Hayat bize mutlu olma şansı
vermedi
Biz kendimizden başka
Herkesin üzüntüsünü
Üzüntümüz,
Acısını acımız yaptık.
Çünkü Dünya'nın öbür ucunda,
Hiç tanımadığımız bir insanın
Gözyaşı bile içimizi parçaladı...
Kedilere ağladık
Kuşların yasını tuttuk.
Yüreğimizin yufkalığı
Kimi zaman hayat karşısında
Bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir
İnsanın insana yanması
Ne güzeldir bilmediğin birinin
derdine üzülmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep
Üzüldüm, hep yandım..
Yaşamak ne güzeldir be sevgili
Sevinerek, severek, sevilerek,
Düşünerek...
ve o vazgeçilmez sancılarını
Duyarak hayatın
Düşünmek ve düşünenlerin dile dökülüşündeki sancılı yolu yaşamayan yoktur.
Anlaşılamamaktan ve ya kendini ifade edememekten şikayetçi insalar için geliştirilmiş bir formül de yoktur.
Formül diye kakalanan şey;
''Kitap oku, bol bol oku'' demekten öteye geçmez.
Kitap okumak, bir çok engeli aşmak için doping etkisi yapsa da, bir dilde düşünüp, başka bir dilde kendini ifade etmenin güçlüğüne merhem olacak seviyede değildir.
Kafasında X diliyle cümle kurup, Y diline çevirip, kendini ifade etmeye çalışan A şahsiyetinin durumunu gözden geçirelim.
- A şahsiyetinin beyninde oluşturduğu X dilindeki kelime taslaklarının Y dilinde karşılığının olup olmamasını önce gözden geçirmesi lazımdır.
- Y Dilinde karşılığı olmayan bir takın kelimeler için, o kelimelere yakın anları bulması lazım.
- Kelime kelime çevirirken, cümlede esas anlatılmak istenen durumun dışında çağrışımlar yapacak anlatım bozukluklarının meydana gelişi ise anlatıyıcı şühhesiz komik bir duruma düşürecektir.
- ......
Devam ettirilebilir durumlar silsilesinden bir kaç kesit sadece...
Şu an, ''dilini bilmediği bir köye öğretmen olarak atanan'' bir öğretmenin çektiklerine uzak bir zaman diliminde yaşıyor olsak da, geçmişte yaşananlara bizzat tanıklık eden bizler, engelleri, Y dilini öğrenerek aştık.
Y dilini öğrendik, en azından kendimizi ifade edebilecek seviyedeyiz artık...
Ya da bölgeden çıkan öğretmenlerin, tekrar coğrafyalarına öğretmen olarak geri dönüşleri de çözüm için dev bir adım teşkil etti.
Peki tam olarak çözüldü mü?
Hayır!
Evde halem X dilinde konuşup, okulda Y dili iel kendini ifade etmeye çalışan milyonlar var...
Dışarıdan gelen öğretmenlerin gözlemi hep şöyle oluyordu;
''Y dilinde konuşmak, yazılanı okuyup anlatmak, kendini ifade etmekte oldukça zorlanan sizler, söz konusu matematik olunca gayet iyisiniz''
Neden?
Çünkü, matemetik dili ortaktır.
İşaretlerle kendini ifade etmek söz konusu olunca, çıkıveriyor işte...
Gelelim bizlerin durumuna;
X diliyle hayata gözlerini açan bizler, Y diliyle harmanlandık...
Her ihtiyacımızı Y diliyle gördük...
Eğitimimiz için, X dilinin neredeyse hiç konuşulmadığı mekanlarla başbaşa kaldık...
Bir süre sonra dualarımız bile Y diliyle edilmeye başlandı...
Haliyle düşündüklerimizi de Y diliyle düşündük, Y diliyle aktardık karşıya...
Ama geri dönüşü vardı bu işin...
coğrafyamıza geri döndük ve tekrar X dilini kullanmaya başladık...
Yine aynı durum,
''Bir dille düşünüp, diğer dille kendini ifade etmeye çalışmak...''
Jirhat
__________________
Konu jirhat tarafından (18/07/11 Saat 10:13 ) değiştirilmiştir..
Kırılan kalem olsun,
Kalp kırılmasın da... gerisi tınnn vınnnn...
Sabah gözlerini uykuya açan insan!
Daha yeni uyanmışken üstelik,
Yatağından doğrulup,
Kahvaltı yapacağı süreyi aklından geçirip
Sonra kendisini balıklama yatağına atan insan!
Yeter yahu,
8 saat neyine yetmez...
Uyuyan güzel oldun