Taekwondo Nedir?
Mantığın döğüş sanatı olarak tabir edebileceğimiz Taekwon-Do,kelime olarak.el ve ayakla yapılan vuruşların ilmi,felsefesi anlamına gelir.Bunu şöyle açıklıyabiliriz.TAE.Ayak vuruşları,KWON: el vuruşları Do.isebu döğüş sanatınıtatbiki esnasındaki izlenilecek yolun ve döğüşün felsefesi degerlerinin genel adıdır.Kişi istediği kadar esnek ,istediği kadar güçlü el ve ayak vuruşlarına sahip olursa olsun eğer do kurallarını uygulamıyor ve bu sporu sadece döğüş sporu olarak görüyorsa Takwondocu sıfatı taşıyamaz.Zira taekwondo bir saldırı değil 20 yüzyılı aşkın bir zamandan beri korede bağımsız olarak geliştirilmiş ve uluslararası çağdaş bir nitelik kazanmışolan savunma sporudur.Taekwondonun başlıca özelliği çıplak el ve ayaklarla rakibe karşı geliştirilen savunma tekniklerini içeren bir müsabaka sporu olmasıdır.
Taekwondonun tüm hareketleri.bu sporun düşmana karşı savunma amacıyle geliştirildiğinden bu güne kadar,savunma ruhunun eğemen olduğu bir temel üzerine kurulmuştur.Dolayısıyla bu sporu saldırı olarak kullanan kimseler bu sporun ana ilkelerinden uzaklaşırlarki taekwondo caiması içinde yer alamazlar.Vucutlarının tüm organları ile ,kendilerini savunmak için süper tekniklerle eğitilmiş olan taekwondocuların yanlız fiziksel güçleri değil,dahada önemlisi kendlerine olan güvenleri,herkese karşı saygılı olmaları ve disiplinleri daha çok ön plana çıkar.Taekwondocu için bütün vucut bir savunma silahıdır.Saldırganları elleri yumrukları ayakları veya diğer organları vasıtasıyla kolaylıkla tesirsiz hale getirme yeteneklerine sahiptirler.
Taekwondo kişinin güven duygusunu geliştirmesi bakımından büyük öneme sahiptir.Kendine güvenen insanlar daha zayıf olanlara karşı alçak gönüllü ve hoşgörülü olurlar.Her kaba kuvvetin arkasında kişinin aslında kendi nefsini ve benliğini öne çıkarma duygusu yatar.Bazen sudan sebeplerle,korkunç cinayetlerin işlenmesinde sebep olan şey,o sebebin cisim olarak değeri değil,kişideki benliğini ispat duygusudur,
Taekwondocu bu nedenle kendini savunma ve karşıdakini berteraf etme konusunda eğitimli olduğundan asla kendini ispata kalkışmaz .Çünki ispatı zaten devletin verdiği diplomadır.Bu nedenle sabırlıdır.Hiç bir taekwondocunun sokak kavgalarına karıştığı ve bir kişiyi incittiği vaki değildir.Hatta basit arbedelerde taekwondocu,tokat yemeyi bile göze alır incinir ama gururu kırılmaz ve aldırmaz.Ne zaman cana kasıt olursa saldıranında iyiliği için müdahaleci olur.
Yeni başlıyan bir öğrenciye doğal olarak egsersizler ve disiplin ortamı zor gelebilir. Ancak sıkı ve disiplinli bir çalışma ile sonuca yaklaşılır. Bu sürenin uzunluğu manevi yapısına göre öğrencinin sabır ve dayanıklılığının göstergesi olarak bu vasıfları kazanmasını sağlar.Başarıya ulaşmak için öğrenci sabırlı ve dayanıklı olmak zorundadır.Bunun başka alternatifi olmadığına göre,başarabilen öğrenci belki farkında olmasada ,sabır ve dayanıklılık gibi gerçektende insanlığın ihtiyacı olan iki vasfa sahip olmuş olur
TAEKWONDO çalışmaları birkaç kısımdan oluşur.1=poomse 2=Hyank:Temel teknik kuralları,kültür fizik, temel teknik çalışması,ellik çalışması,ikili çalışma 3=Müsabaka 4=Kırış tır. çalışmaya başamadan öğrenci salona ve hocasına selam verir.
salonda 1=sessizlik 2=sigara içmemek 3=salonda uygun kıyafetle dolaşmak 4=selamlama gibi do kuralları geçerlidir.
