Bana biraktigin ask gibi yarim yasiyorum her seyi.
Baslayip da bitiremedigim yazilarim, sonuna kadar gelip de okuyamadigim kitaplarim, son sozlerini duyamadigim sarkilarim var.
Her seyi askimiz gibi paramparca yasiyorum.
Butun dunyam dudagimdaki yarim bir opucugun tadinda artik...
Adini koyamadigim yakinliklarim, butun sirlarimi dokemedigim iliskilerim var.
Son kelimesini bir turlu soylemedigim cumleler kuruyorum.
Ayin hic aydinlatmadigi bir gecede, bir guzelligi imkansiz bir aska donusturuyorum.
Seni soyledigimde herkesi her seyi kaybetmekten korkuyorum. Soylemedigim son kelimesi adin hep oluyor cumlelerimin.
Bir gunahimi Allah'tan saklar gibi, bir sirra butun ruhumla teslim olur gibi susuyorum, sira sana gelince...
Sacmaliyorum, sacma sapan seyler yasiyorum.
Aci veren o gercegi, seni, kimselerle paylasmadikca da sevdiklerim korkuyor benden. Adin bir duvar oluyor hayatimda.
Asamadigim, kimselerin asmasina izin vermedigim bir duvar gibi duruyorsun onumde.
Elim bir baska elin sicakligini hissedecegi anda, araya giriyorsun carpiyorum sana.
Kalbim ne zaman baska bir guzellige kapisini acmaya kalksa, huysuz bir bebek gibi paramparca ediyorsun her seyi.
Yuzume adin carpiyor, yuzume yazdiklarim, yuzume yasadiklarimiz, sarkilarimiz, siirlerimiz carpiyor, gelip kalbime bir zamanlar canimin ta icinde senindim simdi ise sessizce agliyorum.
yuregimde -artik tek kisilik bir sirra- donusen adin daha da kamburlastiriyor beni.
Ne seni yasabiliyorum, ne de severim sandiklarimla mutlu olabiliyorum.
Hicbir cozumu olmayan matematik problemi gibi, cevabi olmayan bir soru gibi beynimi kemiriyorsun....
Yavas yavas, sessiz cigliklarla bagira bagira eriyorum bitiyorum...
Biliyorum....
BILMIYORUM
SONU YOK MU BU SENSIZLIGIN....??