Bir fotoğrafta üç şâir
biri hayta, biri hâlim, biri heveskâr
Sina, Ahmet, Hüseyin
bakmayın objektife gülümsediklerine öyle
üçü de helecan üçü de hafakan
üçü âh yalan bir âna kan
Derler ki şiire helâl
göğü anlatır Sina daima
her dizesi kendine lâl--
Ahmet mi! Derler ki şiiri alkol
iyi de cancağ’zım sarhoş bir dizesini gördünüz mü
herkese kol kanat kendine karakol--
Ya Hüseyin! Derler ki şiirin cepsineması
16 mm sinemalarda baba-oğul makinist
yarası kendine, şiiri büsbütün açık kalpkanaması
Bir fotoğrafta üç şâir
biri mecnûn, biri mecrûh, biri meczûp
Sina, Ahmet, Hüseyin
üçü üç ayrı doğu ili kırılan yerlerinden
biri Bingöl, biri Hakkâri, bir Mardin
üçü nasıl da birbirine daayak--
kadın alkol hayat
olmasa üçünden biri mutlaka birinden biri düşecek
düşse yalan, düşmese güzel yalan
Öldüğünde şâir olacak üçü de
kendi bağlarına dikilmiş yabancı yani!
"Bir tebessüm kadar güzel,
Nefesim kadar değerlisin..."
Karanlıkların içinden yüreğine sesleniyorum yine..Bir avuçlarımda yıldızlar, bir yanımda münzevi çığlıklar. Hasretin yanıyor kirpiklerimde.Sensizlikte yüreğim, bir yanı tutturulmuş aşk mektupları gibi kırgın, acıya diz çökmüş yıllar gibi hayata kırgın..Oysa bir tutsan ellerimi, bir öpsen yüregimi, tüm düşlerimi baharlara kanatlanacak..Boşver aldırma bana, herşeye inat seni " sensizlikte bile seviyorum "
Biliyorum gözyaşlarımla sönecek yoklugunun alazları..Gözyaşlarını bulutlarla serme kirpiklerime, bırak hasretinle kavrulsun sensizligin tüm hücrelerini...Gece bitip perdelerin arasında gözlerine doğan gün ışığı gibi düşmek istiyorum yüreğine...Senin sırtın biliyorum sert duvarları..Sıvası dökülmüş duvarlara yaslanıyorum sana yaslanır gibi. Ve titrak yüreğimle kurduğum tüm cümleler duvardan dönüyor .Ve karsımda senin icin topraga verdiğim cicegim...Gecenin karanlıgına inat seninle konusur gibi cicekle konusuyorum..Biliyorum sessiz ve derinden dinliyor beni...Senin gibi suskun ama gülümsedigini hissediyorum...Bazen babamdan kalan sigara paketlerine uzaniyor ellerim...Oysa ben sigara icmiyorum ki !....Anlıyorum ki; sensizligi tütün sarar gibi cigerlerimde yakmak istiyor yüregim. Zulasında sakladığım ölümü soluyorum yoklugunun sindigi ayazlarda...Bir olsaydın yanımda, yıldızlarla Ay senin saçlarına dolardı...Susardım, senin gülüşlerin yüzümün cografyasına düştügünde..
Gecenin avuçlarında güller yolluyorum vakitli vakitsiz sana..Bazen ağlaşıyoruz İkindi yağmurlarıyla...Ben onlara senin gülüşlerini anlatıyorum, onlar ise bu imkansız sevdaya ağlıyorlar..Gözyaşlarımızı toplayıp kurak iklimlerde koşuyor gözbebeklerimiz...Bir kalem olsam, yetim çocukların yürekleriyle resmedilmiş utangaç yanaklarını bırakıyorum cemrelerin kirpiklerine...Bazen de gülüşlerini seriyorum kelebeklerin gözbebeklerine..Ve sen yaşarken uzaklarda, ben seni yaşıyorum suskunlugumda...Tek istediğim ; Ilık meltem olup bahar kokan saçlarına düşmek, yüreginde yanmış bir soluk olup dudaklarından toprağa süzülmek...
Gülümsediğinde, sulardan nice kuğular kanatlanır başka iklimlere..Soluk aldıgında nice ceylanlar ovalarıma iner..Gülistan yüreginde yaşarken, her kelimen bir ezgi olur dudaklarımda..Su diye düşlerini icerim sebillerden..Utanırım bazen, gözlerindeki nemli kirpikleri kurutamadigim icin...Üzülürüm inceden inceye, kapılarına bir gül tomurcugunda düsemedigim icin...Gelemesem de gözlerine, bir cemre olup ıslatamasam da ellerini; ben seninle yaşıyorum...Her soluk aldıgımda adına bir cicek ekiyorum gönül toprağıma...
Gül yüreklim, her nefesinle ben hayata tutunurum.Her gülüşünde ise acılarımı sararım rüzgarınların avuçlarında..Yüreğime iyi bak ne olur..Aldığın her nefeste yeniden sana doğuyorum.
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Kahvaltıyı hazırladım seni bekliyorum. Elini yüzünü cıbı cıbı yap gel
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Her sözünü yutan taşını çoğaltır ağrısıyla
her insanoğlu bun ya da kün gamdır..
sınar kendini hayatla göğsündeki yalanda
her içi yarılanın kalbi, Aşkı kanayanın
bahtı açıktır daima..
her içe atılmış söz bıçaktır anlayana
Bak, herkes kalbini anlayamaz, sızı herkesi anlar
herkes kendinin kardeşidir göz göze konuştukça
bak, ömrüm mor bir gök üstümde ağlamakta
koluma girip beni yürüme öyle âh’este âh’este
ne kadar Aşk ederim ki bu hâlimle kırküçümde
Omrün takvimini Günler anlatır ,unutma
bak, kaç gündür inkıta bir cuma gibiyim..
Damarlarım gepgeniş de kanım nasıl da dar..
âh, Allah bazen şiir ve kadın gelince gidendir
yaşlanıyorsak ve ölüyorsak anla ki zaman var