Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Ardından akan yaşlarla topladığım hüzün kırıntılarını umuda yoldaş ederken, sensizliğimle kuruttuğun düşlere ve kör bakışlarımla eskittiğim zamana zavallı hasretinle ihanet ettim! Hüznü bir cümle bile edemeyen tüm sözcüklerimi toplayıp savurdum kırlangıçların göç mevsiminde... Mahrem gecelerde namusçuluk oyunlarımız, ebabil`in kanatlarına kulak takıp yerçekimine küfretmek kadar inandırıcı olmadı, her şey başladığı gibi bitiyordu artık, günahlarımın gölgesinde. Kendi ellerimle yıkıyordum ölümlerimi ve taziyeler düşürüyordum, titreyen dudaklarımı telkin`e çalışırken gi/dişlerin...
Ayrılık tüm heybetiyle örtüyor artık kursağımda kalan gülüşleri. Senli ve sensiz zamanlarımın arasına sıkışmış beklentileri aptal düşlerde kaybedip, en ucuz yollu bulduğum mutluluğun penceresine doğru hızlı ve sık adımlarla ilerliyor artık mayhoş benliğim. Yalnızlığın ritmik sancılarına, gözyaşlarımın düzensizliğini ekleyip, umudun ücra köşelerinde boğuk hırıltılarla yankılanmaya başladı çaresizlik. Sensizliğin içine sızmaya çalışan umudun iniltili can çekişleri duvara yaslıyor artık yorgun bedenimi. Bir pencere kenarından sızan hava sigara dumanıyla karışıp hayaline takılan gözlerimdeki resmi boğmaya çalışırken, bir başlangıç ve bitişin eşiğindeydi artık hayat. Dağ gibi sevdamın ardından, yıllanmış şarap tadındaki ayrılığınla yüzleştim sonunda. Gözün aydın artık kovdum seni ruhumdan. Senin için olmaya çalıştığım her şeyin sonunda bir ayrılık oldum... Ve sen artık yoktun...
Yoruldum! Bir umutların birde senin peşinde koşmaktan... Topraktan yaratılan beden çamurlaştı artık akıttığım yaşlarla. Artık çorak toprakları, köhne çardakları ve kırılgan bulutlarıyla bir şehir kadar uzağım sana. Yangından arda kalan bakışlarım ve ölü deniz gözlerinle küf kokulu bu aşkı denize serptim. Seni anlatmaktan yorgun küfürler var artık kursağımda ve yaralı şiirlerle dolu güncem. Bıçağın kemiği delmesine ramak kala son sevişmemiz bu kalemle... Başlangıçtan S/O`na birkaç adım kala, Sesiz bir çığlıktım ardından, kesildi soluğum, boğazıma dolandı sevdan. Her karede gözyaşıma anlam katan rüzgâr benliğimi savurdu, son perdede kapandı bitti artık masal...
Yarınlara and olsun ki; dönülmez yollara koca yeminler sığdırdım... Mühürledim dudakları... Ve intihar toprakları serptim yüreğime...
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Zifiri bir gecenin çöreklenmiş saatleriyle
Bekliyorum şafağın göğsümü ısıtmasını
Gecenin karanlığında düşler parçalanıyor
Yağmuru örseliyor bulutların ham rengi
Yokluğuna çeyrek var, zaman güne gebe
Hançerler sokulurken yorgun tenime.
Kendine yetmeyen sözcüklerin girdabında
Yarılıyor göğsüm, sesim kendime yabancı
Bir iniltili sessizlik olmuş döşümdeki yara
Gövdem kendi çamurundan soyutlanmış
Gel, yaylı bir arabanın terkisinde sevgime
Gel, özleminin sancılarla örülü şehirlerine.
Sen, masallarımın en coşkulu kadını
Parmak uçlarımdaki güneşin tanrısı
Yüreğimdeki çıralı sevdanın asil asası
Kavlimin yedi iklimden duyulan şarkısı
Gönlümün kıyılarındaki aşkın dalgası
Gel artık gel, bitsin şu bekleyişin yası.
Bakma yüzümün ovalarındaki kuraklığa
Unutulmuş dağların kovuklarına sor beni
Gerçeğini unutan hayali düş saatlerini kır
Darmadağın olsam, şehirler yıkılsa üzerime
Sen gel ve aşkın kepeneğini ser gecelerime
Ateşli dudaklarının kavıyla sokul yüreğime.
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Şarkı için saol sibel. Ali Koç'un sevdiğim müziklerinden biri
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...