Günümüzde doğal kaynaklarını korumayı ve gelecek kuşaklara aktarmayı başaran ülkeler 2000’li yıllara güvenle adım atacaklar ve bu dünyadaki yerlerini sağlamlaştıracaklardır.
Olağanüstü güzellikler içeren Ülkemiz zengin bir bitki ve hayvan varlığına sahiptir. Ancak yaygınlaşan ve zaman zamanda kontrolsüz bir şekilde ortaya çıkan turizm, endüstrileşme ve şehirleşme faaliyetleri eşi bulunmaz doğal zenginliklerimizin tahribine, halkımızın sağlığının ve ekonomisinin bağlı olduğu karasal ve denizel alanların kirlenmesine yol açmaktadır. Bu etkinliklerin sonucu olarak kdeniz Foku gibi nadir olan hayvan türleri yok olma tehlikesine maruz kalmaktadır.
Bu amaçla, nesli tehlike altında olan türlerin korunması konusunda yapılan çalışmalardan biride, Akdeniz Foku ile ilgilidir. Akdeniz Foku bütün dünyada nesli tehlike altında bulunan türler içinde ilk sıralarda yer almaktadır. IUCN (Dünya Doğa Koruma Birliği) tarafından koruma altına alınan 12 canlıdan biri olup, bilim adamlarına göre dünyadaki sayılarının 300-400 civarında olduğu, Türkiye sularında da 50-100 arasında olduğu tahmin edilmekte ve daha çok Ege’de ve Akdeniz’in doğusunda bulunmaktadır.
Akdeniz Foku, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerle;
* Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi (BARSELONA) Eki Cenova Deklerasyonu,
* Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması Sözleşmesi (BERN),
* Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES), korunması gerekli türler listesindedir.
Ayrıca, ülkemizde de;
* 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu
* 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu ile de, ulusal düzeyde koruma altına alınmıştır.
Foklarla ilgili çalışmaları değerlendirmek ve koordinasyonu sağlamak amacıyla Bakanlığımız koordinatörlüğünde 1991 yılında ulusal bir komite kurulmuş ve Ulusal Komite, ilk olarak ulusal bir strateji belirlemiş ve bu çerçevede Ulusal Stratejinin uygulama çalışmaları çerçevesinde birinci öncelikli olarak içinde bulunduğu fok populasyonu ve Foça Belediyesinin konuya gösterdiği yakınlık üzerine “Foça’yı pilot bölge olarak seçmiş ve Ulusal Strateji, Foça’dan başlayarak, diğer öncelikli alanlarda da devam ettirilmesi düşünülen “Akdeniz Foku’nun Türkiye’de Korunabilmesi için Ulusal Koruma Stratejisinin Uygulanması ve Foça Pilot Projesi başlıklı çalışma başlatılmıştır. Proje 1994 yılında tamamlanmıştır.
Bu proje ile Akdeniz Fokunu tehdit eden faktörlerin;
* Yaşam alanlarının (Kıyıların) inşaat ve yol yapımları sonucu yok edilmesi veya bozulması,
* Aşırı ve yasadışı balıkçılık sonucunda balık stoklarının azalması,
* Fokların balıkçılar tarafından kasti olarak öldürülmeleri,
* Fok mağaralarına turistik dalış faaliyetleri sonucu rahatsız edilmeleri,
* Deniz kirliliği (Tanker kazaları, sanayi ve evsel atıklardır) olduğu tespit edilmiştir.
Proje çalışmaları ile birlikte koruma çalışmalarının etkinliğinin artırılması amacıyla Bakanlığımız bir deniz botu almış ve bölgedeki kontrollerde kullanılmak üzere bir protokolle Foça Belediyesine devretmiştir.
Foça projesinin tamamlanması ve başarılı sonuçlar elde edilmesi neticesinde 2.öncelikli alan olarak Bodrum/Yalıkavak’ta 2. bir proje başlatılmıştır. Bu proje çalışmaları sırasında 1997 yılında, Çavuşadasında önemli bir fok mağarasını da içeren bir fok habitatının petrol kirliliğine maruz kaldığı görülmüş Bakanlığımızın maddi desteği ile (7 Milyar TL.) kirlilik temizlenerek fokların yuvalarına geri dönmeleri sağlanmıştır. Yapılan bu temizlik faaliyeti ulusal ve uluslararası platformda da Bakanlığımızın göstermiş olduğu ilgi ve alakanın bir sembolü olmuştur.
12.Ulusal Fok Komitesi Toplantısı Mersin-Silifke Yeşilovacık bölgesinde balıkçı temsilcilerinin de katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Bunun akabinde günün önem ve anlamına binaen Bakanlığımızca hazırlatılmış olan 250 adet (Üzerinde Çevre Bakanlığı amblemi ve Fok arması taşıyan) yağmurluk balıkçılara dağıtılmıştır.
Yine her yıl Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan Su Ürünleri Sirkülerlerine bazı önemli fok habitatlarındaki koruma ve uyulması gerekli tedbirler konusunda bilgiler girilmektedir.
Bakanlığımızca bugüne kadar 15 Ulusal Fok Komitesi toplantısı düzenlenmiş ve Ulusal Fok Komitesi üyelerince Türkiye genelinde 5 alan öncelikli fok koruma alanı olara belirlenmiştir.
Bunlar;
1-Çanakkale – Gökçeada
2-İzmir:Aliağa-Menemen arası ve Karaburun Yarımadası
3-İzmir:Çeşme, Aydın-Kuşadası arası
4-Muğla:Bodrum Yarımadası
5-Antalya:Gazipaşa-Taşucudur.
Ulusal Fok Komitesi ve buna bağlı olarak çalışan Teknik Alt Komite vasıtası ile bu bölgelerde Akdeniz Fokunun korunabilmesi için bazı koruma plan koşulları önerilmekte ve kurumların son görüşleri ile birlikte bu alanların korunması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir