catgelin ilk aşkımdın
cocukluk arkadaşımdın
şaçların harman yeri
endamın düzde fidan
ya kürddün ya çerkezdin
çocukluk fark etmezdi
sen çerkezdin ben kürd çocuktuk fark etmezdi(burayı kendime göre yaptım)
ne kaçınca ardından ağlayaçak bir balonu oldu ne de saçları kadar uzun ömrü.Tarihin o en alhasız vahsazı sütü irin sütü kezzap sütü kan papürüz dağlarına küskündür zaman.yani oldum olası namus içinde kımıldısız ve yaslı deniz görmeden ölen bir kız çocuğunun gözleri kadar umarsızdı içimin eşkiyası
uyurduk cerenlerle
sürünlerle gülerdik
çeşmeye bulak derdik
susadıkça giderdik
sanki hiç ölüm yoktu
tek yoksul yoksulluktu
en kurşun gibi dost doğru yaşayan ey denizli mutluluklar işleyen tatil yüzlü kitablara ey hafızdan homerustan çırçırlı akşamlara kalan
Söyle:
ÖLÜ BİR KIZ NERESİNDEN ÖPÜLÜR TENİ CEVAHİR DUDAKSIZ BİR KIZ
adı catgelin olan
Yasaklarda
sabahı öptüm gözlerinde
geceyi yaktım
ateşi aldım dudağından
sözleri yaktım
ben seni uzaklarda
ben seni tuzaklarda
ben seni yasaklarda SEVDİM
ben seni yasakalarda
baharı öptüm saçlarında
kışları yaktım
umudu aldım yüreğinden
düşeri yaktım
ben seni uzaklarda
ben seni tuzaklarda
ben seni yasaklarda SEVDİM
ben seni yasakalarda
boş yere bekledim dönersin diye
bir kere yüzüme gülersin diye
boş yere yanmışım seversin diye
sevmesende olur
boş yere bekledim dönersin diye
dönmesende olur
meğerse sulara yazmışım seni
meğerse rüzğara yazmışım seni
yanık kavgamda sevmişim seni
sevmesende olur
hep seni özledim dönersin diye
yeniden yüzüme gülersin diye
boş yere yanmışım seversin diye
sevmesende olur
boş yere yanmışım seversin diye
sevmesende olur
meğerse sulara yazmışım seni
meğerse rüzğara yazmışım seni
yanık kavgamda sevmişim seni
sevmesende olur
Diyarbakır kokardı saçların, gözlerin Bahrevan
Her geldiğinde bana sen, dururdu zaman
Firar ederdim gözlerine, mültecin olurdum
Ben peşinde rüzgâr olurum
Ben peşinde Ferhat olurum
Ben peşinde Fırat olurum
Sen de Dicle…
Gelirsen ayın tam üstünde kederli bir bulut tutamaz gözyaşlarını
Harran papatyadan bir gelinlik giyer arsız, zamansız
Gelirsen Dersim’e Dersim’e kırlangıçlar geri döner, Munzur gülümser
Gelirsen kızıl bir gelincik olup açacak Ararat, Zap sana koşacak durmaksızın
Gelirsen Batman’da intihar son kurşununu kendine sıkacak
Ani kurtulacak susmaların dilinden
Ve Çorum ve Maraş ve Sivas yüzünü yıkayacak yağmurda
İçimdeki Kızıldeniz doydu kana
Kızılırmak’tan alayım selamını
Merhaba de vurulmuş güvercinler aşkına merhaba
Ben peşinde rüzgâr olurum
Ben peşinde Ferhat olurum
Ben peşinde Fırat olurum
Sen de Dicle…
Öyle bir gülümse ki
gülüşün tutuklansın
bakışın yasaklansın
dağlar;
dağ olmaktan utansın
Gülersen
Gülersen
Mardin'de Deyrul Zeferan'da
Vaftiz olur bütün çocuklar
Fırat Dicle'sine kavuşur
Şattül Arap çöl olur
Gülersen
Ağrı'da İshak Paşa Sarayı'nın gölgesinde
Ahmede Xani mezarında gülümser
Gülersen
Iğdır'da meçeli bir kayısı ağacı çiçek açar
Açar bahçesinde gülleri annemin
Gülersen
Erzurum'a bahar gelir
Mardin kapı şen olur
Gülersen
Gece Siyabend'e kavuşur yıkılır Nemrut'lar
Gülersen
Annemin gözbebeklerinde ülkem de güler