kendini bi kaç cümleyle özetleyebilir misin bizlere ??
Elbette...
Adım Gökhan. Aslen Van'lıyım ( Edremitli sayılırım) ama uzun süredir Van'ın dışındayım.
Geyik yapmaya bayılırım... Geveze değilimdir, gezmekten hoşlanır, film izlemeye & tiyatroya bayılırım...
Sık sık gidip gelirim Van'a...
Umarım yeterli olmuştur. ilgin için teşekkürler... İyi forumlar, iyi paylaşımlar...
Adım Gökhan. Aslen Van'lıyım ( Edremitli sayılırım) ama uzun süredir Van'ın dışındayım. Geyik yapmaya bayılırım... Geveze değilimdir, gezmekten hoşlanır, film izlemeye & tiyatroya bayılırım...
Sık sık gidip gelirim Van'a...
Umarım yeterli olmuştur. ilgin için teşekkürler... İyi forumlar, iyi paylaşımlar...
ben teşekkür ederim.. sorumu yanıtsız bırakmadıın için.. sanada ii forumlar
Selam. bir soru da ben sorayım dedim... Sence mutluluk nedir? seni mutlu kılan şeyler nelerdir? Cevap için şimdiden teşekkürler... bana sorduğun sorunun aynısını soraym dedim
Selam.
Mutluluk.... Ünlü filozof Sokrates'in söylediği gibi,
Mutluluk;
Mutluluk, bir yaz denizinin karşısında, bir ağaç gölgesidir. Tedirgin edilmeden üstünde uyunan bir toprak parçasıdır. Bir bahar sabahında çıplak ayakla koşulan ıslak çimenlerdir. Sıcak bir günün bitimine doğru, birdenbire esiveren serin bir yeldir. Güvenli bir düşüncenin aydınlığı, uygun bir sesin titreşimidir. İstekle ısırılan bir peynir dilimi, yanarak içilen bir yudum su, özlemle aranan bir fincan kahvedir. Bakkaldan alınan bir paketi taşırken dergilerden yapılmış kesekağıdında göz ucuyla okunuveren güzel bir sözdür. Günün ilk aydınlığı, gecenin son karanlığıdır. Özlenen sevgilinin dudaklarıdır. Bir annenin okşayışı, bir babanın bakışı, bir çocuğun gülüşüdür.
daha öncede sorduğum gibi 3 soruyu birden sorcam 1- özür dilemek sence ne anlama geliyor ve en son kimden ne için özür diledin? 2- seni sen yapan yani seni diğer insanlardan ayırdığını düşündüğün bişey warmı?? 3- sana soru sorulmasından hoşlanırmısın??? cvpların için şimdiden teşekkürler
ßæ
Öncelikle değer bulup soru sorduğun için teşekkürler...
Özür dilemek; Bilindiği üzere hata yapan taraf özür diler. Dolayısıyla Özür dilemek, yapılan hatanın kabulüdür. İnsanın kendi hatasını kabul etmesi çok büyük bir erdemliliktir. Hatasını kabul etmeyen doğruyu asla bulamaz, asla güvenilir olamaz. Yapılan hatanın düzeltilmesi için bir şans istemektir özür dilemek. Kırılan insanın gönlünü almaktır, ona değer verildiğini göstermektir... Özür dilemek kimsenin karakterinden bir şeyler götürmez. Bu yüzden özür dilememek gibi bir acizliğe düşmemeli insan... Yakın zamanda birinden özür dileyecek duruma düşmedim. Ama eğer olursa hiç çekinmeden özür dilerim...
Beni ben yapan şeyler... Beni ben yapan şeyler; Özgünlüğüm, saygınlığım, hayat felsefem...
Bana soru sorulması; Bana soru sorulması hoşuma gider elbette. Yeterki sorulan sorular cevaplamaya değer olsun. Soru sorulmak önemsendiğini gösterir insanın...
Umarım yeterli bir cevap olmuştur. Teşekkür ederim. İyi forumlar, iyi paylaşımlar...
__________________
YAŞAMAK GÜZEL ŞEYDİR,
HAYATA İNAT..!
Korktukça İnsan, Tutsak; Ümit Ettikçe Özgürdür...
