Dr. Adnan Tönel'den
Erzurum'da "Oyunculuk Atölyesi "
Oyuncu-Yönetmen Dr. Adnan TÖNEL, Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Anasanat Dalı'nda, 28 Kasım 2007 saat 10.00'da "Rol İnşası" başlıklı bir atölye çalışması verecek.
Oyuncular için, rol oynamak kendini yeniden inşa etmek anlamına gelse de, oyun kişisini biçimleme ya da geliştirme süreçleri hep zorluk teşkil eder. Bu süreçlere öznel ve nesnel performatif açılımlarda bulunması öngörülen, " Rol İnşası " başlıklı atölyede; Rolü inşa ederken nelere dikkat etmeliyiz? başlığı altında şu evreler paylaşılacak: Oyuncunun kimyası ve rolün coğrafyası, Rolü çağırmak, duymak, hissetmek, analiz etmek, yorumlamak, Rolün repliklerini irdelemek, alt metne girmek, Performans diliyle ses ve hareket çalışmasına geçmek, Tek bir kavramın ya da sözcüğün dahi, duygusunun var olduğunu, an'ların içerisinde duygu ve ifade birliğinin yaşamsallığı ve zaman ve mekanda diyalog oluşturmak temaları.
Dünyada olup bitene duyarlılık anlamında "Özgür eğilimler" adında bir performansın enstalasyonunu da deneyecek olan atölye katılımcıları, bunu bir gösteriye dönüştürme arayışına da girişecekler. Evrensel sorunlar üzerinden öykülemelere gitmek ve özel kimlikler türeterek; var olacak kompozisyon ya da figürleri giyerek ve içselleştirerek oluşacak bu gösterinin, atölye sonunda sahnelenmesi de düşünülüyor.
Dr.Adnan Tönel'in, tüm bu çalışmaların sonucunda bu atölyeden kazanım olarak öngördüğü ise şöyle: "En önemlisi, Kendi senaryolarını kuracak ve sahneleyacakler" Benzer bir atölyeyi geçen hafta Ankara'da Festivalde denemiştik. Bu süreçlerin sonunda katılımcılar kendilerinde saklı duran avangart eğilimlerinin de kaynağını bulmaya çabalıyorlar. Performance disiplininin kendilerindeki izdüşümünden hareketle öznel oyunculuk teknikleri gelişiyor; karakter çalışmalarında ise, Görme ve algılama zenginliğini yorumlama dürtüsüne dönüştürebildiklerini, varoluşlarını sahnede ispatladıklarını söylemek olası."
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...