Unutursun unutursun Zaman geçer avunursun İsyan etsen de derinden Hayat tutar ellerinden Bir gün gelir unutursun Önce yaşayamam zannedersin acından Ben de gidiyorum kalamam dersin kahrından Bunun için merhamet dilersin Tanrından Duymaz kimse sesini bıkarlar gözyaşından Unutursun unutursun Zaman geçer avunursun İsyan etsen de derinden Hayat tutar ellerinden Bir gün gelir unutursun Hani geçmeyecek gibi gelir günler Hiç aydınlanmayacak kapkaranlık geceler Kabuslar içinde dilin adını heceler Paylaşamazsın acını yalnız yaşanır dertler Unutursun unutursun Zaman geçer avunursun İsyan etsen de derinden Hayat tutar ellerinden Bir gün gelir unutursun Sonra bir sabah uyanırsın hayata Bakarsın durmamış dünya dönüyor etrafında Anlarsın eskisi gibi olmaz bir daha Ama yepyeni bir güçle sarılırsın hayata Unutursun unutursun Zaman geçer avunursun İsyan etsen de derinden Hayat tutar ellerinden Bir gün gelir unutursun O gün gelir unutursun
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!
Şimdi saat sensizliğin ertesi Yıldız doğmuş gökyüzü ay-aydın Avutulmuş çocuklar çoktan sustu Bir ben kaldım tenhasında gecenin Avutulmamış bir ben... Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim Ki bu yaşlar Utangaç boynunun kolyesi olsun Bu da benden sana Ayrılığın hediyesi olsun... Soytarılık etmeden güldürebilmek seni Ekmek çalmadan doyurabilmek Ve haksızlık etmeden doğan güneşe Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun... Şimdi iyi niyetlerimi Bir bir yargılayıp asıyorum Bu son olsun be.. bu son olsun! Buda benim sana Ayrılırken muazeretim olsun! Şimdi saat yokluğunun belası Sensiz gelen sabaha günaydın!. İşi-gücü olanlar çoktan gitti Bir ben kaldım voltasında sensizliğin Hiç uyumamış bir ben... Şimdi dişlerimi sıkıp Dudaklarıma kanamayı öğrettim Ki bu kızıl damlalar Körpe yanağında bir veda busesi olsun Bu da benden sana Heba edilmiş bir aşkın Son nefesi olsun.. Kafamı duvara vurmadan Tanıyabilmek seni Beyninin içindekileri anlayabilmek Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü Bütün saatleri öylece dondurabilmek için Çıldırasıya paraladım kendimi Lanet olsun! Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde Olsun be! ne olacaksa olsun! Bu da benim sana Ayrılırken şikayetim olsun!
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!