Taekwon-do akli ve ruhi beceriye dayanan,bedeni ve ruhi gelişmeyi sağlıyan, her yaştaki insana hitap eden bir ahlak sporudur.
Düşünülecek olursa;eğer Do olmasaydı,katı duygu ve düşünceye sahip kişiler ki , bu insanlıgın oluşundan beri vardır,öğrendikleri teknikleri ve çalışmayla elde ettkleri gücü günlük yaşantılarında hoşlanmadıkları kişilere uygulardı.Yine eger Do olmasaydı, yetiştirilen öğrenciler toplum içinde birer patlamaya hazır bomba gibi dolaşa bilirlerdi.İşte Do'nun önemi budur.Hersporcun denetlenmesi zordur.Ancak onları yaptıkları sporu kişiye temiz ahlak üstün karakter,sabır ve dayanıklılık kazandırdığı olgusu aşılanırsa başarı elde edilir.Eğer araştırılacak olursa ,hemen hemen tüm uzakdoğu sporlerının kurucusu Rahip yadaBudisttir.Demek oluyorki TAEKWON-DO dadece el ve ayakla yapılan bir dövüş değilrühi bir motivasyondur.Erken yaşta başlanılan taek wondo çoçuğun kendine güven duygusunun artmasına ,DO jank kuralları çerçevesinde toplum içindebu saygı kültürünün gelişmesine büyük katkı sağlar.Taekwondo ,selam ile başlar selam ile biter.Sporcuda aranan en önemli nitelik saygı ve disiplindir.
TAEKWONDO NEZAKETLE BAŞLAYIP NEZAKETLE BİTER
Sporcu salona girdiğinden itibaren tüm ciddiyetiyle bayrağı ve hocasını selamlar.Aynı şekilde hocasına onlara eğilerek karşılık verir.Bu dsiplin çalışma bitene kadar devam eder.Taekwondocu herzaman Adil,tarafsız,haklıdan yana ve vatanperver olarak yetişir.
--------------------------------------------------------
Tekvando Kurallar
Tekvando, karşılaşmaların iki sporcu arasında yapıldığı bireysel bir branştır. Ferdî ve takım müsabakaları şeklinde düzenlenen karşılaşmalarda eleme veya �round robin� (bir oyuncunun gruptaki diğer tüm oyuncularla sırayla karşılaşması) sistemi uygulanır. Ferdî müsabakalar ağırlık esasına göre yapılır ve her sporcu kendi sıkletinde bir rakiple karşılaşır. Takım müsabakalarında ise ekiplerin 4, 5 ve 8 kişilerden oluştuğu sistemler vardır. Bu spor dalının en önemli özelliği, yumrukların yanı sıra sıçrayarak yüksekten atılan tekmelerden de yararlanılmasıdır. Tekvandoda 4 temel esas vardır:
1. PoomseHyong: Hayalî olarak yapılan hücum ve savunma tekniklerinin toplamıdır. Barış zamanlarında da savaşma tekniklerinin çalışılması gereği esasına dayanır. Bütün hareketler ve teknikler, bir partner olmadan uygulanabilir. Rakipler zihinde canlandırılak uygulanır.
2. Hosinsul (Kendini Savunma): Bütün teknikleri kullanarak kendini rakibe karşı savunmadır. Bu nedenle "hosinsul"da olduğu gibi tek başına uygulanamaz. Bu esas için tekvandocunun karşısında, ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini görebileceği bir rakip olmalıdır.
3. Kyepka: Oyuncunun bir noktada konsantre olup iyi nefes alarak belli bir hıza sahip olması esasıdır. Tekvandonun en popüler uygulamalarındandır ve siyah kuşak sahibi olmak için mutlaka başarılı olunması gereken bir aşamadır. "Kırma testi" olarak adlandırılabilir. Tahta, tuğla gibi cisimler, konsantre olunarak vücudun herhangi bir sert bölümüyle kırılır. Bu uygulamada oyuncular genellikle el veya ayaklarını kullanır. Bununla birlikte cisimleri dirsek, diz, hatta kafayla kırmak da mümkündür.
