Ya işte böyle gözüm
Bakıyorumda şunlara şaşıyorum
Canım sıkılıyor ALLAH canımı alsın
Zengin babaları sayesinde
Lüks arabalarla gündelik sevgili değiştiren
Aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum
Kızdığım gibide acıyorum
Banane diyemiyorum işte takıyorum kafama
Bölüyorum uykularımı
Anlat diyorsunya ikide bir
Yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim seni
Ama sevda ne demek,
Gönül ne demek,
Vefa ne demek,
Ve ben seni nasıl sevmişim vay vayki vay
Ben insanların toprakla haşır neşir olduğu
Çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan
Eli nasırlımı nasırlı yüzü güneş yanığı
Gönlü ezelden yanık güneşin toprakla öpüştüğü
Buram buram dert,
Buram buram hasret Buram buram sevda kokan
Hürriyet sevdalısı milyonlarca yiğitten biriyim
Anam abdestsiz göğsünü vermemiş bana
Ola ki Allah a ola ki vatana ve ola ki sevdiklerine
İhanet eder diye
Anamın ak ve helal sütünden midir nedir
Vefasızlığın “v” si yoktur kitabımızda
Hele güzelim sevdiğini yarı yolda bırakmak
Nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte
Gönül dersen gönül,yürek dersen yürek
Aşk dersen aşk …
Bırak duygularını yüreğime yüreğimde bul kendini
Gör ki nasıl sevmişim seni vah vah ..
Gönül gönül bu ya hep ulaşılmaz erişilmez
Dallara bağlanır..
Çileyse çile, dert ise dert
Pes etmek mi asla
Ve yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm
Yiğitlik yürekte saklı
Yiğitlik gönülde gizlidir
Yiğitlik sadece bilekte değil…
Bizi biz eden bizi farklı kılan bu düşüncemiz
Bu gönlümüz,çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetinde değil
Allahın bir emanet kuşu bilip
Bir ömür boyu aynı yastıkta bir ömür sürmek için severiz
Ben sevdiğime gel dediğim vakit dağları yırtıp gelen
Git dediğim vakit kaşlarını çatmadan,
Arkasına bakmadan gidendir…
Zannet meki korkudan,
Edepten,gönülden,sevgiden
İşte güzelim diyorum ya ikide bir
Gönül desen gönül,yürek dersen yürek
Aşk dersen aşk…
Bırak duygularını yüreğime yüreğimde bul kendini
Gör ki nasıl sevmişim seni vah vah ..
MUSTAFA YILDIZDOĞAN!
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!
...
Konu ..TebessüM.. tarafından (20/01/09 Saat 22:45 ) değiştirilmiştir..
Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum, Bulduğumu zannettiğimde kendimden ayrı düştüm Bu garip bir veda olacak Çünkü aslında hep içimdesin Ne kadar uzağa gitsem de Gittiğim her yerde benimlesin Söylenecek söz yok, Gidiyorum ben... Hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal Ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya, Şahlanıp gitmek içimde var Hoşçakal.. Biraz su biraz yeşillik her yer benim evimdir Taşırım dünyayı sırtımda Her dil benim dilimdir Ama söylenecek söz yok gidiyorum ben.. Hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal, hoşçakal Ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya Şahlanıp gitmek içimde var Hoşçakal..
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!
Sustu içindeki.. Yorgun yüzündeki.. Düştü elindeki... Öldü bir melekti.
Sen sen sen giderken… Kalbim burda kalırken… Ellerim sessiz soğuk ve suskun öyle dururken… Yalnızlık gittiğin yoldan bana geri gelirken, Gözlerinden yaş yerine sessiz harfler damlarken,
Sen sen sen giderken… Ben ben ben kalırken… Ayak seslerinle bütün camlar pencereler inerken… Bir veda saçlarımdan tutup beni yerlerde sürüklerken... Yüzümde ne acı ne keder sana son kez bakarken...
Sen sen sen giderken… Bir kalp burda kalırken… Bir şehri bir tekmeyle benim üstüme yıkarken… Bir dua dudaklarımdan düşüp paramparça olurken… Sen sen sen giderken… Ben ben ben kalırken…
Sustu içindeki.. Yorgun yüzündeki.. Düştü elindeki.. Öldü bir melekti.
Yağmur gecenin karanlığını gökten söküp atarken, Rüzgâr vurup bulutlarına beyaz şimşekler çakarken, Uykusundan uyanmış çocuklar korkmuşlar ağlarlarken... İçlerinden biri neden! “tanrı çok mu üzgün ki !” derken, Göç yollarında kuşlar kaybolmuş ölürlerken, Bir deniz kıyısında bir adam hâlâ onu sayıklarken, Gökyüzüne açılmış eller birer birer kapanırken,
Sen sen sen giderken… Bir meleği öldürürken.!
veda etmeden gidilmez çocuk! bu vedadan sayılmaz çocuk! bir melek ölürken... öyle sessiz durulmaz çocuk!
Sustu içindeki.. Yorgun yüzündeki.. Düştü elindeki.. Öldü bir melekti..
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!