Geri git   Van.GEN.TR Forum | Yerel Van Forumu > Şiir & Hikâye & Yazı > Hayata Dair

Hayata Dair Genel yazılar burada

Cevapla
 
Konu Araçları Stil
Alt 16/07/11, 18:49   #1
jirhat
Tümgeneral
 
jirhat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jun 2011
Bulunduğu yer: WAN
Mesajlar: 1.318
Tecrübe Puanı: 0 jirhat will become famous soon enough
Standart Sığlık, Sıkıcılık, Sessizlik

Şavkar Altınel, Notos’taki soruşturmada Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar romanını sığ ve yapay bulduğunu dile getirmiş. Olmayacak şey değil… Atay’la ilgili olumsuz görüşleri ilk kez işitmiyorum. Şaşırtıcı olanı bir edebiyat soruşturmasına verilen yanıtı ulusal basının biraz olsun öne çıkarması. Bu sayede sosyal medyada Oğuz Atay ikonu çevresinde Şavkar Altınel’e sallayanlar türedi. Böyle haberler çıktığında sevinen safdil edebiyat editörleri ya da yazarlar da vardır, bir şekilde basında yer bulmuş olmak gönenmelerine yeter… İşte, sıkıntı da bu “bir şekilde” kısmında yatıyor. Nasıl mı? Artık hakkında konuşmanın “harcıalem” olduğu kanonik bir yazarla ilgili bir dosya ya da soruşturma düzenleniyor. Elbette düzenlenmeli. Mithat Cemal’i sorsanız kim ne diyecek? Bu soruşturmaya verilen yanıtlardan birini, ne ölçüde derinleşildiğine bakılmaksınız, basın cımbızlıyor ve servis ediyor. Hem dergiye hem Şavkar Altınel’e hem de dergide çıkmış oylumlu yazıların sahiplerine haksızlık…

Altınel’in yanıtı bana 1972′de Tutunamayanlar’ı “İnsansız” bulduğunu söyleyen Mehmet Seyda’nın görüşlerini anımsattı. Altınel, Atay’ın romanlarındaki küçük burjuva yaşamı eleştirisinin sığlığından söz ediyor. Tartışılabilir, çünkü evet Atay’ın küçük burjuva eleştirisi benzersiz değildir. Belli klişelere dayandığı doğrudur. Ama en azından benim için Oğuz Atay’ın yapıtı küçük burjuva yaşamını nasıl yansıttığı üstünde başlayıp bitmiyor.

Benim takıldığım Altınel’in getirdiği gerekçeler: Atay’ın yaşamadığı ama duyduğu kişileri/olayları anlattığını söylüyor. Aslında yazarın hakikiliğini sorguluyor- bunu yaparken de yapıttan çok yazara yöneliyor. Bu yaklaşımda kabul edemediğim bir denge sorunu var: Atay’ı bir anı yazarı olarak kaybetmek sınırına gelmişiz. Atay’ı, kendi yapıtıyla ve yapıtındaki kişilerle o kadar özdeşleştirmişiz ki, başka yönlerden görmeye karşı körleşmişiz.

Galiba bu kişiselleştirme kültür yaşamımızın bir takıntısı. Biraz da kolaya kaçma var: Bir yapıtı, yazarının yaşamı üstünden anlamak artık modası geçmiş, suyunun suyu çıkmış bir yöntem… Yine de basın için başka birçok gerici yöntem gibi haber değeri taşıyan bir içeriğe dönüşebiliyor. Çünkü bunda keyfi bir okumaya karışmış dedikodunun tadı var. Adam ne yemiş, ne içmiş, kiminle yatmış, kiminle kavga etmiş… Buraya kadar özünde zararsız. Yine de, Altınel’i tamamıyla ayrı tutarak konuşacak olursak (çünkü eleştirisinin özü kesinlikle kişiselleştirme üstünden değil), aslında bir yapıtı yazarı üstünden kişiselleştirmenin çok çirkinleşebilen, adileşebilen biçimleri de var. Bir yapıtı eleştiren kişi yazarını hedef almayı baştan kafasına koymuşsa çoğunlukla yapıttan çıkarsanamayacak bir niyet araştırmasına başlar: “Şöyle yazdı çünkü bu adam aslında şunu elde etmek istiyor, şunu şu şekilde yazdı çünkü falancaya yaranmaya çalışıyor, burada kırmızı gül yazmış çünkü komünist, karakterleri hep uzun boylu çünkü aborjinlere karşı tavır içinde vb.” diye uydurdukça uydurur… Bizde de açıkçası bir yazar ya da kitapla ilgili “giydiren, geçiren” yazılar daha bir merakla okunur; kimse eleştirilen yazar tam olarak ne yazmış, ne söylemiş diye kurcalamaya kalkmaz. Kısacası müstehak olduğumuz bir durum var. Ama niyet araştırmacılarının trajik bir durumu vardır. Kendi uydurduklarına inanmaya başlarlar; çünkü okudukları kitabın altından kalkamamışlardır.

Kültür dünyamız malesef böyle şeylere çanak tutacak bir durumda: Kafka’nın betimlediği fare yuvalarında yaşıyoruz. Birbirine dargeçitlerle bağlanan klikler, klanlar, cemaatçikler var. Haliyle bu alanların içinde üreyen yapıtların yaygınlık kazanması zorlaşıyor; nasıl olsa dargeçitlerde tıkanıp kalıyor… Zamanla herkes kendi yuvasında kalmayı tercih ediyor, kendi yuvasının dar görüşlü değer yargılarına saplanıyor, konuşmayı ve anlamayı unutuyor.

Selçuk Orhan
__________________
jirhat isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konu Sayısı: 49
Takımınız:
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara Cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz Aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:57 .


Powered by vBulletin
Copyright © 2000-2007 Jelsoft Enterprises Limited.
Sitemap
6, 5, 3, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 113, 16, 17, 18, 19, 81, 20, 27, 22, 23, 24, 25, 26, 48, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 43, 136, 40, 58, 45, 42, 44, 46, 47, 53, 54, 55, 56, 57, 59, 60, 70, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 68, 69, 71, 72, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 82, 83, 96, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 98, 97, 100, 101, 102, 103, 106, 104, 105, 112, 109, 108, 107, 110, 111, 114, 115, 118, 116, 117, 119, 148, 154, 124, 165, 122, 120, 123, 121, 150, 153, 125, 128, 129, 131, 132, 133, 134, 135, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 151, 149, 202, 175, 164, 152, 167, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 195, 169, 166, 168, 170, 171, 172, 199, 174, 173, 196, 200, 176, 177, 180, 178, 179, 182, 189, 187, 184, 186, 191, 192, 193, 194, 197, 198, 201, 203, 229, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 236, 231, 232, 233, 234, 235, 237, 240, 239, 241, 243, 242, 244,