İlk bakışımda gözlerine
Öyle dalıp kalmışım ki orda
İlk öpüşümde dudaklarından
Bir tadına kapıldım ki sorma
Göremedim içindeki ihaneti
Sevdim ama biliyordum sonu yoktu
Ben aşkın ahını yasını bilirim
Bana ettiğinle yana kaldım
Pişman olur dönersen geri
Ben ellerin olacağım
Rafet El Roman
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!
Sana; kır çiçeklerini anlatacağım, hani dört yapraklı yoncayı, umarsızca ezdiğin!
Sana; meleklerden bahsedeceğim seni hiç yalnız bırakmayan!
Sana; şükürden bahsedeceğim elhamdülillahın sırrından!
Sana; taşlardan bahsedeceğim, bir taşın gücünü gör ve anla diye!
Sana; yokluğu anlatacağım, varlığı anlamanın en kısa yolu diye!
Sana; bir resim çizeceğim mutluluğun resmi olmasa da hüznü öğrenebilirsin belki!
Sana; beni anlatamam onu sen keşfetmelisin!
Sana; bir oyun öğreteceğim, sırf arasıra kaybetmeyi bil diye!
Sana; dua etmeyi öğreteceğim, sohbetin en güzeli o diye!
Sana; nefes almanın ne tür bir borç olduğunu anlatacağım, borcunu ödemeyi şimdiden düşün diye!
Sana; ateşten söz edeceğim, gerçekleri unutma diye!
Sana; cennetten bahsecedeğim, neyi isteyeceğini bil diye!
Sana; rahmeti anlatacağım, ne olursa olsun umudu yitirme diye!
Sana; sabrı öğreteceğim, en büyük erdem diye!
Sana; aşkı öğretmeye çalışacağım, bazı şeylerin kesinlikle öğretilemeyeceğini anla diye...
Sana; gurbetten bahsedeceğim, yüreğimdeki gurbetten...
Ama şimdi değil!
Şimdi Su-Su-Yorum! Çünkü sükûtu öğrenmeni istiyorum...
__________________
Bir ihtimâl daha var, o da ölmek mi dersin? Söyle canım, ne dersin? Vuslatın başka âlem, sen bir ömre bedelsin!