4. Gyorugi: Oyuncunun, tekniğini ve bilgisini rakibe karşı, içinde kin duygusu bulundurmadan ölçmesidir. Bu dört esas bir arada uygulandığında tekvandoda başarı kazanılabilir.
Tekvando, temel eğitim ve ustalık dönemi olmak üzere iki bölümden oluşur:
Temel Eğitim: Renkli kuşaklarla belirtilmiş 10 kademedir. Tekvando dilinde bunlara "gıp" denir. "Gıp"; derece anlamındadır. Her dört ayda bir yapılan sınavlarda başarı gösteren sporcular bir üst "gıp"a geçerler.
Ustalık Dönemi: Gıpları başarı ile tamamlamış sporcular, yurt genelinde federasyon tarafından yılda bir defa yapılan "dan" sınavlarına katılırlar. "Dan"; evre anlamına gelir. Bu sınavlarda başarı sağlayanlar ustalığa adım atarlar.
Kuşak sınavlarına katılma süreleri ise gıp�lar için her dört ayda birdir. Dan�lar için ise:
1. Gıp�tan 1. dan�a 6 ay,
1. Dan�dan 2. dan�a 1.5 yıl,
2. Dan�dan 3. dan�a 2.5 yıl,
3. Dan�dan 4. dan�a 3 yıl,
4. Dan�dan 5. dan�a 4 yıl gibi periyodik süreler aktif olarak beklenmek zorundadırlar.
Dereceler:
10. GIP Beyaz Kemer
9. GIP Beyaz Sarı Kemer
8. GIP Sarı Kemer
7. GIP Sarı Yeşil Kemer
6. GIP Yeşil Kemer
5. GIP Yeşil Mavi Kemer
4. GIP Mavi Kemer
3. GIP Mavi Kırmızı Kemer
2. GIP Kırmızı Kemer
1. GIP Kırmızı Siyah Kemer
WTF Kurallarına göre bir tekvandocunun siyah kemer alabilmesi için en az 16 yaşında olması gerekir. 16 yaşından küçük bir tekvandocu siyah kemer alacak seviyeye gelirse kendisine "poom" adlı bir kemer verilir. 16 yaşından gün aldığında poom, siyah kemerle değiştirilir. Poom�un şartları siyah kemerinkilerle aynıdır. Dan�ların ise hepsi siyah kemerle temsil edilir. Dan evreleri 1�den başlar ve 9 tanedir. "9. dan siyah kemer" en yüksek seviyedir.
1. DAN Siyah Kemer
2. DAN Siyah Kemer
3. DAN Siyah Kemer
4. DAN Siyah Kemer
5. DAN Siyah Kemer
6. DAN Siyah Kemer
7. DAN Siyah Kemer
8. DAN Siyah Kemer
9. DAN Siyah Kemer
Tekvando karşılaşmalarında yaş ve kg bölümlemeleri aşağıdaki gibidir:
Minikler (baybayan): 10-12 yaş grubu
Yıldızlar (baybayan): 13-14 yaş grubu
BAYANLAR
Genç Bayanlar: 15-17 yaş grubu; -42 kg, 42-44 kg, 44-46 kg, 46-49 kg, 49-52 kg, 52-55 kg, 55-59 kg 59-63 kg, 63-68 kg +68
Büyük Bayanlar: 18 yaş ve yukarısı; --47 kg, 47-51 kg, 51-55 kg, 55-59 kg, 59-63 kg, 63-67 kg, 67-72 kg ve +72 kg.
ERKEKLER
Genç Erkekler: 15-17 yaş grubu; -45 kg, 45-48 kg, 48-51kg, 51-55 kg, 55-59 kg, 59-63 kg, 63-68 kg 68-73 kg, 73-78 kg ve +78
Büyük Erkekler: 18 yaş ve yukarısı; -54 kg, 54-58 kg, 58-62 kg, 62-67 kg, 67-72 kg, 72-78 kg, 78-84 kg ve +84 kg.
Büyüklerde sıklet klâsmanları 8 tanedir:
a. Yüzgeç Sıklet (Fin),
b. Sinek Sıklet (Fly),
c. Horoz Sıklet (Bantom),
d. Tüy Sıklet (Feather)
e. Hafif Sıklet (Light)
f. Hafif Orta Sıklet (Welter),
g. Orta Sıklet (Middle),
h. Ağır Sıklet (Heavy).
