Karşı karşıya kalabileceğin muhtemel bir musibet için en kötü ihtimal ne olabilir sorusunu kendine sor. Sonra bu muhtemel sonuca kendini alıştır, ona tahammül etme konusunda kendine telkinde bulun. “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” ayetini tedebbür ederek bu hali sakin bir şekilde iyimser bir tabloya dönüştürmeye bak.
La-Tahzen / Üzülme
Şunu unutma yaşadığın günün sınırları içinde yaşamazsan sıkıntı ve kaygıların artacak demektir. Biraz daha açarsak; Sabaha çıktıktan sonra artık akşamı bekleme, akşama kavuşunca da sabahı bekleme. Ne maziye takıl kal ne de gelecek kaygısı içinde ol. Yani ânı yaşa. La-Tahzen / Üzülme
İnne maal usri yüsran / Her zorlukla birlikte kolaylık vardır. Yani kolaylık zorluğun içinde saklıdır!.. Bir başka ifade ile; kolaylık; zorluk zannettiğimiz şeyin taa kendisidir!..
La-Tahzen / Üzülme
Arapların bir sözü vardır; “Gerilen ip kopar” yani sıkıntılar, üzüntüler üst üste geldikçe ferahlama, rahatlama kapı da demektir. Allah Teala buyuruyor ki “Kim ki Allahtan gerçek manada ittika ederse Allah da ona bir çıkış, kurtuluş yolu lütfeder ve ona hiç beklemediği, hesap etmediği yerlerden rızık ihsan eder”.
La-Tahzen / Üzülme
Ahiret inancı, insanlığa huzurlu bir dünya hayatını sağlama yolunda büyük bir güç kazandıran muhteşem bir inanç sistemidir. Bu dünyada malı gasp edilen, zulme uğrayan ve bir şekilde haksızlığa maruz kalan kimse ahirette adaletin yerine geleceği inancıyla kalbi bir sükunete kavuşur.
Ünlü bir Alman filozofun şöyle söylediği rivayet edilir. “Dünyadaki hayat oyununun bir ikinci perdesi olduğu muhakkak. Çünkü bu ilk sahnede zalim ve mazlumu görüyor insafı göremiyoruz. Galib ve mağlubu görüyor adaleti göremiyoruz. O halde tüm bu adaletsizliği ortadan kaldıracak bir ikinci hayat mutlaka vardır”.
Kıyamet ve ahiretin varlığını zımni itiraf niteliğindeki Alman filozofun bu ifadeleri aklın yolunun bir olduğunu gösteriyor aslında…
Bu dünyada zahiren adaletsizlikmiş gibi görünen haller, zenginlik/fakirlik, hastalık/sağlık, güçlülük/zayıflık gibi ölçülerin birer imtihan vesilesi olduğunu unutmayıp ona göre adımlarını atanlar kazançlı çıkacak olanlardır sakın unutma. Dolayısıyla içinde bulunduğun ortamdan dolayı üzülmeyi bir kenara bırak da imtihanı kazanmaya bak.
İnkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar. “De ki: Hayır, Rabbim hakkı için mutlaka diriltileceksiniz, sonra yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu, Allaha göre kolaydır.” (Teğabun, 64)