bırakma ellerimi
Sensiz geçen günlerime bakıpta
Sensizliğe bir köprü atmak istedim
Belki o zaman birleşir ellerimiz diye
Sensiz olamayacağımı anladım ben
Sensiz yapamayacağımı...
Beklerim seni ben
Yeter ki sev beni sen,
Yeter ki bırakma beni...
Bir daha sevemem seni
Keşkelerle yaşamak istemiyorum
Bırakma beni... pişman etme sevdiğime...
Bir daha sevemem seni
Ne olur bırakma ellerimi...
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
seni sevmenin kitabını yazabilirdim oysa
gönlümdeki sözcükleri dökebilsem kağıda
iki ırmak gibi içime akan gözlerini
ılık bir meltem gibi yüzüme vuran
dalgalı saçlarını her okşayışımı
içimi eriten ılık nefesini anlatabilsem
dökebilsem kağıtlara
isyan etmese kalem
yokluk göstermese mürekkep
içimdeki yansımasını kıskanmasa
anlatabilse sözcükler
oysa ben
kalbimle sözcükler arasında
anlatamadan derdimi
ölüp ölüp diriliyorum
seni sevmek özlemek
özlemek ölmek mi, bilmiyorum
ölümle hayat
varlıkla yokluk arası bir şey
kalbimde hep yeşeren
ama bir türlü başaklarını yükseltemeyen
çorak topraklar gibi
bir kırabilse kabuğunu
bir dökebilse içindekini
nasıl dirildiğine sende şaşarsın
şaşarsın valla.
hayret ,seni sevmenin kitabını yazacaktım
bir baktım
seni özlemenin kitabını yazıyorum
dokunamamanın
acısını duyuyorum yüreğimde
bedenimde
kanım donuyor sensiz
hiç bu kadar aciz olmadı
hiç bu kadar çaresiz.
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
Gülüşünü özledim…
Gülüşündeki özgürlüğü…
Dilediğim kadar koşabildiğim,
Koştukça mutlu olduğum,
Sevdikçe sevildiğim
Gülüşündeki dünyamı özledim….
Öyle bir gülüş ki,
İçimi ısıtan
Ben buradayım dercesine
Ruhumu sımsıkı saran,
Bana ben olmayı öğreten bir gülüş..
Şimdi ona o kadar ihtiyacım var ki..
Çünkü ben kayboldum sensizlikte..
Çünkü güneşim kayıp..
Geceye mahkum oldum…
Gittin gideli soldu çiçeklerim..
Yağmurlar bile yağmaz oldu..
Ruhum kirli, yorgun…
Kalbim kırık , acılı…
Gülüşünü özledim…
Gülüşündeki huzurumu….
Gel artık sevdiğim..
Son baharlarımızı yaşayalım doya doya…
Gülüşünle doğdum ben,
Gülüşünde öleyim….
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
Farklı bir bitiş... Yeni bir başlangıç... Yarım kalmış hayaller... Eylemleri olmayan cümleler… Saçma sapan başlangıçlar... Ya da birine seni seviyorum deme isteği…
Oysa seni seviyorum la bitmiyormuş aşk... Aşk bağlılıkmış... Aşk tutkuymuş... Aşk gerçekten senmişsin... Aşk bana sende çok yakıştı demiştim... Sen Gittin... Aslında ben gönderdim… Git dedim... - meyi ekleyemedim...
Git(-me)meliydin belki... Ama yarım kalan kalbimi düşünmemiştim... Sensiz neler yapabileceğimi tahmin etmemiştim... Sensizlik koymazdı bana... Ne gidişler yaşamıştım ben?! Ama öyle değilmiş...
Rüyalarımda seni görmek ve Sen’i dilemek... Ezmek şu lanet olası gururu... Ama olmuyor işte... Ne kadar istesem de / istesek de... Gurur diyoruz... 3 günlük dünyada Gurur denen şeyi soktuk aramıza... Oysa mutluydum seninle...
Hayallerimiz vardı... Her sabah o güllü tepside bana hazırlayacağın kahvaltıyı ne kadar isteyerek anlatıyordun hatırlasana?! Özlüyorum... Sesini... Yüzünü... O tebessüm ederken gamzelerin... Özledim işte... Nedensiz, çünküsüz?! Sen olduğun için özledim?! Sevdiğim için özledim?!
Ve Git dedim... Saçma sapan bir sürü neden sundum sana... Gitmek istememiştin aslında... Gurur vardı yine... Gittin?! Ağladım... Ama çevirdim başımı... Görmedin gözyaşlarımı... O an Git-meeeeee diye bağırmak istiyordum... Çığlık çığlık avaz avaz... Herkes duysun istiyordum... Seni seviyorum, bırakma beni demek istiyordum...
Sesim duyulmadı... Sensizlik yankılandı o an her yerden... Buğulu gözlerimden Sen akıyordun... Ve gidişin içimi bir o kadar sızlatıyordu...
Akşamlar yine eski soğukluğundaydı artık ve yine duvarlar üstüme geliyordu... Zaman durmuştu, tan yeri ağarmak bilmiyordu... Ben sensizliğin acısıyla iç çekiyordum bütün gece... Ve gündüz olsun istiyordum...
Belki yaptığım hatalarla saklanıyorum aydınlık dünyada bir şeylerin arkasına... Gece ise tüm çıplaklığıyla hatalarımı bir tokat gibi yüzüme çarpıyordu…
Ve en büyük hatam Git ?! demem...
Ben Git dediğimde de kalsaydın...
Ben "Git” deseydim de sen "–me" yi ekleseydin...
Ve biz hiç Git(-e)meseydik…
ßæ
__________________ qüLün héP qüLDükLérime... sıkıySa öLün bakaLım... héR güN öLDükLérime...
Sessizliği seçersin,biraz olsun kaçmak için hayattan
En iyisi susmaktır belki de, belki en hayırlısı
Nereden geliyor bu yalnızlığa mahkumiyet, suçlu hep benim anlamıyor hayat İzler var yüreğimde, derinlerde saklanmış üstü sahte gülümsemelerle örtülmüş hüzünler… Ümitlerim kayboluyor yavaş yavaş karanlıkta Zaten çoktan ölmeyi geçirdim aklımdan Meğer hayat gerçekten zalimmiş demek yetmiyor Esas zalim benim hiç bi dostum anlamıyor Karar aldım evet, hayatımı bulandıran, daha da karanlığa sürükleyen karar… İsyankarlıktan öte oldu bu yaşadıklarım Seni, senin gibi birisini ne hakla üzebiliyorum ki ben Taa uzaklara gidecegim, en büyük korkumdu zaten Etrafı aydınlatan bir yıldızım vardı eskiden onun için yaşardım sanki Masal gibiydi belkide hayat onunla, ama ben bitirdim yıldızımı, ben kararttım En büyük acıydı benim için ondan ayrılmak, şimdi bana en yakın ama en uzak Zaten artık geri dönüş yok, elimde değil Dayanamam seni üzgün görmeye, zaten alışamayacağım sensizliğe İstemezdim böyle olmasını ama gerçekten elimde değil, sakın kendinde suç arama Madem dünya bir rüyaymış, uyandırın beni nolur, kabuslarım oldu artık hayat, bıktım ZAMANSIZ olmaktan… BIKTIM YAŞAMAKTAN
ßæ
__________________ qüLün héP qüLDükLérime... sıkıySa öLün bakaLım... héR güN öLDükLérime...