Bir Gün Hz. Musa Ibadetini Bitirdikten Sonra Bir Ağacin Altina Oturur.
Hemen Yakinindaki çeşmeyi Seyrederken
Atli Bir Savaşçinin çeşmeye Geldiğini Görür.
Savaşçi Su Içmek Için Eğildiğinde Boynundaki Altin Kesesi Islanmasin Diye
çikarir çeşme Başina Birakir.
Suyunu Içtikten Sonra Altin Kesesini Unutur Ve Yoluna Devem Eder.
Hemen Arkasindan Hoplaya Ziplaya Bir çocuk Gelir.tam Su Içeçekken Altin
Kesesin Fark Eder Ve Hiç Düşünmeden Alir.ve Uzaklaşir.
çocuğun Arkasindan çok Yaşli Bir Ihtiyar Inleyerek Su Içmeye Gelir.
Bu Arada Altin Kesesini Su Başinda Unutan Savaşçi Keseyi Almak Için
çeşmeye Doğru Yaklaşir.
Fakat çeşme Başinda Hiç Bir şey Bulamaz.
Yanindaki Yaşli Adamin Boğazina Sarilir Ve Altin Kesesini Vermesini Ister
Ihtiyar Ne Kadar Ben Almadim Dese De Savaşçiyi Ikna Edemez.
Iyice Sinirlenen Savaşçi Kilicini çeker Ve Yaşli Adami Orcikta öldürür.
Olan Biteni Gören Musa ‘’ey Rabbim Bu Nasil Bir Adalettir’’der
Ben Hiç Bir şey Bilmiyiyorum.
Senin Işine Sual Olmaz Ama Ben Anlamadim Der.
Bu Isyana Benzer Açiklikta Ki Sözlere Karşilik Rab şöyle Seslenir.
‘’ey Musa Ben Sana Benim Işlerimi Anlayacak Kadar Akil Vermedim Ki Sen
Benim Hakkimda Yorum Yapiyorsun.
Ama Kalbinin Yatişmasi Için Gerçek şudur.
Savaşçi O Küçük çocuğun Babasinin Malini Yağmalamişti.
ölen Ihtiyar Ise Gençliğinde çok Güçlü Bir Adamdi Ama Bir Hiç Uğruna Bir
Köylüyü öldürmüştü.
O Ihtiyari öldüren Savaşçi Işte O Köylünün Oğludur’’
Ey Benim Gafil Kulum şimdi Tövbe Et çünki Benim Adaletim Işte Bu Kadar
Açiktir