Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti,
'Sen eğitimcisin neler öğretmem
gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi.
Sorusu kolaydı ama,yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmayabaşladım:
Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret,
acı çekmeden olgunlaşamayacağını...
Kıskanmamayı öğret ona,
arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte
sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...
Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi,
ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini.
Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları
gösterecek hayat ona nokta.
Her şeyin bir sonu olduğunu öğret.
Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün
keyif vermeyebileceğini.
Kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen
yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini,
tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.
Kitaplardan keyif almasını,ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona.
Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum,
ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.
Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret
ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.
Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat.
Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol,
yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını
sağla. Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret,
belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar
ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine
sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...
Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.
Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli
olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.
Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret.
Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi
gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı...
Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden
geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini
anlat.
Hayatı sorgulamayı öğret ona... Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.
Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine
saklaması gerektiğini öğret.
Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmemesini öğret ve haklıyken dik
durmasını.
Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini
öğret.
Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...
'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi,
Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona.
Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz
kokmasını...
Sorgusuz sevmeyi...
El yazısı ile notlar yazmayı...
Lafı dolandırmamayı...
Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını,
dostluğa yatırım
yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden
uzaklaşmasını
öğret ona.
Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını,
İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona,
en yoğun zamanda bile kendine
vakit ayırması gerektiğini öğret...
Ama en çok da kendini sevmesini öğret...
Kendini sevmezse kimsenin onusevmeyeceğini...
Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi
gerektiğini... Kendine özenli yemekler
yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun
için yemek hazırlamayacağını...
Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...
hayatın ta kendisini ne kadar güzel anlamlandırmış hakikaten
en basta uzun göründü gözüme ama okunmaya değer ender yazılardan biri
herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum