Hayati Asilyazici'ya Rus Tiyatrosundan Dostluk ödülü...
Ünlü tiyatro eleştirmeni Hayati Asılyazıcı'ya Voronezh Devlet Akademik Tiyatrosu “Dostluk Ödülü” Voronezh kenti belediyesinin kültürel ilişkilere katkısı nedeniyle Anatoly Ivanov tarafından takdim edildi.
Gazeteci ve tiyatro eleştirmeni Hayati Asılyazıcı, Kastamonu Lisesini bitirdi. İstanbul Hukuk Fakültesinden ayrılıp gazeteciliğe başladı. 1954'den bu yana sanat ve tiyatro üzerine yazı ve eleştirileriyle tanındı. Kim dergisi, Hürvatan, Hareket (1961-1962), Dünya (1963), Akşam (1964-1970), Ortam, Yeni Ortam (1965-1975) gazetelerinde yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yaptı, sanat sayfalarını yönetti.
Gazetelerin dışında Yön, Yeditepe, Orkestra, Oyun, May, Tiyatro 70 ve Varlık dergilerinde tiyatro yazıları yazdı. Sinan Yayınevini kurdu ve yönetti (1970-1974). Polonya, Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Bulgaristan, Doğu Almanya gibi Doğu Avrupa ülkelerinde tiyatro, bale, müzik dallarında araştırma ve incelemelerde bulundu. Bu dallarda çok sayıda yazı ve incelemeleri yayımlandı. Polonya tiyatrosu üstüne yazdığı yazılardan ötürü, Polonya Kültür Bakanlığı'nın "En İyi Yabancı Tiyatro Eleştirmeni Ödülü”nü aldı (1974). İstanbul Belediyesinde kültür ve sanat danışmanlığı, Şehir Tiyatrosu'nda genel sanat yönetmenliği yaptı (1977-12 Eylül 1980). 12 Eylül'de İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nca 1402 sayılı yasa ile görevinden alındı. Daha sonra Türk Haberler Ajansının sanat servisini yönetti.
1982'de Yazko Somut dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı (1982). Arkadaşlarıyla birlikte Tiyatro Eleştirmenleri Birliğini kurdu. Ayrıca UNESCO'ya bağlı Uluslararası Eleştirmenler Birliği üyesidir. 1990'da Glashost Sonrasında Sovyetler'de Sanat adlı kitabı yayınlandı. Asılyazıcı, halen Akademi İstanbul'da sanat koordinatörü ve eğitmen olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...