması ve soğuk ve sıcaktan en iyi yalıtım olan örme sistemini bilmesi elbette Evrim Teorisiyle açıklanaz. Bunu ona ancak her şeyi kusursuz olarak yaratan ve her şeyi bilen Allah öğretmiştir.