Gençlerde ise bunlara ek olarak "light middle" ve "light heavy" klâsmanları da bulunur.
Olimpiyatlarda uygulanan sıklet klâsmanları ise şöyledir:
Erkekler: -58 kg, 58-68 kg, 68-80 kg, +80 kg.
Bayanlar: -49 kg, 49-57 kg, 57-67 kg, +67 kg.
Tekvandoda karşılaşma süresi, büyük erkeklerde her biri 3 dakika olan 3 devreden (raunt); bayanlar ve genç erkeklerde her biri 2 dakika olan 3 raunttan oluşur. Zaman zaman WTF�nin onayıyla büyük erkekler müsabakaları da 2 dakikalık bölümler hâlinde yapılabilir. Rauntlar arasında 1�er dakikalık dinlenme süresi bulunur.
Müsabaka öncesinde, ilki müsabakanın başlamasına üç dakika kala olmak üzere 3 kez oyuncunun ismi anons edilir. Müsabakanın başlama anından sonra 1 dakika içinde oyuncu korta çıkmazsa müsabakadan çekilmiş sayılır. Korta çıkan yarışmacılar yüzlerini jüri masasına dönerler ve saha hakeminin "Charyeot!" (dikkat), "Kyeongrye!" (selâm ver) komutlarıyla jüriyi selâmlarlar. Daha sonra saha hakeminin "Jwawoohyang-Woo!" (yüz yüze dön) ve "Kyeongrye!" (selâm ver) komutlarıyla birbirlerine dönüp selâm verirler. Bunların ardından ise saha hakeminin "Joonbi!" (hazır), "Hoejeon!" (raunt) ve "Shijak!" (başla) komutlarıyla birlikte karşılaşma başlar. Karşılaşma sırasında rakibe sırt dönülmez ve müsabaka alanı terk edilmez. Boyun, vuruş bölgesinin dışında olup buralara vuruş yapılması yasaktır. Yüze ise ayakla vuruş yapılabilir. Ayrıca rakibi tutmak ve sırtına vurmak eksi puan alınmasına yol açar. Karşılaşmalar el ve ayak oyunlarından oluşur. El oyunları, ayak oyunları ve savunma yarışmacıya 1 puan, kafaya ve gövdeye yönelik yapılan ayak oyunları denge pozisyonunda rakibi sarsıcı şekilde olursa, 1 puan kazandırır. Rakibin yüzüne yapılan geçerli vuruşlar 2 puan getirir. Vuruşun rakibi yere yıkması hâlinde, orta hakem düşen oyuncunu durumunu kontrol eder ve saymaya başlar. Daha sonra orta hakemin, sayı hakemlerine işaretiyle vuran oyuncuya ekstra bir puan yazılır. Yapılan oyunlardan puan alınabilmesi için rakip oyuncuya temas edilmesi şarttır. Art arda yapılacak olan el oyunlarından puan alınabilmesi için ise arada mutlaka bir ayak oyunu yapılmalıdır. Puan getiren bir vuruştan sonra vuran yarışmacı yere düşerse, kendisine puan verilmez. Aynı durum, havada yapılan "tiymiyan" teknikleri için de geçerlidir. Bunun yanında, rakibi çekerek yere düşüren ya da tutan yarışmacı puan alamaz. Müsabakalar, dördü yan, biri de orta olmak üzere toplam 5 hakemle yönetilir. Jüri; 1 jüri başkanı ve 2 jüri üyesinden oluşur. Ayrıca 1 zaman hakemi, 1 de sayı hakemi görev yapmaktadır. Beraberlik söz konusu olduğunda orta hakem, jüriyle birlikte karar vererek, daha aktif gördüğü sporcuyu üstünlük ile galip ilân eder. Karşılaşma sonunda toplam puanları en fazla olan yarışmacı, karşılaşmayı kazanır. Sert geçen karşılaşmalarda sporculardan biri zarar görerek sakatlanırsa, müsabaka doktoru oyuncuyu kontrol eder. Doktor, oyuncunun müsabakaya devam edemeyeceğine karar verirse, oyuncuyu rakibi kural dışı bir hareketle sakatlamışsa sakatlanan oyuncu, aksi takdirde rakibi galip ilân edilir. İki oyuncu da aynı anda sakatlanırsa, o anda daha çok puana sahip oyuncu müsabakayı kazanır. Beraberlik söz konusuysa kararı hakem ve jüri verir. Oyunda yapılması yasaklanmış ve ihtara neden olan hareketler şunlardır:
