Her sabah Afrika da bir ceylan uyanır.
En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini bilir.
Yoksa ölecektir…
Her sabah Afrika da bir aslan uyanır.
En yavaş koşan ceylandan hızlı koşması gerektiğini bilir.
Yoksa aç kalacaktır…
Aslan ya da ceylan olmanız fark etmez,
Güneş doğduğunda koşmaya başlasanız iyi olur…
Utanıyorum,
Kan diye bağıran
Kavga diye kuduran
Özgürlüğe lanet yağdıran
Ülkemin insanından
Utanıyorum,
Ülkemi kaosa sürükleyen
Varoşlarında kuduz itler besleyen
Sona,sonra...
Faşizmin tohumlarını eken ülkeme
Cehalet timsali insanlardan
Utanıyorum,
Her kahve köşesinde rastlayabileceğimiz
''NETEKİM SALLANDIRACAKSIN ELLİSİNİ'' diyen
Yargısız infazı marifet bilen
Barışa sevgiye düşman kesilen
Ülkemin diktatör insanlarından
Utanıyorum,
Açız diye bağıran insanını
Geceleri çöplüklerde uyuyan çocuklarını
Üç kuruş para için maaş kuyruklarında
Ak saçlı,eli bastonlu ihtiyarını
Evet ihtiyarını görmeyen yöneticilerden
Utanıyorum,
Gözü yaşlı anaları gördükçe
Gördükçe elinde oyuncak yerine
Sırtında boya sandığı taşıyan çocuğu
Ülkemin arka sokaklarında
Gözü yaşlı kendini pazarlayan anayı gördükçe
Gördükçe çöplükleri kendine yurt bellemiş ihtiyarı
Biliyorum yetmiyor utanmak,
Ama birgün gelecek
İnsanlar barış diye,sevgi diye bağıracak
Sevinçten ağlayacak insanlar
Hep birlikte,ana-kız,baba-oğul
Halaylar çekeceğiz ülkemde
Özgürlük şarkıları savrulacak dillerimizde
Geçim sıkıntısından değil,oyun oynamaktan terleyecek çocuklar
Utanmadan utandırarak...
O gün gelecek
Mutlaka gelecek..
Al götür aşklarımı. bırakma geriye hiçbirşey. sadece yalnızlık istiyorum. eğer yapabiliyorsan acı çektir bana. ama kimsenin yaşayamadığı acıları çektir. canım acısın. bırak izin ver kendime zarar vereyim. kanlar aksın yavaşça damarlarımdan. sıcak bir şekilde süzülerek damlasın yerlere. kimseler ellemesin. bi önemi olsun gözyaşlarımın. olmayan gözyaşlarımın yitip giden anlamını geri ver bana. yok olan duygularımı, acılarımı, yalnış sevme politikalarımı, aşklarımı, kalp atışlarımı geri istiyorum artık.
Suskun sevdam kalabalıktan sıyrılıp, Yalnızlığımla baş başa kalabilseydim Düşünmeyi unutup, acılardan sıyırabilseydim Kapkara içi dolu bir bulut olmayı bırakıp İçimdekileri tüm fırtınasıyla akıtabilseydim.
Söyleyebilseydim, suskunluğumu Bırakıp dökebilseydim doyasıya yaşlarımı. Keşke bu kadar zor olmasaydı haykırmak. Saplanmasaydı kalbime yokluğun.