Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Seni sevmek bu olsa gerek, başkalarıyla bile iyi vakit geçirememek... Zincirlenmiş bir ruhun yazgısıdır hüzün. Her yeni umutta bir dalga gibi böyle gözlerime vuruşun... Artık gözlerimin altı birer hüzün torbası, kalbimse acıya yüz tutuyor.
Seni düşünmekte ısrarcıyım, sen olmadığın için. Yeni, yepyeni hüzünlere gebeyim. Bu kadar kolay mı, bir bakışın yetiyor boşluğumu doldurmaya ve bir bakışın içimi boşaltmaya, ıssız bir ev sessizliğine boğmaya. Nasıl bir yüzün var, yüzünde hüzün...
Seni sevmek bu olsa gerek, kilometrelerce uzakta seni düşlemek... Sanki omuzların yatağımdı hep, gözlerin evimdi. Sahiden uzakta olduğum hiçbir dakika, gerçekten uyuyamıyorum aslında. Artık uykum geldiğinde hep gözlerimi kapatıp gözlerin olduğunu düşlüyorum yattığım yatağımın. Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum ki şimdi onlarsız uyumanın.
Sen yokken büyüyen, köksalan düşlerim var. Sarıp sarmalayıp gözlerimi kapatan sarmaşıklarım var. Gözlerime mil çeken, ağzımı dilimi kurutup sözüme sessizlik veren yollarım var. Zincirlenmiş bir ruhun yazgısıdır hüzün. Sahi senin nasıl bir yüzün var, yüzünde hüzün...
Şimdi senden uzaktayım saatlerce, evimden senelerce. Adını dua bilmiş okumaktayım. Kalbim pişmanlıkları göze almış, tek düşündüğüm... Seni sevmemin nedeni bu olsa gerek: Sensiz yarımım, ıssızım...
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...
Her sabah bütün bitkiler iştahlı bir çocuktur..
Emer emer emerler toprak anayı..
O sultan hazinesi O hep veren sonsuz cömert anayı..
Yeşil hayat kırmızı hareket sarı sabır emerler..
Ve beyaz iman çizer sesini..
Tamamlar kavisini
Bu şehirden gidiyorum..
Gözleri kör olmuş kırlangıçlar gibi
Gururu yıkılmış soy atlar gibi
Bu şehirden gidiyorum..
İnsanlar taş gibi bana yabancı..
Ağaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarlarda
Bir tambur bir yalnızlığı anlatıyorsa
O ışıksız pencereden..
Ben onu bile bile duymuyor gibiyim.
Bu şehirden gidiyorum..
Gömerek geceyi içime
Sabahın hüznünü beklemeden
Gidiyorum bu şehirden..