1. Rakibin vuruşlarından, ona sırtını dönerek kaçmak,
2. El ile rakibin yüzüne vurmak,
3. Rakibin belden aşağısına vurmak,
4. Diz kullanarak rakibe vurmak,
5. İtmek, tutmak, sarılmak,
6. Sakatlanmış gibi davranmak,
7. Yere düşmek.
İhtara neden olan hareketler için oyuncuya -1 puan verilir ancak bunlar toplam puana eklenmez. Bu hareketler sonucunda hanesine -4 puan yazılan oyuncu hakem kararıyla mağlûp ilân edilir. Ayrıca 2 ihtar, oyuncunun toplam puanından 1 puan düşürülmesine yol açar.
Oyuncunun müsabaka toplam puanına doğrudan -1 puan yazılmasını gerektiren hareketler ise;
1. Oyun alanını sınırlayan çizgilerin dışına çıkmak,
2. Yere düşen sporcuya vurmak,
3. "Ayrıl" komutundan sonra müsabakayı sürdürmek,
4. Rakibe kafa atmak,
5. Bilerek elle rakibinin yüzüne saldırmak.
Aynı şekilde, maç boyunca bu hareketler sonucu -4 puan alan oyuncu mağlûp sayılır.
Ayrıca hakem, sporculardan birinin sürekli olarak kural dışı hareketlerde bulunarak oyunun devamına engel olduğuna karar verirse 1 dakika sonra o oyuncuyu mağlûp ilân ederek müsabakayı sonlandırabilir
---------------------------------------------------
Tekvando Kullanılan Malzemeler
Sporcular, kuşakla bağlanan ve adına "dobok" denilen beyaz giysiler giyerek, başlarına "kask" adı verilen başlık takar ve elbiselerinin üzerine "safe guard" denilen koruyucu yelek giyer. Ayrıca el ve ayaklarına sakatlıkları önlemek amacıyla koruyucu bileklikler takarlar. Safeguardlar yarışmanın köşesini belirleyen renktedir.
Yarışmacıların belirtilenin dışında başka bir elbise giymelerine, gözlük, saat ve herhangi başka bir şey takmalarına izin verilmez. Sadece sol göğsü üzerine kendi kulüp veya salonunun armasını takan yarışmacı, doktorun izniyle bandaj kullanabilir.
----------------------------------------------
Tekvando Oyun Alanı
Tekvando karşılaşmaları 8x8 m boyutlarında, 7.5 cm kalınlığında ve beyaz renkte bir çizgiyle sınırlandırılmış, kort veya "tatami" adı verilen elâstik bir minder üzerinde yapılır. 7.5 cm kalınlığındaki bu çizgiye �emniyet çizgisi� denir. Müsabaka alanı tahta köpük plâkalardan yapılmış olup ebadı 12x12 m�dir. Jüri masasının tam karşısında, müsabaka alanının merkez noktasından 1.5 m uzaklıkta bulunan noktanın üzerindeki 15 cm çapındaki daireye "hakem noktası" denir. Müsabaka alanında köşelerden ellişer cm uzaklıkta ve 15 cm çapındaki daireler ise yan hakemlerin yerlerini gösterir. Antrenörler, müsabaka alanı çizgisiyle emniyet çizgisi arasındaki orta noktadan en az 3 m uzaklıkta ve on beşer cm olan iki dairede dururlar. Jürinin yeri ise "müsabaka alanı çizgisi" ile "emniyet çizgisi"nin tam ara noktasından en az 3, en çok 4 metre uzaklıkta ve "hakem noktası"nın karşısındadır. Puan kayıt hakeminin 6 m sağında belirlenen yerde müsabaka doktoru bulunur.
