Sometimes I get so weird
-bazen çok tuhaf olurum
I even freak myself out
-hatta kendimi heycanlandırırım
I laugh myself to sleep
-uyumak için kendime gülerim
It's my lullaby
-bu benim ninnimdir
Sometimes I drive so fast
-bazen çok hızlı sürerim
Just to feel the danger
-sadece tehlikeyi hissetmek için
I wanna scream
-çığlık atmak istiyorum
It makes me feel alive
-beni canlı hissettiriyor
Is it enough to love?
-sevmek için yeterli mi?
Is it enough to breathe?
-nefes almak için yeterli mi?
Somebody rip my heart out
-birileri kalbimi söker
And leave me here to bleed
-ve kanamam için burada bırakır
Is it enough to die?
-ölmek için yeterli mi?
Somebody save my life
-birileri hayatımı kurtarıyor
I'd rather be anything but ordinary please
- sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim
To walk within the lines
-çizgilerin içinde yürümek
Would make my life so boring
-Hayatımı sıkıcı yapacaktı
I want to know that I
-onu bilmeyi istıyorum
Have been to the extreme
-Çok oldum
So knock me off my feet
-Buyüzden ayaklarımdan bana vur
Come on now give it to me
-gel şimdi bana onu ver
Anything to make me feel alive
-herhangi bir şey beni canlı hissettirmesi için
Is it enough to love?
-sevmek için yeterli mi?
Is it enough to breathe?
-nefes almak için yeterli mi?
Somebody rip my heart out
-birileri kalbimi çıkarır
And leave me here to bleed
-ve kanaması için burada bırakır
Is it enough to die?
-ölmek için yeterli mi?
Somebody save my life
-birileri hayatımı kurtarıyor
I'd rather be anything but ordinary please.
-sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim
I'd rather be anything but ordinary please.
-sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim
Let down your defences
-savunmanı uzat
Use no common sense
-hiçbir ortak duyguyu kullanma
If you look you will see
-bakarsan göreceksin
that this world is a beautiful
-bu dünyanın bir güzel,
accident, turbulent succulent
-tesadüf,haşin,sulu,
opulent ,permanent, no way
-varlıklı,sürekli olduğunu, yol yok
I wanna taste it ,
-onu tatmak istiyorum
Don't wanna waste it away
-onu israf etmek istemem
Sometimes I get so weird
-bazen çok tuhaf olurum
I even freak myself out
-hatta bazen kendimi heycanlandırırım
I laugh my self to sleep
-uyumak için kendime gülerim
It's my lullaby
-o benim ninnimdir
Is it enough?
-yeterli mi?
Is it enough?
-yeterli mi?
Is it enough to breathe?
-nefes almak için yeterli mi?
Somebody rip my heart out
-birileri kalbimi çıkarır
And leave me here to bleed
-ve kananmam için beni burada bırakır
Is it enough to die?
-ölmek için yeterli mi?
Somebody save my life
-birileri hayatmı kurtarıyor
I'd rather be anything but ordinary please
Is it enough?
-yeterli mi?
Is it enough to die?
-ölmek için yeterli mi?
Somebody save my life
-birileri hayatımı kurtarıyor
I'd rather be anything but ordinary please.
-sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim
I'd rather be anything but ordinary please.
-sıradan biri olmaktansa hiç bir şey olmayı tercih ederim
Day Dream
could have been the one you noticed
-fark ettiğin birisi olabilirdim
I could have been all over you
-etrafında olabilirdim
I could have been like all the others
-diğerleri gibi olabilirdim
Is that what I'm supposed to do?
-o benim yapmak için inandığım mı?
It would have been really stupid
-gerçekten salaklaşmış olacaktı
If I would went home with you
-eğer senle eve gidecek olsaydım
To give you everything you wanted
-istediğin herşeyi vermek için
It would have been way too soon.
-yol çok yakında olacaktı
I try to be sensitive, I try to be tough
-duyarlı olmayı deniyorum,dayanıklı olmayı deniyorum
I try to walk away
-kurtulmayı deniyorum
I try to be innocent, I try to be rough
-zararsız olmayı deniyorum, açık saçık olmayı deniyorum
But I just want to play.
-sadece oynamak istiyorum.
You�re my Day Dream
-sen benim gün rüyamsın
Now that I've been thinking about you
-seni düşünmekte olduğum düşünülürse
Lately everytime I look at you
-son zamanlarda hep sana bakıyorum
I can't explain, I feel insane!
-açıklayamıyorum,çılgın hissediyorum!
I can't get away?
-kaçamıyorum
You�re my Day Dream, ya
-sen benim gün rüyamsın, ya
And you know, you're making me insane.
-Ve biliyorsun,beni deli ediyorsun
And you know you're doing it again
-ve biliyorsun,bunu yine yapıyorsun
Don't Tell Me
You held my hand and walked me home, I know
elimi tutttun ve beni eve götürdün, biliyorum
While you gave me that kiss it was something like this it made me go
ooh ohh bana o öpücüğü verdiğinde, bunun gibi bir şeydi, beni götürdü ooh ooh
You wiped my tears, got rid of all my fears, why did you have to go?
gözyaşlarımı sildin, korkularımdan kurtardın, neden gitmek zorundaydın?