Konu Arkeolog tarafından (08/07/08 Saat 18:18 ) değiştirilmiştir..
1- Arkeoloji ile ilgileniyormuşsun yanlış duymadıysam. Sence arkeoloji ile ilgilenen bir arkeologun araştırmaları yaşamında herhangi bir değişiklik yaratıyor mu. Örneğin; yaptığı bir kazıda bulduğu şaheserlerin tarihini bilerek ve bu tarihi yaşamına rehber tutmayı.
2- Ne tür bir meslek seni hem maddi hemde manevi anlamda mutlu eder? Veya daha doğrusu maddi anlamda mesleğinden çok mutlu olur musun? Yoksa maneviyatını daha çok mu seversin.
3- Yaşamdaki teorik olaylara nasıl bakarsın? Kendi himayesinde üreten, çalışan, çaba harcayan, sürekli eşitlik, özgürlük ilkelerini benimseyen bir ülke mi yoksa başka bir ülkenin himayesinde esir olmuş bir ülke mi seçerdin. (Saçma gelebilir ama gerçekler her zaman acıdır, kapitalist iş adamları gördük ülkesini paraya satan.)
1- Arkeoloji ile ilgileniyormuşsun yanlış duymadıysam. Sence arkeoloji ile ilgilenen bir arkeologun araştırmaları yaşamında herhangi bir değişiklik yaratıyor mu. Örneğin; yaptığı bir kazıda bulduğu şaheserlerin tarihini bilerek ve bu tarihi yaşamına rehber tutmayı.
2- Ne tür bir meslek seni hem maddi hemde manevi anlamda mutlu eder? Veya daha doğrusu maddi anlamda mesleğinden çok mutlu olur musun? Yoksa maneviyatını daha çok mu seversin.
3- Yaşamdaki teorik olaylara nasıl bakarsın? Kendi himayesinde üreten, çalışan, çaba harcayan, sürekli eşitlik, özgürlük ilkelerini benimseyen bir ülke mi yoksa başka bir ülkenin himayesinde esir olmuş bir ülke mi seçerdin. (Saçma gelebilir ama gerçekler her zaman acıdır, kapitalist iş adamları gördük ülkesini paraya satan.)
Teşekkürler. Sevgiler ...
Öncelikle değer görüp bu soruları sorduğun için çok teşekkür ediyorum...
Arkeolojinin yaşamımdaki etkileri; Her meslek onunla ilgileneni etkiler... Arkeoloji de böyledir. Günümüzde kullandığımız herşeyin temeli eskidedir. Bu yüzden elde ettiğimiz her bulgu günümüzü anlamamızda bize çok büyük katkılar sağlar. Mesela Van Kalesi nasıl yapıldı, kim yaptı? Urartular kimdir, takvim nasıl icat edildi, geçmişteki devletlerin yıkılma sebepleri neydi, insan nedir nasıl meydana geldi? Tüm bunların cevabını bilmek elbette insanın yaşamında farklılıklar oluşturur. Artık yürürken çevreme daha dikkatli bakıyorum, gördüğüm bir yapıyı daha anlamlandırabiliyorum, geçmişin üstüne kurulan sosyo kültürel yapıyı daha kolay kavrayabiliyorum vs...
Ne tür bir meslek? Aslında arkeoloji biraz entellektüel bir meslektir diyebiliriz.(Övünmek için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın.) Bu yüzden manevi olarak beni tatminedici boyuttadır. Maddi olarak da tatmin düzeyi yüksektir. (Değerlendirebilene...) Maddi yanını bir kenara bırakabilirim diyemem ancak beni ayakta tutması yeterlidir. Arkeolojinin manevi yönü daha kıymetlidir benim nezdimde. Bu yüzden ben maddiyatını düşünerek girmedim bu mesleğe...
Yaşama bakış açım; Hepimiz insan sıfatıyla bu dünyada yaşıyoruz. Hepimiz aynıyız. Dolayısıyla hepimiz eşitiz. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur. Ama insan doğası gereği bencildir. Bu yüzden daha çok güç için insanlar kendi kardeşlerini bile öldürebiliyor. Kendi kardeşini öldürebilen bir insanın memleketini satması hiç de şaşırtıcı değildir. Bunlar için özgürlük ya da eşitlik hiç bir anlam ifade etmez. Gönül isterdiki herkes aynı ölçüde değer görsün, aynı haklara sahip olsun. Kimse kimseye muhtaç olmasın, hiç kimse bir başkasının boyunduruğu altında yaşamasın. Ama gel görki öyle ortamda yaşıyoruzki bu isteğimiz bir hayal olmaktan ileri gidemiyor. Karnı doyan açı eziyor. Bağımsız olan, birilerini egemenliği altına almaya çalışıyor.