------------------------------------------------
Türkiye'de Tekvando
Türk halkı tekvando ile ilk kez 1964 yılında, Koreli General Choi Honghi başkanlığında, gösteriler yapmak üzere ülkemize gelmiş olan bir tekvando ekibi aracılığıyla tanıştı. Bu tarihten sonra Şükrü Gençel ve Nazım Canca tekvandonun yaygınlaştırılabilmesi amacıyla yoğun çalışmalara başladılar. Bu alanda Türkiye'deki asıl büyük atılım 1970'lerden sonra oldu. 1970'te Türkiye'ye getirilen Güney Koreli antrenör Cho Soo See, yeni sporcular yetiştirerek, Türkiye'de tekvandonun gelişmesine büyük katkılarda bulundu. İsmet Iraz'ın da büyük çabaları ile bu spor dalının kısa sürede sevilen ve ilgi gören bir branş haline geldiği, Türk sporcularının da bu branşta çok başarılı olarak dünya kürsülerine çıktıkları görüldü. 1981 yılında Judo Federasyonu'ndan ayrılan ve özerk bir statüye kavuşan Tekvando Federasyonu başkanlığını 1982 yılına kadar Mithat Kor yürüttü. 1982 yılında atamayla gelen Esen Beder, 1993'te seçimleri kazanarak bu görevi yeniden üstlendi. 1983 Dünya şampiyonası'nda birinci olan Yılmaz Helvacıoğlu, uluslar arası alanda ilk büyük başarımızı elde etti. 1985 Dünya şampiyonası'nda Metin Şahin 2., takım halinde ise ekibimiz 37 puanla 3. oldu. 1987 Dünya şampiyonası'nda ülkemize branşında ikinci kez dünya şampiyonluğu getiren Tennur Yerlisu, ayrıca iki kez de Avrupa şampiyonluğu ve Türkiye'nin ilk bayan dünya şampiyonu unvanını elde etti.
1988 yılında Avrupa Tekvando şampiyonası'nda Türk tekvandocular Büyükler, Bayanlar ve Gençler kategorilerinde 13 altın, 5 gümüş, 2 bronz madalya ile her üç kategoride takım sıralamasında Avrupa şampiyonu oldular. 1989 Dünya şampiyonası'nda 50 kg'da Harun Ateş 3., 54 kg'da Turgut Uçan ve 70 kg'da Nusret Ramazanoğlu dünya 2.'si olurken, takımımız da dünya 2.liğini elde etti. 1990 yılı Ekim ayında Danimarka'nın Aarhus kentinde yapılan Avrupa Tekvando şampiyonası'nda da Türk Milli Takımı 6 altın, 6 gümüş ve 9 bronz madalya alarak Avrupa şampiyonluğunu kazandı.
1991�de Atina�da yapılan Dünya şampiyonası'nda Arzu Tan, ülkemize dünya şampiyonluğunu getiren üçüncü sporcu oldu. Aynı şampiyonada Döndü Şahin, Gülnur Yerlisu ve Ayşegül Ergin gümüş, erkeklerde Ekrem Boyalı ve Metin Şahin bronz madalya kazandılar. 1992 Avrupa şampiyonası'nda ise takımımız 2 altın, 7 gümüş ve 3 bronzla 2. oldu. Ayrıca 1992 Barcelona Olimpiyatları'nda gösteri sporu niteliğinde yer alan bu spor dalında Arzu Tan bronz, Ekrem Boyalı ve Ayşegül Ergin gümüş madalya aldılar.
1993 yılında New York'ta yapılan Dünya Tekvando şampiyonası'nda, +83 kiloda Ali Şahin ve 55 kiloda Nuray Deliktaş dünya ikincisi olurken, Gonca Güler, Gülnur Yerlisu, Mustafa Dağdelen bronz madalya elde ettiler. Aynı yıl Rusya'da düzenlenen Avrupa Kupası karşılaşmalarında bayanlarda Gülnur Yerlisu, Arzu Tan, Şenay Şahin ve Abbe Kıvrık birinci erkeklerde Uğur Kıtay, Ekrem Boyalı, Sinan Gönülrazı ve Ali Şahin ikinci oldular.
1994 yılında Romanya'da yapılan Avrupa Gençler şampiyonası'nda bayanlar 47 kiloda Hamide Bıkçın, 55 kiloda Esra Kolcu, 65 kiloda İnci Taşyürek, erkekler 76 kiloda Uğur Yılmaz altın madalya elde ederken sporcularımız diğer sıkletlerde 4 gümüş ve 2 bronz madalya kazandılar. Aynı yıl kasım ayında Hırvatistan'da düzenlenen Avrupa Tekvando şampiyonası'nda 70 kiloda Tuğgen Gedik altın madalyaya ulaşırken, 50 kiloda Mert Tuncer, 54 kiloda Cihat Kutluca, 58 kiloda Ayşegül Ergin bronz madalya elde ettiler.