Guess it wasn't enough to take up some of my love
sanırım bu aşkımdan biraz almak için yeterli değildi
guys are so hard to trust
erkeklere güvenmek çok zor
Did I not tell you that I'm not like that girl
Sana o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi?
the one who, who gives it all away
Her şeyini feda eden
Nakarat :
[ Did you think that I was gonna give it up to you, this time?
Bu sefer sana vereceğimi mi düşündün?
Did you think that it was somethin I was gonna do? and cry
Bunun benim yapacağım bir şey olduğunu mu düşündün? ve ağlayacağımı
Don't try to tell me what to do
bana ne yapacağımı anlatmaya çalışma
Dont try to tell me what to say
bana ne söyleyeceğimi anlatmaya çalışma
You're better off that way
bu şekilde daha iyisin... ]
Don't think that your charm and the fact that your arm is now around my neck will get you in my pants
Çekiciliğinin ve kolunun boynuma dolanmış olduğu gerçeğinin seni külodumun içine getireceğini düşünme
I'll have to kick your ass and make you never forget
kıçına tekmeyi basacağım we asla unutmamanı sağlayacağım
I'm gonna ask you to stop, thought I liked you a lot, but I'm really upset
senden durmanı rica edeceğim,senden çok hoşlandığımı sandım,ama gerçekten üzüldüm
Get out of my head, get off of my bed yeah that's what I said
aklımdan çık git, yatağımdan çık git evet söylediklerim bunlar
Did I not tell you that I'm not like that girl?
Sana o tip bir kız olmadığımı söylemedim mi?
the one who, who throws it all away
herşeyi çarçur eden
Nakarat
This guilt trip that you've put me on won't, mess me up I've done no wrong
Bana yüklediğin bu suçluluk duygusu beni dağıtmayacak, yanlış hiçbir şey yapmadım
Any thoughts of you and me have gone away
Sen ve ben hakkındaki tüm düşünceler yok oldu
Nakarat
Better off that way
böylesi daha iyi
I'm better off alone anyway
ne olursa olsun yalnızken daha iyiyim
Falling Down
If fears what makes us decide,
-Korkular kararlaştırmamız için bize ne yaptıysa
Our future journey,
-Geleceğimiz seyahat ediyor
I'm not along for the ride,
-Yolculuk için orada değilim,
Cuz I'm still yearning to try and touch the sun,
-hala denemeğe ve güneşe dokunmaya özlem duyduğum için
My finger's burning,
-Parmağım yanıyor,
Before you're old you are young,
-yaşlanmadan ve genç olmadan önce
Yeah I'm still learning
-Evet , hala öğreniyorum
( ~~~NAKARAT~~~)
I am falling down,
-Aşağı düşüyorum,
Try and stop me,
-Dene ve durdur beni,
It feels so good to hit the ground,
-Yere çarpmak için çok iyi hisseder
You can watch me,
-Beni izleyebilirsin,
Fall right on my face,
-Dosdoğru yüzüme düş
It's an uphill human race,
-O,insanın yokuş yukarı bir yarışıdır
and I am falling down
-Ve ben aşağı düşüyorum
I'm standing out in the street,
-Dışarı caddede oturuyorum,
The earth is moving,
-Dünya hareket ediyor,
I feel it under my feet,
-Ayaklarımın altında onu hissediyorum,
And I'm still proving,
-Ve ben hala ıspatlıyorum,
That I can stand my ground,
-Ayakta durabildiğim yeri,
And my feet are there, haven't washed my hair
-Ve ayaklarım orada, saçımı yıkamadı
Too be lost before ,you are found
-Ayrıca ,sen önce kaybol , bulunursun
Don't mean you are losing?
-Ortalama seni kaybetmiyor mu?
~~~NAKARAT~~~
Some day I'll live in a house
-Bazı günler bir evde yaşayacağım
Etc., etc., etc.
-Vb. , vb. , vb.
But you know that's not for now
-ama biliyorsun şimdilik değil
and for now I'm falling
-Ve ben şimdilik düşüyorum
down...down...down...,
-Aşağı. . . Aşağı. . . Aşağı
down...down...down,
-Aşağı. . . Aşağı. . . Aşağı
down...down...down,
-Aşağı. . . Aşağı. . . Aşağı
Yeah e Yeah..Yeah e Yeah,
-Evet ,evet , evet , evet
~~~NAKARAT~~~
I'm falling down,
-Aşağı düşüyorum,
I'm falling down..I'm falling down...
-Aşağı düşüyorum.. Aşağı düşüyorum…
I'm falling....
-Düşüyorum…
Feels so good to hit the ground...
-Yere çarpmak için iyi hisler…
I am falling.
-Düşüyorum.
