1970'lerde saçları dimdik yukarıya doğru kalıp gibi yaptırmak moda olmuş. Buna uymak için insanlar saçlarını yaptırıyo haftalarca da yıkamıyolarmış. Bir liseli kız okulundaki en yüksek saç yarışmasını kazanmak için saçlarını bu şekilde yaptırmış. Eve dönerken saçları örümcek ağına takılmış ama farketmemiş. Okuldaki yarışmayı kazandıktan sonra saçlarını birkaç hafta yıkamamış. E havasını atacak ya banyoya kafasına bi torba geçirip giriyomuş.
Bi gün okulda sınav olurken kız aniden şak diye bayılmış. Hastaneye kaldırmışlar fakat maalesef kurtaramamışlar. Doktorlar ölüm nedenini anlamak için otopsi yaparken kızın saçlarını aralayınca morgu binlerce örümcek basmış. Meğerse kızın takıldığı ağdaki örümcek kafasının içine yumurtlamış ve o örümcekler sonraki birkaç hafta da kızın kafa derisini kemirip beynine girmişler. Bu olaydan sonra Amerika'da saçlarını öyle havaya doğru yapmak yasaklanmış..
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..
Bu olay Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bi kızın başından geçmiş. Dilek bi gün okuldan çıkmış durakta minibüs bekliyomuş. Yalnız korkunç da yağmur yağıyomuş bu arada. Kızın önüne bi araba yanaşmış. İyi giyimli temiz yüzlü bi genç ''Yanlış anlamayın n’olur. Ben de yakın zamana kadar öğrenciydim. Islanmayın gelin ben sizi uygun bi yere kadar bırakayı'' demiş. Dilek kız başta biraz tereddüt etmiş ama çocuğun iyiniyetine inanmış ve arabaya binmiş. Yolda sohbet filan etmişler. Hoşlanmışlar birbirlerinden. Çocuk''Lütfen izin verin sizi evinize bırakayım. Bakın yağmur da iyice hızland'' demiş Dilek kabul etmiş taabi. Sohbet iyice koyulaşmış. Kızın evine gelmişler bu arada telefon değiş tokuşu yapmayı da ihmal etmemişler.
Dilek çok etkilenmiş çocuktan. O hafta her telefon çaldığında yüreği hop etmiş ''Ay benimki mi arıyo? '' diye telefona koşmuş. Ama arayan olmamış maalesef. Dilek yüzünü kızartıp çocuğu aramaya karar vermiş''Belki numaramı kaybetmiştir n’olucak ki ben arasa'' deyip kandırmış kendini. Telefonu ağlamaklı bi kadın sesi açmış. Meğer teyze bizim çocuğun annesiymiş ve hıçkıra hıçkıra oğlunun trafik kazasında öldüğünü söylemiş. Anlattıklarından Dilek anlamış ki çocuk onu bıraktıktan 5 dakika sonra yapmış kazayı. ''Keşke eve bıraktırmasaydım. Benim bunun sorumlus'' diyerek hemen kendini suçlamaya başlamış. Suçluluk duygusundan kurtulmak için teyzeden adresi almış ''En azından başsağlığına gideyim bar'' diye düşünmüş.
Ziyaret ağlamaklı ve de yaslı geçmiş. Ayrılma vakti geldiğinde iyice havaya giren kız ''Bana oğlunuzdan bi hatıra verir misiniz? Onu gerçekten çok sevmişti'' demiş. Bunun üzerine anne içeriye gitmiş döndüğünde elinde çocuğun kaza günü üzerinde olan gömlek varmış. Üstelik de hala kanlar içindeymiş gömlek. Dilek çok kötü olmuş gömleğin niye saklandığı ve niye ona verildiği anlamsızlığına rağmen yine de kadını kıramayıp almış kanlı gömleği. Ama eve gelir gelmez ilk işi gömleği yıkayıp ütülemek olmuş. Bütün gece gömleğe baka baka zır zır ağlamış. Sürekli de ''Onu ben öldürdüm onu ben öldürdü'' diye tekrar ediyomuş kendi kendine.
Artık ağlamaktan bi’tap düştüğünde gömleği yastığının altına koymuş ve yatmış. Sabah uyandığında kendini daha iyi hissediyomuş. Ama yastığı kaldırdığında bi de görmüş ki gömlek yine kanlar içinde. İnanamamış bu duruma. ''Heralde dün o kafayla iyi yıkayamadım'' diyerek yeniden yıkamış gömleği. Ama ertesi sabah da hiç bi değişiklik yokmuş gömlekte yine kanlar içindeymiş.
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..
Bir akraba dügününden dönen Kemal ve arkadasi Recep 20 kasim aksami yaklasik 00.30 sularinda sehir mezarligindan otomobille geçiyorlardi.
Her iki tarafi mezarlik olan dar bir yoldu geçtikleri. Aniden soldaki duvarin üstünden arabanin önüne beyaz bir sey atladi. Iki arkadas bunun beyaz bir köpek olabilecegini düsündü. Ancak normal sartlarda ona çarpmalari gerektigi halde her ikisi de çarpma sesi duymamis ve çok sasirmislardi.
