Özlüyorum seni.
Gücüm yetmiyor unutmaya
Özlüyorum
Elini tutmayi sesini duymayi
Boynuna sarilip omuzunda aglamayi
Nedensiz sevinçleri
Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi
Özlüyorum
Gücüm yetmiyor unutmaya
Seni aramazsam unuturum sanmistim
Girmez sanmistim hayalin beynime
Geceleri düslerimde
Gündüz baktigim heryerde seni
Özlüyorum..
Renkler gitmenle soldu
Kirmizi kirmiziligini unuttu
Mavi maviliginin farkinda degil
Beyaz yanliz sen giydiginde
güzelligini haykiriyormus
Özlüyorum
Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek
Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler
solmayacak
Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim
Sensiz seninle olmayi basaracagim
Sonun yaklastigini hissettigim gün
Beyaz, bembeyaz mendilimi sallayarak
Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek
Seninle sonsuzluga kavusacagim..
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
Önce sana veda ediyorum,
Yaşamana izin vermediğim çocukluğum.
Sonra sana elveda...
İçi defter kalem kokan çantam.
Elveda...
Yürekten Amin dediğim dualarım.
Elveda...
Kabus nedir? Bilmeyen rüyalarım.
Elveda...
Hiç yaşamadığım gençlik anılarım.
Elveda...
Pembe renkli mutlu yarınlarım..
Elveda...
Sonunu düşünmek zorunda olmadığım yaramazlıklarım.
Elveda...
Korku tanımayan küçük yüreğim.
Elveda...
Merhaba diyemediğim, ideallerim.
Elveda...
Değiştirmeme izin vermediğin Kaderim.
Ve vedaların en acısı ona;
Paylaşacak onca şey varken,
Hepsini yarım bırakmak zorunda kalan CANIMA ma.
Elveda hepinize,elveda...
Çünkü; karşılaşmayacağız hiç ama hiç bir daha.
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
Seninle biz,
Aynı sigarada iki ayrı dudak iziyiz,
Hani dün gece içtiğimiz.,
Senin rujun kalmış,o sigarada
Benimse terim.
Bilirsin sıkılınca yüzüm terler benim
Ve şimdi bu odada kaldığım sürece,
Ellerim şakaklarımda,yüzüm pencerede,
Daha dün gözlerim kamaşırcasına baktığım güneş bile
Bugün yerini bulutlara satmış,
Birazdan ağlayacak gökyüzü halime…
Gökyüzü ağlar,dışarıda sokaklar yıkanır,
Bense içeride sevdam demlenir
Koyarım gönlümün ateşlerine…
Birben başaramadım,senin gibi olmayı,
Bir ben başaramadım,başımı alıp gitmeyi,
Ensemde hissetmeden,sevdanın soluğunu,
Yollara düşüp,ayaklarıma acımaksızın
Çekip gitmeyi…
Bana yazılan üç satır aşktı,
İki damla gözyaşı,bir tebessüm
Ve birde tutulmayan sözünle,
Bir çırpıda okuduğum hayatımdı…
Biliyormusun hala atmadım
Düngece içtiğimiz sigarayı,
Daha nekadar saklarım bilmem ama
Taşıyorken izlerimizi ,
Kıyamazdım,onu çöpe atmayı…
Aynada yansımanı unutmuşmuşsun
Ve odaya kokun sinmiş,senin,
Sen gitmişsin ama,
İliklerime kadar işlemişsin…
Uzayan sakalım elimde,
Çatık kaşlarım ve tütünden sararan parmaklarımla,
Bu içtiğim üst üste beşinci sigara,
Birkere çöktümüydü üstüme,
Dağılmaz benim,kara bulutlar gibi efkarım,
Yalnız benimimi vardı günahım?
Birtek banamı zor gelirdi ayrılık?
Ve dört duvar arasında,başımı vura vura,
Yalnız benmi saklarım ağladığımı?...
Dışarıda usul usul yağarken yağmur,
Yüzüm pencerenin soğuk pervazında,
Avuçlarımda senden kalan gözyaşlarım,
Ve şuncacık umudumla,sabırımla beklerim.,
Yüzümde yaşanmışlığın soğuk gülüşü
Bir yay gerilmiş içimde sanki,
Tüm okları bana doğru,
Sözüm geçmez hiçbir zaman kendime
Ve hiçbir zaman kendim saramam yaralarımı
Artık kendi gölgemi bile tanıyamaz oldum,,
Var iken odada birkaç düşünce karaltısı
Artık bu içime çektiğim son duman
Benimle beraber sönen sigaradan
O da tükendi benim gibi yanarak
Şimdi onada elveda giderken,
Ve banada.,
Ve sanada..,
Kapımda ecel durmuş,bana gülerken…
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
Gittin...
Ben arkandan sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar çok şeyim vardı ki...
’’gidersen, iyiye dair ne varsa içimde yitireceğim hepsini.
Gidersen, sönecek içimdeki ateş ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen, karanlığa mahkum edeceksin günlerimi.
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim...’’ diyecektim sana.
Konuşamadım...
Gittin...
gidişini görmemek için gözlerimi kapattım.
Öğlesine acıdı ki içim, tutup koparsalardı kolumu,
bacağımı bu kadar acı duymazdım.