Try to tell me what I shouldn't do
-yapmaman gerekenleri söylemeye çalışıyorsun
You should know by now,
-şimdiye kadar bilmen gerekiyordu
I won't listen to you
-seni dinlemeyeceğim
Walk around with my hands up in the air
-ellerimi kaldırıp havada geziyorum
Cause I don't care
-çünkü takmıyorum
�Cause I'm alright, I'm fine
-çünkü iyiyim ,rahatım
Just freak out, let it go
-sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver
I'm gonna live my life
-hayatımı yaşayacağım
I can't ever run and hide
-hiç kaçamadım ve saklanamadım
I won't compromise
-uzlaşmayacağım
�Cause I'll never know
-çünkü asla tanımayacağım
I'm gonna close my eyes
-gözlerimi kapatacağım
I can't watch the time go by
-zamanın geçtiğini izleyemem
I won't keep it inside
-onu içerde tutmayacağım
Freak out, let it go
-çılgına döndür ve gitmesine izin ver
Just freak out, let it go
-sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver
You don't always have to do everything right
-daima herşeyi doğru yapmak zorunda değilsin
Stand up for yourself
-kendin ayağa kalk
And put up a fight
-ve bir mücadele et
walk around with your hands up in the air
-ellerini havaya kaldır ve dolaş
Like you don't care
-takmıyormuş gibi
Cause I'm alright, I'm fine
-çünkü iyiyim ,rahatım
Just freak out, let it go
-sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver
I'm gonna live my life
-hayatımı yaşayacağım
I can't ever run and hide
-hiç kaçamadım ve saklanamadım
I won't compromise
-uzlaşmayacağım
Cause I'll never know
-çünkü asla tanımayacağım
I'm gonna close my eyes
-gözlerimi kapatacağım
I can't watch the time go by
-zamanın geçtiğini izleyemem
I won't keep it inside
-onu içerde tutmayacağım
Freak out, let it go
-çılgına döndür ve gitmesine izin ver
On my own
-benim üstümde
Let it go
-gitmesine izin ver
Yeah, yeah, yeah
-evet, evet, evet
Just let me live my life
-sadece hayatımı yaşamama izin ver
I can't ever run and hide
-hiç kaçmadım ve saklanmadım
I won't compromise
-uzlaşmayacağım
Cause I'll never know
-çünkü hiç tanımayacağım
I'm gonna close my eyes
-gözlerimi kapatacağım
I can't watch the time go by
-zamanın geçtiğini izleyemem
I won't keep it inside
-onu içerde tutmayacağım
Freak out, let it go
-çılgına döndür ve gitmesine izin ver
Gonna freak out, let it go
-çılgına döndürüp gitmesine izin vereceğim
Gonna freak out, let it go
-çılgına döndürüp gitmesine izin vereceğim
You lied to me
Bana yalan söyledin
You looked me in the eye
Gözlerimin içine baktın
It took me by surprise
Bu beni şaşırttı
Now are you gratified?
Şimdi memnun musun?
You cried to me
benim için ağladın
LaLaLaLaLaLa
Don't turn around,
Etrafta dönme
I'm sick and I'm tired of your face
Bıktım ve usandım yüzünden
Don't make this worse
Daha kötüsünü yapma
You've already gone and got me mad
Zaten gittin ve beni deli ettin
It's too bad I'm not sad, it's casting over,
Çok kötü, üzgün değilim, atlatıyor
It's just one of those things, you'll have to get over it.
o şeylerden birini atlatacaksın
When I was feeling down, you'd start to hang around,
Düştüğümü hissediyorken , sen etrafına asılmaya başlayacaktın
And then I found your hands all over me,
ve sonra, senin ellerini üzerimde buldum
And that was out of bounds, you filthy rotten hound,
ve o sınır dışındaydı,seni pis ,b*ktan köpek
It's badder than it sounds, believe me,
kendisi sesinden daha iyi ,inan bana
LaLaLaLaLaLa
Don't turn around,
Etrafta dönme
I'm sick and I'm tired of your face,
Bıktım ve usandım yüzünden
Don't make this worse,
Daha kötüsünü yapma
You've already gone and got me mad,
Zaten gittin ve beni deli ettin
It's too bad I'm not sad it's casting over,
Çok kötü, üzgün değilim, atlatıyor
It's just one of those things you'll have to get over it.
o şeylerden birisini atlatacaksın
Hey yeah, you gotta get over, hey yeah, you gotta get over it.
hey evet, atlatacaksın , hey evet , onu atlatacaksın
Too bad I'm not sad it's past and over,
Çok kötü üzgün değilim o geçti ve bitti
Just one of those things you'll have to get over it.
Onlardan birini atlatacaksın
Ugh
öf
Don't turn around,
Etrafta dönme
I'm sick and I'm tired of your face,
Bıktım ve usandım senin yüzünden
Don't make this worse,
Daha kötüsünü yapma
You've already gone and got me mad,
Zaten gittin ve beni deli ettin
Don't turn around,
Etrafta dönme
I'm sick and I'm tired of your face,
Bıktım ve usandım senin yüzünden
Don't make this worse,
Daha kötüsünü yapma
You've already gone and got me mad,
Zaten gittin ve beni deli ettin
Too bad I'm not sad it's past and over,
Çok kötü üzgün değilim geçti ve bitti
Just one of those things you'll have to get over it.
O şeylerden birini atlatacaksın