Koydum sevinçlerimi önüme baktım, hepsi Sensin..
yazdığım şiirlerin her hecesi , üzüldüğüm tüm filmler ..
Yıpranmamış hayatlar , büyük hüzünler bekler..
her işte bir hayır , bu işte hepsi Sensin ...
Simdi senden vaz mi gecmeli..
Masal olup yola devam mi etmeli..
Ben kalpten sorumlu , aska sorunluydum ..
anladim her sey Sensin..
Geçen gün bir yazı okudum.. Aşka dair.
Üzüntüden, yıkıntıdan, dağılmışlıktan söz ediyordu. şöyle döndüm de bir kendime baktımo an.
İçimden geçip giden sevgileri tartıya koydum objektif olmaya çalışarak. Sonra “karar” dedi hakim.
Aslında kişiye değilmiş benim aşkım. ben aşka aşıkmışım meğer. aşk benim için bir çerçeve gibiymiş.
içine koyduğum resimle bir anlam kazanıyormuş benim aşkım.. sonra gün geliyor o resim düşüyormuş içinden ama aşk olan çerçevem hep oradaymış.
sonra başka bir resim içine; aşk farklı bir anlam kazanıyormuş.. başka renkler başka bir duruş, başka bir bakış.. her seferinde farklı oluyormuş ana fikri aşk olan çerçevemin.
Acıyı aslında yüreğimiz değil beynimizdir yoğunlaştıran.
Kendi kendimize yapıyoruz bunu.
belki seviyoruz aşk acısı çekmeyi ha?
ne dersiniz.?
Kimimiz salya sümük Mecnun olurken, kimimiz
çivi çiviyi söker diyoruz ahaliye ve yeni bir resim arıyoruz adı aşk olan çerçevemizin içine..
..Kederleri kelimelere sarıyorum,
kocaman laflar ediyorum
ama hiç birini
Sevmiyorum..
Bugün günlerden soğuk, ellerim seni üşüyor, ne yapsam başa çıkamadığım bir dolu ”özledim” var dilimde sana biriken..
Ocak ayının olmadık bir perşembesinin ilk saatlerinde, gecenin bu artık gecikmiş zamanlarında, birden bire bir güneş mi doğsun istiyorum acaba?
Ömrümden farketmeden geçen tüm sabahların inadına..
İçimdeki korkuyu kelimelere dökmekten bile korkar mı insan..
Pencereleri kapıları sıkı sıkı kapatasım var, çirkinlik sızmasın diye..
Gel kurtar beni!
Fikrimin en fakir karanlığında cümlelerim bile ahenksiz biliyorum, kuşatılmış sözlerin kendine gömüldüğün anlar da olmasa ne olucak halim.. Zamanların hain olmadığını söyle bana, hadi..
Korkuların yersiz olduğuna inandır, hayatın çirkinliklerle dolu olduğunu ama hep yanımda olacağını söyle, bunlar doğru değilse bile
hadi kandır beni, lütfen..
Yaprak döken saatlerin,
suspus mutluluğu,
kaldı ki yarından bi haber,
bu mu ki adı konulan kader,
susalım konuşalım mı beraber..
baktım ki ordasın,
bırakmadığım yerde,
tam vaktinde gelmemiştin,
beklediğim yoldan uzak,
umulanın aksine,
sana aitsin yine..
kimse dökmesin istedim avucumdaki seni,
yokluğunda sakladığın sen,
Sensizlikten başka
bensizliğin kabullenişi..
kaldırımdaki gölgesizliğin
kimsesizliğin sesi,
resimsizliğin ardındaki keşke kimse,
sebep ne ise,
her nedense işte,
Neyse..
Ne diyorduk;
hayatı aşkla buruşturup atmalı,
çerçevesiz vuslatlardan korkmadan..
perdeleri kapadım fark burda,
ışıksız camlar yokolmadan..
say onları herşey kendine keder,
boşver bunları ,
gel uyuyalım beraber..