1995'te Filipinler�de yapılan Dünya Tekvando şampiyonası'nda bayanlar 47 kiloda Hamide Bıkçın ile erkekler 64 kiloda Cihat Kutluca altın, 55 kiloda Nuray Deliktaş ve İnci Taşyürek bronz madalya kazandılar. Türkiye takım halinde dünya üçüncüsü oldu.
1996 yılında Üniversiteler Dünya şampiyonası�nda Hakime Özköroğlu dünya şampiyonluğuna ulaşırken, aynı yıl diğer uluslar arası müsabakalarda sporcularımız 58�i altın, 51�i gümüş, 35�i de bronz olmak üzere toplam 144 madalya topladılar.
Hırvatistan�ın Porec kentinde düzenlenen 1997 Avrupa Tekvando Kupası�na katılan Tekvando milli takımımız bu kupayı bir kez daha ülkemize getirmeyi başardı.
1998�de Ayşenur Taşbakan dünya gençler şampiyonu, Bahri Tanrıkulu Avrupa 3.sü olmayı başarırken, 1999�da Bahri Tanrıkulu Kanada�da düzenlenen Dünya şampiyonası�nda ikincilik elde etti. Tekvando�nun Olimpiyatlar�da resmi olarak ilk kez yer aldığı Sydney 2000�de sporcumuz Hamide Bıkçın Tosun bronz madalya kazandı. Aynı yıl Bahri Tanrıkulu da Avrupa şampiyonu oldu.
2001�de Kadriye Selimoğlu ve Bahri Tanrıkulu G.Kore�de düzenlenen Dünya şampiyonası�nda altın madalya elde ederken, aynı şampiyonada Abdullah Sertçelik de 3. oldu.
2002�de Samsun�da düzenlenen Avrupa şampiyonası�nda Bahri Tanrıkulu 1. olurken aynı organizasyonda Ayşenur Taşbakan, Ertan Baştuğ, Bekir Aydın ve Döndü Güvenç de kendi sıkletlerinde altın madalya kazandı.
2003 yılında Balkan Büyükler Tekvando şampiyonası İstanbul�da yapılırken, Türkiye hem genç, hem de büyükler kategorilerinde erkekler ve bayanlarda birinci oldu. Gençlerimiz bu turnuvayı 12 birincilik, 7 ikincilik ve 1 de üçüncülükle tamamlarken, büyükler ise 10 birincilik, 2 ikincilik ve 3 üçüncülük elde etti. Büyüklerde birincilik elde eden sporcularımız Deniz Durdu, Mustafa Polat ve Abdullah Erdem olurken, bayanlarda ise Sabiha Gürer, Nuray Satılmış, İnanç Demir, Azize Tanrıkulu, Kübra Tuğba Yılmaz, Döne Demirci, ve Esne Yiğit birincilik elde ediyordu. Aynı yıl Almanya�da düzenlenen Dünya şampiyonası�nı ise Bahrî Tanrıkulu�nun kazandığı 1 bronz madalyayla tamamladık.
2004 yılında Azerbaycan�ın başkenti Bakû�de düzenlenen Olimpiyat Oyunları Avrupa Elemeleri�nde 80 kiloda Bahri Tanrıkulu, finalde İngiliz Craig Brown�u mağlûp ederek tekvandoda 2004 Atina Olimpiyatları�nda ülkemizi temsil etme vizesi alan tek sporcumuz oldu. Tanrıkulu ayrıca bu turnuvada "en teknik ve en aktif sporcu" seçildi.
Mayıs 2004�te Norveç�in Lillehammer kentinde düzenlenen 15. erkekler ve 14. bayanlar Avrupa Tekvando şampiyonası�nda sporcularımız 3 altın, 1 gümüş ve 4 bronz madalya kazanarak genel takım sıralamasında 2. oldu. Millîlerimiz bayanlarda birinciliği, erkeklerde dördüncülüğü elde etti.
Haziran 2004�te Güney Kore�de düzenlenen Dünya Gençler Tekvando şampiyonası�nda Türk sporcuları 1 altın, 2 gümüş ve 3 bronz madalya elde etti.