Arabayi durdurup arkalarina baktilar ama hiçbir sey görmediler. Her ikisi de garip bir seyler oldugunu fark etmislerdi. Mezarliktan çikmalarina çok az kalmisti ki araci kullanan Recep bir çiglik atti. Dikiz aynasindan bakiyordu.
Bunun üzerine arkaya dönüp bakan Kemal arka koltukta oturan gelinlik giymis bir kadin gördü. Kadin sessizce iki arkadasi izlemekteydi. Büyük bir korkuya ve telasa kapilan arkadaslar mezarliktan nasil çiktiklarini ve arabadan nasil indiklerini hala hatirlamiyorlar. Ön cama yapismis bir sekilde arabayi durdurdular fakat kadin artik orada degildi.
Bunun üzerine olayi arastirmaya baslayan Kemal ayni gün ölen bir kadin oldugunu ögrendi. Kadin yakin bir köyde yapilan dügününden dönerken trafik kazasinda hayatini kaybetmisti. Ve öldügünde üzerinde gelinligi vardi.
Ölen kadinin yakinlarini ziyaret eden Kemal kadinin ayni kadin olup olmadigini ögrenmek istedi. Gittigi evde kendisine bir fotografi gösterildi. Fotograftaki kadin o gece otomobilin arka koltugunda gördügü kadindi. Ölen kadinin yakinlari da olaya sasirdilar. Bir daha o mezarliktan geçemeyen Kemal ve arkadasi olayi bir süre daha irdelemelerine ragmen o gün ölen kadinin neden onlara gözüktügünü ögrenemediler.
-ÖLÜMÜN KEHANETİ-
Aldigimiz bir telefon üzerine hemen verilen adrese gittik. Olayi yasandigi yerde inceleyecektik. Bize kapiyi açanlar hala olayin soku içindeydi. Sesleri titriyor hep bir agizdan bagirarak konusuyorlardi. Yasadiklarinin ne anlama geldigini bilmediklerini ve bunlara yanit verecek kimseyi bulamadiklarini söylüyorlardi. Bu evde tüm ev halkinin gözleri önünde garip bir seyler olmustu.
Önce sessiz olmalarini istedik. Ve sirayla dinlemeye basladik: Hatice Kara babasi Ismail Öz'ün ölümünden sonra hasta olan annesini yalniz birakmamak amaciyla annesinin evine yerlesmisti. Esi ve çocuklariyla artik bu evde yasamaya baslamislardi. Annesi ise yalniz kaldigi her an ölen kocasini gördügünü iddia ediyordu. Hatice Kara annesinin duydugu derin üzüntüden dolayi bazi görüntüler gördügünü düsündü.
Bir gece Hatice Kara esi ve çocuklariyla kaldigi odadan su içmek için disari çikti. Mutfak uzun dar bir koridorun siralanmis odalarin en sonuncusuydu. Hatice Kara ve esi en bastaki odada kaliyordu.
Hatice Kara mutfaktan dönerken önünden geçtigi annesinin odasina bakti. Gördügü sey karsisinda sanki dili tutuldu kaskati kesildi ve hareketsiz kaldi. Babasi egilmis annesinin yüzüne bakiyordu. Hatice Kara'yi fark eden baba odadan disari çikti ve kizina bakarak "Korkma simdi degil iki yil sonra yanima gelecek" dedi.
Hatice Kara koridorda agir adimlarla bakan babasinin ardindan bakakalmisti ki; annesi çigliklar içinde uykusundan uyandi. "Baban geldi buradaydi" diye bagiriyordu.
Ayni anda Hatice Kara'nin esi ve çocuklarindan da bagirislar yükseldi. Onlarda ayni anda odanin kapisinin önünden geçen kisiyi görmüstü. Tüm ev halki ayni dakikalari yasamis ve ayni görüntüyü tarif ediyordu. Ve hep bir agizdan söyledikleri bu tarz olaylarin sahitlerinin söyledikleriyle benzerdi: Ismail Öz en az 15 yas daha genç haliyle görünmüstü...
Ancak olayin en ilginç yani biz arastiranlar için iki yil sonra 1997'de yasandi. Hatice Kara'nin annesi Zeliha Öz vefat etmisti ve aile bize bu gelismeyi de bildirdi. Zeliha Öz olaydan 1 yil sonra kansere yakalanmis ve 1 yil içinde ölmüs öylece ölmüs esinin 2 yil önceki kehaneti gerçeklesmisti.
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..
baya ilginç konular ama okuyunca insan korkmuyor gerçekte olsa inan bayılmamak elde olmazdı .....
Gerçek olmadığını Kim İdda Ediyor.. (Yalnış Anlaşılmasın ben Gerçek olduğunu İdda Etmiyorum..)
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..
İhtimalldir.... buarada matlet diğerleri diye bir film var ya bunla ilğili konusu izlemenı tavsıye ederim.....
__________________
ßelki hiç durmadan uyusam iki gün çözüLür bu zor düğüm..
dünün benden aldıkLarını belki geri verir öbür gün..
yaLnız kaLsam hiçkimse ßana dokunmaSa..
yalnız kalsam bir köşeye saklanıp uyusam..
ßelki hep sussam sussam iki gün kayßoLur sonsuz hüznüm..dünün ßenden çaldıklarını ßelki geri verir öbürgün..