geçerken bi uğrayımda bi çay içeyim dedim ama nerdeeeee yoksun haaaaa sahi ya bugün tatil sen uyuyorsundur pardon ya hemen çıkıp gidiyorum sonra uğrarım
günaydınlar mattet yav gel artık kendini bu kadar özletme arkadaş
sen geliyon bn yokun bn geliyorum sn yoksun biz ne zaman karşılaşcazdemlediğin çayda keklik kanı derler ya işte öyle olmuş eline sağlık
aslında çayı sninle içmek istiyorum ama yoksun hadi gelde beraber içelim çokmu yoğunsun?
Dostluklar
Yüz yüze dostluklar vardır
Güneşle ayçiçeğinin dostluğu, böyle bir dostluktur mesela.
Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...
Uzak dostluklar vardır...
Denizlerin ortasındaki bir adayla, dağların arasındaki bir göl,birbirlerinin uzak dostlarıdır.
Dostluklarını gündüz kuşlarla, gece yıldızlarla iletirler birbirlerine...
Sessiz dostluklar vardır;
Dilsiz bir adamla, duymayan bir başka adamın elleri arasında sessiz bir dostluk oluşur.
Her şeyden konuşur sessizce bu eller...
Zorunlu dostluklar vardır;
Pazar ile Pazartesinin dostluğu gibi.
Pazar ağır bir gündür, Pazartesi hızlı bir gün...
Ayak uyduramazlar birbirlerine.
Ama dost olmak, yan yana durmak zorundadırlar..
Uzun dostluklar vardır;
İkindi güneşinin altında uzayan gölgeler birbirlerine kavuşurlar ve uzun boylu bir dostluk oluşur aralarında...
Günün birinde ölen dostluklar vardır;
Bir bahçe içindeki ahşap ev ile yanı başında duran ceviz ağacının dostluğu gibi...
Bir gün kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli makineler o bahçeye girip de,bir süre sonra evin ve ceviz ağacının yerinde asık suratlı binalar yükseldiği zaman ölen dostluklar...
Vakitsiz dostluklar vardır;
Bir peçete, bir kağıt mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerimizin...
Ya da ayrılırken verilen bir dal karanfil ellerimize o anda gelen dostluktur...
Bakımsız dostluklar vardır bir de...
Zaten var, zaten dostuz deyip yıllarca bir telefonun, bir kaç cümlelik mektubun bile çok görüldüğü dostluklar...
Ben geceleri ağlarım
Karanlık çökünce
Yıldızlar göğe dizilince
Yeryüzü ay ışığına gizlenince
Sokaklar ıssıslaşınca
Saksıdaki gülüm yalnızlığa direnmekden vazgeçip boynunu büktüğünde
Ben geceleri ağlarım
En çok kalabalığımın yalnızlığında
o sebeptendir matemim
Kimse bilmez kimse görmez
Sordurmam sebebimi
Anlatamamki..
Sığınırım kendime
Herhangi bir odada istediğim kanepede
Bazen pencere kenarında
Aileler neşe içinde elele geçtiğinde
Derin bir iç çekerim
Denizlere hediye ederim göz yaşlarımı bilmezler
Bazen en sinsi köşede
Mutlak dipsiz kuyularda
Lakin sessiz hıçkırıksız kendi dehlizimde
Gerçekle hayalin uçurumunda
Belki elimde bir bardak çay demi göz pınarımdan
Belkide kadehde hüzün; soğukluğu ellerimden
Kuytularda saklanır kaybolurum
Ben geceleri ağlarım...
Sen duyup üzülme birtanem
YÜREĞİNE YAĞMUR DÜŞSE BENİM KİRPİKLERİM ISLANIR
__________________
Tut Elimi Sımsıkı TitreMe Kıyamam Sana
Gözyaşın Gözyaşım OLur Karışır Isyana
Sakın ßüKme ßoYnunu KüSme Hayata
ßen Varım ßundan Sonra
YeminliYim Sana
hoş geldin sena inan bende özledim senin gibi dosttun sohbetini işler bu ara yoğun pek onlyn olamıyorum bu arada sayfama gelen arkadaşlara da teşekkürler..........