Çatak 645’te yöreye gelen Araplar tarafından kurulmuştur. Daha sonra Bizans İmparatorluğu’ nun eline geçen Çatak 1071 Malazgirt Meydan Muharebesiyle Anadolu’ya gelen Türkler tarafından fethedilmiştir. Selçuklu Devleti’nin idaresinde bir müddet kaldıktan sonra 1100 yılında Sökmenli Devlet’ inin yönetimine geçmiştir. 1243 Kösedağı Savaşı ile Moğol istilasına uğramış olan Çatak 1350 yılından sonra Hakkari Beyliği’nin eline geçmiştir. Timur’un Anadolu Seferine kadar Hakkari Beyliği’nin idaresinde kalan ilçe daha sonra İran’da bulunan Safevi Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir. 1548 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı Devleti’nin hakimiyeti altına girmiştir.
Çatak Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1830’lu yıllarda büyük bir kasaba haline getirilmiş olup, uzun süre Hakkari Derebeyliğine bağlı olarak kalmıştır. İlçenin eski adı ŞAĞI HAKKARİ olup, 1865 yılında İlçe teşkilatına kayıt edilirken ŞİTAK adını almıştır. Cumhuriyet İdaresi kurulduktan sonra İlçenin adı Çatak olarak değiştirilmiştir.
1914-1915 yıllarında Çatak ilçesi Rus işgaline uğramıştır. İmparatorluk zamanında Şark Vilayetlerinin birçoğunda olduğu gibi Çatak merkez ve köylerinde azınlık halinde Ermeniler yaşamaktaydı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında ( 1914-1915 ) Van Vilayeti ve civarı Ruslar tarafından işgal edilince Çatak İlçesi’ de bu işgalden kurtulamamıştır. İşgal sırasında Ruslarla birlik olan Ermeniler, Rusların himayesi ile Türklere çok zulüm ve işkence yapmış, bir çok Türk’ü şehit etmişlerdir. Bu nedenle o zamanlarda Ermenilerin saldırısına biraz olsun karşı koymak için belli sayıdaki Çatak’ lı Türk, şimdiki Karşıyaka ile Alaçam Mahallelerini inşa ederek İlçe merkezini işgal eden Ermenilerin İlçeyi terk etmeleri için zemin hazırlamışlardır.
1917 yılında Rusyada çıkan ihtilal ile Çarlık idaresi devrilip yerine Bolşevik idaresi kurulunca, Rusya yurdumuzdaki askeri birliklerini çektiği sırada Ermenilerin bir kısmı İran’a bir kısmı Rusya’ya, bir kısmı da Irak’a olmak üzere İlçemizi terk etmişlerdir.
İlçemizin sınırlarında tarihi eser olarak üç kemer köprü vardır. Bu köprülerden birisi ilçenin içerisinde olup Sortkin Çayı üzerinde geçit vermekte ve halen kullanılmaktadır. Diğer iki köprü “Holkan ve Zırıl” Norduz Deresi üzerinde olup, dere üzerinde halen geçit veren yerlerdir. Köprülerin Selçuklulardan kaldığı sanılmaktadır. İlçe mıntıkasında Milattan önce 330 senesinde Doğu Hun İmparatorluğu’nun Alanlılar’ın Kuzey Kafkasya’daki yerlerini almaları üzerine gerek Alanlılar ve gerekse Orta Asya’daki dağlık mıntıkada bulunan “Artuş Şehri” civarındaki yerleri Doğu Hunlar’ın eline geçen Türk aşiretleri, Hunlar ile birlikte Mezopotamya'ya gelmişlerdir. Öz vatanları olduklarını söyledikleri Kuzey Kafkas ve Artuş Şehri ile iklim ve doğa şartları aynı olan İlçemizin Narlı Nahiyesi mıntıkasına o zaman geldikleri ve Alanlılar ile Artuş aşiretleri olarak yerleştiklerini ve halen Alanlılar Yaylası olan Tırşın’de büyük taşlar üzerine yapılmış ağaç resimlerine ilaveten bu ağacın dalına ön ayağını uzatmış keçi resmi ile taş üzerindeki keçinin arkasında kurt resmi bulunan birkaç taş eser ile atalarını izaha çalışmışlardır. Bu taşlar üzerindeki resimlerin dedelerinden (Atalarından) kalma eserler olduğunu söylemektedirler.