TAHİR İLE ZÜHRE MESELESİ
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da..
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte
Yani yürekte.
Mesela bir barikatta dövüşerek
mesela kuzey kutbunu keşfe giderken
mesela denerken damarlarmda bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunun farkında değildir
ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak
yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanm da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
BU YAZI UZUN SENELER DÜNYA EMPERYALİZMİNİN
ŞARKTA KANLI BEKÇİLİĞİNİ YAPAN
ÇARLIK RUSYASININ NE SURETLE
ÖLDÜĞÜNE DAİRDİR
Bin dokuz yüz on yedi
ikinciteşrin yedi...
Yumuşak ve derin
sesiyle Lenin:
"Dün erkendi, yarın geç
zaman tamam bugün," dedi..
Yağlı çarklılarla yağlı işçiler:
"Bugün!" dedi.
Ölümü açlıktan öldüren siper:
"Bugün!" dedi.
Ağır
çelik
kara
toplarıyla AVRORA:
"BUGÜN!" dedi,
"BUGÜN!" dedi..
...............
.......
..........
.................
Artık
ne kışlık sarayda
sarhoş eteklerin ipekli sesi,
ne paskalya çanlarında deli duası çarın,
ne Sibirya yollarında zincir iniltisi...
Artık
votka kadehlerinde ıslanmıyacak
sarı sarkık bıyıkları pameşçiklerin.
Kara toprağın üstünde bir avuç kan gibi
yanmıyacak,
bakır sakalları
açlıktan ölen mujiklerin.
Artık
kararmıyacaktır karlı sokaklar
kara bir rüzgar gibi geçen
Çarın kazaklarından.
Sarkmıyacaktır işçi kadınların
kanlı saçları:
kara kalpaklı kazakların mızraklarından.
Yandı kanatları iki başlı kara kartalın,
düştü yere,
öldü.
Buzlu Baltık denizinin kıyısında
bir pencere örtüldü.
Açıldı bir pencere....
Bin dokuz yüz on yedi
ikinciteşrin yedi...
BU YAZI UZUN SENELER DÜNYA EMPERYALİZMİNİN
ŞARKTA KANLI BEKÇİLİĞİNİ YAPAN
ÇARLIK RUSYASININ NE SURETLE
ÖLDÜĞÜNE DAİRDİR
Bin dokuz yüz on yedi
ikinciteşrin yedi...
Yumuşak ve derin
sesiyle Lenin:
"Dün erkendi, yarın geç
zaman tamam bugün," dedi..
Yağlı çarklılarla yağlı işçiler:
"Bugün!" dedi.
Ölümü açlıktan öldüren siper:
"Bugün!" dedi.
Ağır
çelik
kara
toplarıyla AVRORA:
"BUGÜN!" dedi,
"BUGÜN!" dedi..
...............
.......
..........
.................
Artık
ne kışlık sarayda
sarhoş eteklerin ipekli sesi,
ne paskalya çanlarında deli duası çarın,
ne Sibirya yollarında zincir iniltisi...
Artık
votka kadehlerinde ıslanmıyacak
sarı sarkık bıyıkları pameşçiklerin.
Kara toprağın üstünde bir avuç kan gibi
yanmıyacak,
bakır sakalları
açlıktan ölen mujiklerin.
Artık
kararmıyacaktır karlı sokaklar
kara bir rüzgar gibi geçen
Çarın kazaklarından.
Sarkmıyacaktır işçi kadınların
kanlı saçları:
kara kalpaklı kazakların mızraklarından.
Yandı kanatları iki başlı kara kartalın,
düştü yere,
öldü.
Buzlu Baltık denizinin kıyısında
bir pencere örtüldü.
Açıldı bir pencere....
Bin dokuz yüz on yedi
ikinciteşrin yedi...
yaw Bnm YeĞenİm Çİkolataya AĞliyor Evde De Yok.diŞari Çikip AlacakmiŞiz.sohbet Gyet GÜzeldİ Ama Çocuk AĞlaya AĞlaya Bİ Hal Oldu.gİtmem Lazim Kendİnİze İİ Bakin Eve Gelİnce MÜsaİt Olursam Gelİrİm Yİne
yaw Bnm YeĞenİm Çİkolataya AĞliyor Evde De Yok.diŞari Çikip AlacakmiŞiz.sohbet Gyet GÜzeldİ Ama Çocuk AĞlaya AĞlaya Bİ Hal Oldu.gİtmem Lazim Kendİnİze İİ Bakin Eve Gelİnce MÜsaİt Olursam Gelİrİm Yİne