Umarım tatmin edici bir cevap olmuştur. İlgin için teşekkürler. İyi forumlar, iyi paylaşımlar...
Özür dilemek; Bilindiği üzere hata yapan taraf özür diler. Dolayısıyla Özür dilemek, yapılan hatanın kabulüdür. İnsanın kendi hatasını kabul etmesi çok büyük bir erdemliliktir. Hatasını kabul etmeyen doğruyu asla bulamaz, asla güvenilir olamaz. Yapılan hatanın düzeltilmesi için bir şans istemektir özür dilemek. Kırılan insanın gönlünü almaktır, ona değer verildiğini göstermektir... Özür dilemek kimsenin karakterinden bir şeyler götürmez. Bu yüzden özür dilememek gibi bir acizliğe düşmemeli insan... Yakın zamanda birinden özür dileyecek duruma düşmedim. Ama eğer olursa hiç çekinmeden özür dilerim...
werdiğin cwplar için teşşkkürler...
özür dilemek
ßæ
__________________ qüLün héP qüLDükLérime... sıkıySa öLün bakaLım... héR güN öLDükLérime...
Öncelikle değer görüp bu soruları sorduğun için çok teşekkür ediyorum...
Arkeolojinin yaşamımdaki etkileri; Her meslek onunla ilgileneni etkiler... Arkeoloji de böyledir. Günümüzde kullandığımız herşeyin temeli eskidedir. Bu yüzden elde ettiğimiz her bulgu günümüzü anlamamızda bize çok büyük katkılar sağlar. Mesela Van Kalesi nasıl yapıldı, kim yaptı? Urartular kimdir, takvim nasıl icat edildi, geçmişteki devletlerin yıkılma sebepleri neydi, insan nedir nasıl meydana geldi? Tüm bunların cevabını bilmek elbette insanın yaşamında farklılıklar oluşturur. Artık yürürken çevreme daha dikkatli bakıyorum, gördüğüm bir yapıyı daha anlamlandırabiliyorum, geçmişin üstüne kurulan sosyo kültürel yapıyı daha kolay kavrayabiliyorum vs...
Ne tür bir meslek? Aslında arkeoloji biraz entellektüel bir meslektir diyebiliriz.(Övünmek için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın.) Bu yüzden manevi olarak beni tatminedici boyuttadır. Maddi olarak da tatmin düzeyi yüksektir. (Değerlendirebilene...) Maddi yanını bir kenara bırakabilirim diyemem ancak beni ayakta tutması yeterlidir. Arkeolojinin manevi yönü daha kıymetlidir benim nezdimde. Bu yüzden ben maddiyatını düşünerek girmedim bu mesleğe...
Yaşama bakış açım; Hepimiz insan sıfatıyla bu dünyada yaşıyoruz. Hepimiz aynıyız. Dolayısıyla hepimiz eşitiz. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur. Ama insan doğası gereği bencildir. Bu yüzden daha çok güç için insanlar kendi kardeşlerini bile öldürebiliyor. Kendi kardeşini öldürebilen bir insanın memleketini satması hiç de şaşırtıcı değildir. Bunlar için özgürlük ya da eşitlik hiç bir anlam ifade etmez. Gönül isterdiki herkes aynı ölçüde değer görsün, aynı haklara sahip olsun. Kimse kimseye muhtaç olmasın, hiç kimse bir başkasının boyunduruğu altında yaşamasın. Ama gel görki öyle ortamda yaşıyoruzki bu isteğimiz bir hayal olmaktan ileri gidemiyor. Karnı doyan açı eziyor. Bağımsız olan, birilerini egemenliği altına almaya çalışıyor.
Umarım tatmin edici bir cevap olmuştur. İlgin için teşekkürler. İyi forumlar, iyi paylaşımlar...