acı bir tat kalıyor
ağzımda
bazen yutup
unutup
bazen tükürüyorum
bazen ayılıp
uyanıp bir nefesle yanımda
adı yok
sırtı var bana dönük
bükük
soğuğa çeviriyorum suyu
ağlıyorum
bakıp içine
ayılamayıp anlayamıyorum
bazen..
bitti
zor oldu ama bitti
yapamadım benim
başka bir kalbi
bedenin zayıftı, kalbin güçlüydü
belki
haritası ama çok
silikti
sert bir şeydi iliklerimde
aşk
dayandım , ittim
sığmadı , kanırmadı girmedi
ama
sıktım pis kanı
akıttım yaramdan
iyileştirmeye yaladım
geçmişti
sanki
soktum neşteri göğsüme
inanmaya halim kalmadı
diye
bitti
zor oldu ama bitti
bazen..
Dün gece biraz kırgın biraz sinirliydin
Mutlaka bir şeylere sıkılmıştı canın
Yoksa sen ölsen bile asla bana öyle
Hiç bir zaman sevmedim seni diyemezdin
Evet hatta biraz fazla sinirliydin
Belki de ben hata yaptım farkında olmadan
Mutlaka işlerin filan yolunda değildi
Yoksa hiç böyle şakalar yaparmıydın sen
Hayır hayır yalan
Sen de beni sevdiğini inkar etme
Hayır olmaz
Bu yalnızca bir anlık öfke
Öfkeli olmasan asla bağırmazdın öyle
Ne olur anla artık lütfen bitti diye
Başkası var artık diye yalan da söyledim
Sanki inanırmışım gibi böyle şeye
Sana akıyorum, hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor. Çünkü sen her taraftasın. Sağımda, solumda, arkamda, karşımda. Ne yana dönsem, ne yana yol almaya kalksam ulaşılacak her noktada sen duruyorsun.
Sana akıyorum, çünkü senin yolunda yürüyorum. Önüme çıkan hiçbir sapak, hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni. Yürümenin en zor olduğu yol bu belki de. Ama tozundan, toprağından, çakılından, çalısından şikayetçi değilim ben bu yolun. Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.
Sana akıyorum, çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım. Doğa, her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa, benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin.
Sana akıyorum, çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni. Senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum. Kalemin bütün kapıları açık. Yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum. Böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni.
Sana akıyorum, çünkü yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça kendimi görüyorum. Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.
Sana akıyorum, çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var. Bugüne kadar paylaştığımız her şey, daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi. Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup, birlikte koklamak, sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.
Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum. Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın.
Sana akıyorum, çünkü seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor. Bu şölenin tadını çıkarıyorum. Böylesine keyifli, böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum.
Sana akıyorum, çünkü 'hayatın uslanmaz ruhusun' sen. İşte ben bu ruha aşığım aslında. Seninle yenileniyorum, seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.
Sana akıyorum. Bütün coşkumla... Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana. Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin. Orada kal. Ayrılma yolumun üzerinden. Sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana.
Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum. Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın.