Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Günler koşuyor istirap rayinda
Geceye, geceye...
Dilenci bir dilim ekmek peşinde,
Hasta son deminde.
Yine de mesut anlarin
Rüyasi çekiyor insanlari
Hayata... hayata...
Keder doluyor içimize
Her saat, her dakika,
Neş'eyi göremedigimiz oluyor
Seneler boyu...
Bunun da zevki başka.
Ufuk mavisi ümitler piril piril
Hoş bu dünya.
Eski bir aynada çoğalıyordum. Birden
On, onken yirmi; büyüyor kalabalığım.
Fırıncı, demirci, sabuncu, meyhaneci;
Deniz ben, sokak ben, ağaç ben, yalnızlık ben.
Kendimi içiyordum bardaktan, kendimi
Dişliyordum elmada.Yat kalk, uyu uyan
Çevreye serptiğim benler içinde ben
Sonra gün battı, morardı dağların ardı.
Bir kuş öttü ovada, başka bir hamurda,
Aynamızda ay ışığı gibi yansıyan....
Akşam soğan kavrulan evlerde
Yoksul bir çorbayı ateşe koymadan önce
Son geleni bekler gibi Seni beklemek..
Bir yudum alır gibi bir kadeh buzlu rakıdan
Çocuk annesine güvenir gibi..
Sonu belirsiz bir yolculuğa çıkar gibi
Hiçbir şey olmuyormuş gibi sevmek seni..
Hiçbir yalanda, hiçbir kandırmada payı olmamak
Hiçbir kaygının peşinde küçültmemek kendini
Bir yaz sabahında balkondan nasıl bakarsa
Dışarıya salınmamış çocuklar
Biraz özlemle ve biraz sevinçle
Nasıl bakarsa o çocuklar sokağa
Senin yolunu hiç yılmadan gözlemek
Benim için ölümsüzlükle birdir..
Hep yüzünde kalmalı bu gülüş
Bu seni çağlara direnecek bir yontuya
Döndüren bu sevinç pırıltısı hep kalmalı yüzünde
Hep bu kadar büyük ve bu kadar güzel olmalısın
Bu kadar ölümsüz ve bu kadar olağan..