Tekvando Federasyonu Başkanları
Mithat KÖR1981-1982Esen BEDER1986-1996Cengiz YAĞIZ1996-2003Metin ŞAHİN2003
----------------------------------------
Dünyada Tekvando
Kökeni çok eski çağlara (İ.Ö. 37'lere) kadar inen tekvandonun anavatanı Kore'dir. Önceleri savunma amaçlı bir oyun olan tekvando, zaman içinde belirli özellikler kazanarak uluslar arası alanlarda kabul edildi. Kore'nin 1945'te bağımsızlığına kavuşmasıyla birlikte, Koreliler de geleneksel sporları olan tekvandoyu sistemleştirerek, geliştirme çalışmalarına başladılar. 1950'li yılların sonlarına kadar geleneksel çerçeveler içinde sürdürülen oyun, bu tarihten sonra yavaş yavaş sportif bir kimliğe bürünmeye başladı. Bu gelişmeler üzerine 16 Eylül 1961'de Kore Tekvando Birliği kuruldu ve aynı birlik 25 Haziran 1962'de Kore Amatör Sporlar Birliği ile birleştirildi. Bütün Bu gelişmeler sonucunda tekvando, uluslar arası bir organizasyonda ilk kez 1962 yılında yer aldı. O yıl düzenlenen Ulusal Oyunlar Organizasyonu'nda "Ulusal Atletik Oyunlar" kapsamına alınarak, uluslar arası alanlarda tanınması sağlandı. Bu gelişmelere paralel olarak 1973 yılında, Uluslar Arası Tekvando Federasyonu WTF'nin (World Taekwondo Federation) kuruluşu gerçekleşti. Uluslar arası bir federasyona sahip olan tekvando, Asya Oyunları ve Pan Amerikan Oyunları gibi organizasyonlarda yer almaya başladı. İlk Dünya şampiyonası 25 Mayıs 1973'te Kore�de düzenlendi. Olimpiyat Oyunları�nda da zaman zaman gösteri amaçlı tekvando müsabakalarına yer verilirken, WTF'nin çabaları sonucu Sydney 2000 Olimpiyatları�nda Tekvando ilk kez resmi olarak Oyunlar programında yer aldı. Asya�dan 50, Avrupa�dan 47, Kuzey ve Güney Amerika�dan 42 ve Afrika�dan da 36 olmak üzere toplam 175 ulusal ülke federasyonunun bağlı bulunduğu Uluslar Arası Tekvando Federasyonu�nun gelişmesinde Koreli başkan Chun Doo Hwan'ın büyük katkıları oldu. Birliğin şu anki başkanı Şubat 2004�te göreve gelen, yine Koreli Sun Jae Park�tır. Atina 2004 Oyunları�nda müsabakalar programında yer alacak Tekvando�nun, 2008 Pekin Olimpiyatları�nda yer verilecek 27 spor dalından biri olacağı da açıklanmıştır.
Sydney 2000 Olimpiyatları�nda Tekvando�da Altın Madalya Kazanan Sporcular
Erkekler
58 kg. M.MOUROUTSOS (Yunanistan)
5868 kg. S.LOPEZ (ABD)
6880 kg. A.MATOS (Küba)
+80 kg. K.H.KIM (Kore)
Bayanlar
49. L.BURNS (Avustralya)
4957 kg. L.E.JUNG (Kore)
5767 kg. S.H.LEE (Kore)
+67 kg. Z.CHEN (Çin)
Atina 2004 Olimpiyatları'nda Tekvando'da Altın Madalya Kazanan Sporcular
Erkekler
-58 kg. M.Y.CHU (Taipei)
58-68 kg. H.S.BONEHKOHAL (İran)
68-80 kg. S.LOPEZ (ABD)
+80 kg. D.S.MOON (G.Kore)
Bayanlar
-49. S.H.CHEN (Taipel)
49-57 kg. J.W.JANG (G.Kore)
57-67 kg. W.LOU (Çin)
+67 kg. Z.CHEN (Çin)
---------------------------
ARKADAŞLAR 3 AY BU SPORLA UĞRAŞTIM GERÇEKTEN GÜZEL BİR SPOR KESİNLİKLE ÖNERİRİM....