Acım yaş olup akmalıydı gözümden.
Ağlayamadım...
Gittin...
gidişini önlemek için tutmalıydım ellerinden.
Ellerim değilmiydi her dokunuşunda seni ürperten?!
ürperirdin yine biliyorum.
Bir kez dokunsam, bir kes tutsam ellerini,
gitmek için biriktirdiğin bütün cesaretin kaybolurdu.
Tutamadım...
Gittin...
bir yıkım gibiydi gidişin.
Sen adım, adım uzaklaşırken benden çöküp kaldı bedenim olduğu yerde.
Nice terk edişlere dayanan bu yürek bu kes yenilmişti.
Bu kadar zayıf değildim ben, kalkmalıydım.
Kalkamadım...
Gittin...
oysa ben geldiğin gün gideceğini biliyordum.
Hazırdım gidişine.
Kaçak zamanları yaşıyorduk.
Zaman bitecek ve sen gidecektin.
Bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden devam edecektim.
Edemedim...
Başlayamadım...
Gittin...
bir şey söyledin mi giderken?
‘KAL’ dememi istedin mi?
Son bir kez ‘ SENİ SEVİYORUM ’ dedin mi?
‘BEKLE BENİ DÖNECEĞİM’ dedin mi?
Beynim öylesine uğulduyordu ki...
Duyamadım...
Gittin...
Nereye gittiğin önemli değildi.
Binlerce kilometre uzaklarda dahi olsan,
iki metre ötemde de fark etmiyordu.
Artık yoktun ve asıl bu düşünce beni felç ediyordu.
Kurtulmalıydım senden,
bu yokluğun duygusundan kurtulmalıydım.
Kurtulamadım...
Gittin...
unutulanların arasına katılmalıydın.
Anıları bir sandığa koyup hayatı
bir yerinden yakalamalıydım.
Bu aşk noktalanmalıydı,
bu sevdadan vazgeçmeliydim.
Yapamadım...
Gittin...
bir okyanusun ortasında,
tek küreği kaybolmuş
sandalda dev dalgalarla boğuşan bir denizciyim artık.
Bil ki; Sevmekten vazgeçmedim seni,
bil ki seninle birlikte sevdanıda taşıyacağım yüreğimde.
Bil ki seni...
unutamadım...
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Saatlerce kaldırımlarda tur attığımı
Şehrin üzerime çöktüğünü
Koca şehrin yorganımda yattığını
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Sabahlar bitirmedi gecelerimi
Akşamlar getirmedi
Doğmayan güneşim sendin
Düşmeyen ateşim
Şakaklarıma yağarcasına
Güvendiğim dağlara kar yağdı
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Kalabalıklara attım kendimi
Kim, nereden bilecekmiş ki?!
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Gölgeye sığmadım
Gölgem sığmadı
Gün gelir söylerim sandım
Güneş doğmadı
Rüyalarıma girseydin keşke
Olmadı işte olmadı
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
İçin için ağladığımı görmediler
Yalnızlık yorgunuydum
Ne elimi tutan oldu
Ne halime yanan
Görmedim duymadım neler dediler
Hiç biri senin yerini tutmadılar
Senin gibi sevmediler
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Mevsimlere yıllara inat
Üstümden çığ gibi geçti zaman
Çiçekler açtı, yapraklar döktü
Göçmen kuşlar havalandı yüreğimde
Bana mısın demedim
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Dalıp gittim üçsüz bucaksız göklere
Sanki ufuktan gelecekmişsin gibi
Şişelere mektup koydum
Dalgalardan dilek tuttum
Bildin, bileceksin gibi
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
Var mıydın yok muydun bilmiyorum
Bu ne biçim tutku Allah'ım
Hani bir yürek yansa bir gemi dolusu yürek
Yürek dayanmaz, dayansa
Hani sevenleri korur
Hani bir liman olurdun
Seni sevdiğimi sana söylemedim
Kimselere söylemedim seni sevdiğimi
Şehri baştan başa dolaştım
Yüreğimi baştan başa
Dere tepe düz gittim
Kendi kendime ağladım
Ağladığımı kimseye söylemedim
Kendimden sakladım seni sevdiğimi
Rüzgara, buluta söyledim
Yokluğunda yandım
Sigara gibi
Ateş kırkbir
Yanık üç
Duman oldum
Duman oldun
Benim oldun
Dumanını ciğerime üfledim
Seni sevdim işte
Daha ne olsun
Seni sevdim
Seni sevdiğimi kimseye söylemedim
__________________
Hani bir söz var ya iz bırakanlar unutulmaz diye.
Sen bende öyle bir iz bıraktın ki silinmesi na-mümkün…
__________________
///YALNIZIM,YALNIZLIĞIM BENİ DİNLEMEKTE,YALANDA OLSA NE VAR Kİ BU ŞARKIYI SÖYLEMEKTE,YALANDA OLSA İÇİMDEN BİR BULUT AKIP GEÇİYOR,YALANDA OLSA ((MUTLUYUM)) BU BANA YETER.....
Kaybetmek..... hayatı kaybetmek,sevdiklerini,aşkı ve en önemlisi seni kaybetmek.......