Bir sabah saçlarını okşayıp da rüzgar..
izlerini sürüp de gidecek beyaz beyaz
ve güneş aynaya baktığımda çizgilerden
yeni bir yüz gösterecek üzülerek biraz..
Yok..olmaz..erken daha
biraz geç kalın ne olur..
Hiç hazır değilim henüz..
Ne olur baharlarımı bırakın
bir süre daha
tanıdık değil bana güz..
Yok olmaz dur..
dur gidemezsin..
Gözlerimin rengi dur
bulutlara
dönemezsin....
Yok alamazsın..
beni deli zaman..
ömrüme o kurşuni renkleri süremezsin.
O gün başka renkte ağaracak biliyorum..
ve zorla değil ya o rengi hiç sevmiyorum..
Ne olur sanki biraz daha zaman verseniz..
yıllar öfkenizi hiç mi hiç anlamıyorum...
Ellerimin çizgilerine yasladım yüreğimi bugün
Bedenimin kınında esmer bir yalnızlık şarkısı
Şafağın suyunu içiyor şiirlerim, unutuldu dün
Ecelim olsan da sitem etmem, dilimde güz yankısı.
O bildik şarkıların ruhuyla gel, istasyonsuz şehrime
Düşür istersen kaldırımlara hiç yaşamamış gözlerini
Gerdanında isimsiz bir yurt olsun, beni bu şehirden ara
Sürgün haritalarında yitiğim, istersen yüreğinde tara.
Ahşaplarımdan hüzün sızar, tuz kokar şair yüreğim
Dağınık gecelerimde bir sana sevdalı, say ki deliyim
Nilüfer kokulu gözlerinden başka bir çiçek bilmem
Başımı koydum sevdana, hülyalı bir mevsimdeyim.
Her gece uykulardan önce uyanırım içsel yalnızlığımdan
Geceye şiirler döşerim, ruhsatımı yaşamaktan almışım ben
Yudum yudum bir sevdadır öğünüm, tok kalkarım şöleninden
Bir kibrit alevinde ısınır, titrek bedenimle sana gelirim yeniden.
Bırak Eylül düşsün mevsimlerin çiçek tozlarına, ay üşüsün
Yüreğinin köşkündeki şölenlere yeryüzünün açları üşüşsün
Bir sevda mektubu yazdım yine sana, rüyalarına gömülsün
Martılarla yolla selamını, mevsimleri geçerek bana süzülsün.
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Bütün anlamsızlıklara anlamlar yüklesem
Bir örümcek sabırla örer biçare yalnızlığımı
Oysa, her kadehte sen, her şerefede sen varsın
Gülüşün delip geçer içimi, sarhoşluğum olursun.
Asırlardır yalnızlığa göz kırparken kız kulesi
Kim bilir, belki de gönlündekini bekler durur
Saçlarıyla örter gecenin asi ve mor kırılganlığını
Bir bekleyiş masalıyla yapayalnızlığını haykırır.
Yanlışlara direnirken sevgiler yalansız karelerde
Yaradır kaşınan, suskundur her sevda yüreklerde
Hep çevrimdışı zaman, ansız korkular lâbirentinde
Kendimizi gizlemeye yer kalmamış dünya teknesinde
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Silik bir izlenim gibi kalıyordum kendimde
Elimle filan bir şeyler yaptığımı görüyordum
Seyrek de olsa konuşuyordum, örneğin
Eski bir efsaneyi anlatıyordum birilerine
Ya da bir yerleri tarif ediyordum yüzümü buruşturarak
İçki de içiyordum, hem de sert içkiler içiyordum
Bazan bir iki bardak
Bazan da sabahtan akşama kadar
Durmadan içiyordum
Canım elbette, diyordum, nasılsa
Otel batacak, otel batacak!
En önemlisi de tanıştırılır gibiydim biriyle
Hiç kimselerin ilgilenmediği
Bazı olayların tarihçisi olarak..