'...Aşk arafıdır Sevginin..Sevgi iki ucu cehennem olan bir cennettir! .
Bakışları...
Birbirlerinin derinliklerine atılmış taşlar gibi yayıldı
Tırnaklarına dek...
Bakışları birbirlerine değince
Çıkan kıvılcımdan ateş yakıp ısındılar....
Önce adam çıktı yangından
Sonra da kadın..
Adam elbiselerini
Kadın bakışlarını toparladı..
Zaman sabırsız bir attı yanıbaşlarında çırpınan
Bir çırpıda atlayıverdi adam...
Uzaklaştı....Uzaklaştı..Kadının bir damla
Gözyaşına sığıncaya kadar uzaklaştı....
Çıkardı kadın ayakkabılarını yürüdü kumsalda
kumlar dokundu ona...
saçlarını açtı yağmurda
bulutların elleriydi yağmur dokundu ona...
rüzgar dokundu saçlarına...
Ay ışığı incecik dar çırılçıplak ağaçlardan kıyıya atlayıp geçti yanından suya girecekti birazdan...
Ağladı kadın....
Ağlamak kendine dokunmaktı
Dokunmak
Sevmekti.....
Dört duvar dönerim
Kaç gecedir yoksun oğul
Bıçak bilenir etimde
Başında toprak beton mu oğul
Bin yıl yatarım sevdana
Onurumsun susmam oğul
Yüreğim kopmuş geliyor
Devrime kadar düşmem oğul
Yere göğe koymazdım seni
Çaldılar dalımdan oğul
Ecelin öne alınmış
Olanca canım sana aksın oğul
__________________
Hayat; vektorel kısa bir çizgiden ibaret. O nu dilediğinizce çizin. Çizin, çizin... KORKMAYIN
Bir nefesin ömrü boyunda hücrem
Betonun bedenimde çıkardığı yangını söndüremiyorum
Ölüm sulanıyor ömrüme...
Tedariğini hazırla
Olur ya...Olur ya...
Düşerim senden ayrı
Dar_ı dünyada
Garibe düşmesin sol yanın
Gözlerin dalmasın
Kaldır başını sevdiğim
Ucu ortası yok bunun
Boyun kırmadan yaşamak uğrunadır
Toz duman paramparça olduğumuz...
__________________
Hayat; vektorel kısa bir çizgiden ibaret. O nu dilediğinizce çizin. Çizin, çizin... KORKMAYIN
Akşam sularında yıkanan kasaba gece yarısına doğru,Kar bir örtünün altına girip uyurdu.
Vahşiydi o kasabanın kışı
Diken diken soğuk
Asık suratlı bir yüzdü.
Güzelliğin konuşulurdu o kasabanın akşamlarında.Bir damla suydun herkesin soyunmak istediği.
Bense düş bile kuramazdım güzelliğinin dehşetinden.
İmkansız ve uzaktın...
Yüzündeki hüznü düşünürdüm.Van gogh'un tablolarındaki sarı rengin hüznünü
Her yerde sen vardın,hiç bir yerde bulunmazdın
Akan bir ırmağı yakalamaktı sana dokunmak.
İmkansız ve uzaktın...
Bazen gözgöze gelirdik o kasabanın arnavut taşlı kaldırımlarında
Gözlerin göz değil ateşe açılan iki pencereydi
Yangın çıkarıp kaçardın.
Yitiridim dört yönümü yürürdüm kendi içimde
İmkansız ve uzaktın...
Bir koltuk bir kırık sandalye birde su sesi vardı o bodrum katında.Sancın tam gece yarısı çalardı kapımı.Haykırıdım adını ayaz çeliği çatlatanda Türküden kalkan turna katarı sesime toplanırdı.Kalkar sancın canımda yorulsun diye yürürdüm karanlıktı ışıklar.
Yağmur yüklü bir buluttum
O kasabanın arnavut taşlı kaldırımlarında koşan bir bulut
Birisini bulsam boşalacaktım
İmkansız ve uzaktın...
Ayaklarım beni alıp getirirdi sokağınıza Sokağınız birden çektiği rüzgarı saplardı sol yanıma.
Sen başını pencere dayamış yağan karı izlerdin
dudaklarında sigara
Pencerende lila rengi sakız sardunyası
Birde çok arsız duvardan kaldırıma atlamış yer sarmaşığı
Yar dudağında tütün olaydım ateşlerde yanaydım
İmkansız ve uzaktın...
Ben konuşurdum sen susardın
Sen susardın ben konuşurdum
İkimiz susardık
Kar yağardı aramıza.
Düş kuşuydun sen o maviş düş kuşu
Geçerken derin vadiler ışıl ışıl.
İmkansız ve uzaktın...
Sen gizli öznesiydin bu sevdanın.Ben ise yüklemi seni bulmak için ne çok sorular sorarlardı.Susardım.
Kar yağardı
Dalını tutuşturmuş yanar al bir gül bırakırdım kapınıza
Toz bir karda
Gün taşa konunca havalanırdı akşam
Kopardı dallarından kar kuşlar
Canına yandığımın
Bir sen kalırdın içimde sıcacık
Birde hasretini hiç bir fırtınanın söndüremediği MEMLEKETİM MEMLEKETİM.....
tskkrler emegine saglık......yaLnız sabit konuları açarken şair hakkında kısa bi bilgilendirme yaPsan, bulabilirsen bi fotosunu koyarsan daha güzel olur.....ayNen diger actıgımız sabit konular gibi......mesELa ben Savaş Ezgi yi ilk defa duydum....kiMdir? neRde dogmus? tİpi bozuKmu düzgünmü? gibi.......ondan söYlüyorum......