Ey kalpleri nuruyla sarıp oksayan!
Onulmaz yaralarla kan-revan kalbim avuçlarımda kapına geldim.
"Selam olsun ömür seccadesini gönül dergahına serenlere" diyebilmeyi ne çok isterdim
Ama biliyorum ne yüzüm var nede hakkım.
Ögrendim ki dua aşığın maşuğuna bir haber salmasıdır;
gözyaşlarıyla yazılmıs bir mektubu.
Ve bir bekleyiştir iştiyakla korkuyla ümitle bekleyiş.
Bende affını ve mağfiretini diliyorum – dileniyorum ya Rabbi..
Utanırım Ya Rahman mümin din kardeşlerim zulm altındayken gidip Ali olamadım.
Senin rızan için sefere çıkamadım.
Ömer gibi hanımını çocuklarını yetim öksüz bırakmak isteyen gelsin diyemedim
Utanırım Ya Rahman korkamadım yatağa girip uyumaktan
Seddad Bin Evs olamadım yataktan kalkıp sabaha kadar secde edemedim.
Gecelerden sabahalara karanlıklardan güneşlere doğru açılan yüreklerimizin perde aralıklarından süzülen nur katreleriyle geldim kapına ya Rabbi!
Ey bütün alemlerin Rabbi olan Allah’ım sana sonsuz hamd-u senalar olsun, bütün salatu selamlar, rahmet ve selametlikler sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesselem, onun ehli beytine ve bütün ashabı kiramının üzerine olması için huzuru izzetinde niyaz ediyoruz, kabul eyle ya Rabbi.!
Utanırım ya Rahman senin aşkın ile açan ve hoş kokular veren bir gül olamadım.
Bir güneş olup doğamadım bir rüzgar olup esemedim
Utanırım ya Rahman gaflet uykularımdan utanırım.
Sabahlara kadar sana secde eden bir Ebubekir bir Ömer bir Osman olamadım.
Utanırım ya Rahman eshabı guzinin tövbesinden utanırım.
Uzeyr olup harama baktım diye vuramadım kendimi dağlara
ağlaya ağlaya AFFET YA RABBİ diyemedim