Bir zamanlar ''Ey Türk Gençliği''diye hitap ederek mukaddeslerimizi emanet ettiğimiz gençlere hitabımız değişti.
Şimdi 'Ey Gidi Türk Gençliği' diyoruz.
Ne demişti Ulu Önderimiz?
Birinci vazifen Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Nasıl etsin?
Adam daha pantolonunu toplayamıyor ki.
Hakikatten şu düşük bel gençlerin başına bela.
Kendilerini adam gibi toparlayamadıkları için, popolarının yarısı dışarıda.
Bu da yetmezmiş gibi papağan görünümlü saç modelleri çok revaçta.
Hani bütün saçların dikilip en tepede piramit şeklinde birleştirildiği biraz cesareti olanın o kısmı farklı bir renge boyayarak tam papağan görüntüsü verdiği saç modeli.
Neden yapıyorlar bunu?
Ötekileşmek için mi?
Bir nevi baş kaldırı mı?
Geçenlerde gittiğim bijuteri dükkanında bir genç kızımız erkek arkadaşıyla küpe reyonunu inceliyordu kocaman halka şeklindekiler, sallantılı, zincirli, taşlı, boncuklu olan küpelerin yanında birde korsan küpesi, küçük top küpeler, minik tek taş küpeler de vardı.
Erkek kıza dönüp bunların hangisi bana güzel olur diye sordu.
Acaba kaşlarını da aldırıyor mu diye merakla baktım ama anlayamadım.
Allah için güzel çocuktu.
Madem niyeti bozdun çocuk bu dükkandaki hangi küpeyi alırsan al yakışır sana diyecektim ki tuttum kendimi.
Adam sendecilik ne güzel bir şey polemikten koruyor insanı.
O küpeyi alacak, takacak.
Özgür özgür dolaşacak.
Ben özgür adam oldum aha kulağımda ki de vesikası diyecek.
Ne kadar Özgürsün?
Babanın verdiği harçlık kadar.
Olsun o da güzel.
Şimdiki gençler Cool takılıyor, Tikky oluyor ve nasıl oluyorsa İskeletlerinin şakülü de kayık oluyor düzgün yürüyemiyorlar her bir eklem yeri ayrı oynuyor.
Geçenlerde bir genç kızımıza sevgilisini sordum.
Dehledim dedi.
Vay be, dehlemiş haa.
İnanabiliyor musunuz?
Demek bu gençlerin at'la bile sevgili olanı var.
Önce Küheylan gibi çocuğu buldu sonra dehledi demek ki.
Anneler gençlerin bu durumuna her zaman babalardan biraz daha serin kanlı yaklaşır.
Bilirler ki bu gençlerin hayatında bir dönemdir ve gelir geçer.
Bütün iş göbek yapana kadar.
Hiç ibik saçıyla genel müdür koltuğunda oturanı gördünüz mü?
Ben görmedim.
Onlar genelde kel olurlar.
Anneler bir taraftan aman çocuğum babanı kızdıracaksın diye ufaktan uyarsalar da aman bey genç işte özeniyor çocuk bırak bildiği gibi yapsın kime ne zararı var diye çocuğun tarafını tutarak babayı yumuşatmaya çalışır.
Baba genelde daha katıdır ve kesin yargılı konuşur .
Ne? Küpe mi?
Keserim o kulağı gibisinden sözlerle caydırıcı olmaya çalışır.
Bir yandan da eşine -Yahu hanım görmüyor musun şunun halini, geçenlerde bir arkadaş kim bu delikanlı diye sordu.
Utandım vallahi.
Görmüşsündür tepesindeki ibiği bu bizim evin horozu ama vaktinden evvel öttüğü için yakında keseceğiz diye espiriye vurdum işi.
Adam buna ne haber? diye sordu bizimki ne cevap verdi dersin.
Ne olsun be agabey takılıyoruz işte.
Düşünebiliyor musun ? Takılıyormuş kendini dikenli tel zannediyor p.....k. Babalar her zaman evlatlarıyla gurur duymak, Jilet gibi ütülü pantolonu, kolalı gömleği, biryantinli saçlarıyla evladını karşısında çakı gibi görmek ister.
Bu oğlum diye tanıştırdığında asker edasıyla tak!... Diye elini uzatıp tokalaşmasını, hal hatır sormasını, Evladının okuldaki başarılarını , İlgilendiği spor dalındaki madalyalarını anlatabilmek ister.
Verdikleri emeğe karşı bunu beklemek hakları tabi ki ama sanırım bunun için biraz sabırlı olmak gerekiyor Yine de ben umutluyum.
Çünkü bir anneyim.
Biliyorum ki bunlar gel geç hevesler ve her şey göbeklenene kadar.
Ey Türk Gençliği, Pantolonunu topla ve kendine gel.(doğru söze ne denir
Biz hala sana güveniyoruz , sana inanıyoruz, seni seviyoruz çünkü sen güzel Türkiyemin aydınlık geleceğisin.