Bir rüzgarda buldu Seni
bir rüzgarda yitirdi..
Penceresinden baktı
sine sine yağan uçarı yağmura..
ve essin dedi, bir daha essin,
sen çünkü bana eşsizsin..
Gökyüzünde karmaşık bir sözdizimiydi
kurduğu esin..
Perisinin -
çekti sinesine..
koydu bulutlardan bir tortuyu..
uzan dedi..
uzan Enis,
tam " Bir gece için biriksin Sesin.. "
Boş sayfalara damlamış gözyaşları
kelimelere dökülmüş yaşamlar..
beyaz sayfaları kirletmiş mürekkep lekeleri
uzun yaşamlara dair kısa sözcükler..
Kırık kalbim gibi birleştirdiğim,
parçalardan oluşan aynaya bakıyorum
gördüğüm şey ben değil, benden de öte....
Evrende bir gezegenin üstünde bulunuyoruz..
bu çılgınca bir düşünce..
bir evrenin olduğunu bile düşünmek çılgınca...
öyle kızlar varki fazla rimelden bu evreni göremiyorlar...
öyle erkekler var ki futbol oynamaktan ve seyretmekten
bakışlarını ufuk çizgisinin üzerine kaldıramıyorlar..
rimel ve futbol asıl gerçeklik..
bu gerçeklik bizi burnumuzun ucundan
biraz daha uzağa bakmak konusunda engellememeli
Uyku tutmadı, Sen tut beni..
en son koynunda unuttum günaydın dilimi..
Gözlerinde büyüdüm, yüreğim sende çocuk kaldı
hadi kalk gidelim, bizi görüp yazacaklar, az kaldı
En keyifli sabah kahvaltım ! Sen,
göğsünde yürüdüğüm balıkçı kasabası..
Akşamdan kalsın öpüşlerin, yalpalasın dudaklarımda
susuyorum, özlemin gelincik tarlası
susatma..
Gözüm tutmadı sensizliği, bir daha yollama..
Efkar dağıttım, herkese biraz düştü..
dalgalara gözlerimle yazdım şiirimi, ıslandı ama yırtılmadı..
kalbim, içli şarkılar kuşağı. İçinden geçiyor..
parmaklarım karanlıkta mum gibi..
sana yazıldıkça eriyor..
Ateşli çingene dansım! Sen..
uzağında kaldığım deniz ülkesi..
Tutamayacağın sözler ver bana, ben tutarım..
nefes alsın yorgunluğun dağınık yatak akşamlarında
Biliyorum, gözlerin bir İstanbul hatırası
kapatma..
Bütün şiirler bu sokakta toplandı..
bir gözleri sürmeliye ne adaklar adandı bilseniz, o şiirlere el sürmezdiniz, bozulmasın korkusuyla büyüsü muhabbetin bitirilmemiş sevdalarda,
adına aşk dediğimiz, ellerine ve heryerine kına yaktığımız, türküler yaktığımız, bir koca gençliği hikaye ettiğimiz..
"müşkül mevkilerini" keşfettim trenlerin hayatın bir yerinden yola çıkan ve nereye gittiği bilinmeyen.
Sonra sana rastladım
Yolculuğun en güzel yerinde
Adını bile sormadım
Öyle güzeldin ki
Seyretmek yetiyordu
Konuşmasan da önemi yok
Ben konuşuyorum ya
Konuşursan tükeneceksin sanki
Sanki bitivereceksin
Trenden inivereceksin bilinmez bir yerde
Beni "müşkül mevkide" yapayalnız bırakacaksın
Azığımı bölüşürüm
Sigaramı
Uyurken sen ben beklerim
İneceğin yeri haber veririm
Dur yanımda
Bu yolculuk
Sensiz çekilmiyor.
..
.
Savruldun da gönül fırtınalarla,yalancı baharın peşinden,
Kızıl duman,sıcak gülüşler yağan düş gecesinde...
Uzun boylu,hoş seda bir sarhoşun ateşinden,
Gözleri yaşlı masada yarım kalan meysin işte...
Tozpembe namelerle ıslandın yağmurun hoş sesinden,
Gem vuramadın gönül aşkta ki hırçın esişe...
Hiç yazılmamış senaryonun boş bestesinden,
Dilimdeki feryatta ağlatılan kırık neysin işte...
Yaraladın kendi kendini en ince yerinden,
Telli duvaklı gelin oldun gönül kimliksiz titreyişe,
Umuda yaslı son nefesle,taş kalpli acının dilinden
Sevgilinin bağrından atılan hançerli heysin işte
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
aksilikler, zincirleme kaza gibi bazen
sen kovarsın, onlar gelir
gitmezler hiç tependen
başlamaya görsün herşey
bir anda ters gitmeye
dönmez allah, dönmez bir türlü
gerisin geriye
geç kalırsın, trafik sıkışır
bir de çamur bulaşır
en gerekli hassas anda
ağzın dilin dolaşır
en romantik anda kayarsın
sırtın yere yapışır
tam da sevdim dediğin anda
aşkın kayıplara karışır
bunaldım
daraldım
önce koştum, koştum biraz
biraz da ip atladım
sonra bir türkü tutturdum da
birazcık rahatladım..