"Yıllarca ne paralar kazandım; ama bu paranın tadını alamadım. Şimdi başımı sokacak bir evim bile yok. Benim sonum gençlere ibret olsun."
Bu sözler bir dönemin sinema oyuncusu ve ses sanatçısı Tülin Tan´a ait. Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Gönül Yazar, Müslüm Gürses, Kemal Sunal gibi isimlerle çalışan Tan şimdilerde huzurevinde yalnız bir hayat sürüyor. 48 yaşındaki Tülin Tan 6 yıl önce beyin enfarktüsü geçirip sol tarafı felç olunca sığınacak kimse bulamamış. 9 ay önce de Darülaceze´nin kapısını çalmış. Günlerini Siirt battaniyesi örerek geçiren Tülin Tan ´Popstar olacağız´ diye geceler boyu otel önlerinde kuyrukta bekleyen gençleri; gece alemindeki gencecik kızları yaşlı gözlerle izlediğini söylüyor. "Bana inanın felçli yaşamak o hayattan daha iyi. Kolay para kazanma yolunu seçmeyin. Alın teriyle para kazanmak gibisi yok. Yoksa sonunuz benim gibi olur. Ben sizler için bir ibretim." diyen Tülin Tan, yaşadıklarını bir cümleye sığdırıyor: "Ben yaşadığım hayatın bedelini ödüyorum."
Tülin Tan, kendi deyimiyle ´roman gibi bir hayat´ yaşamış. Fındıkzade´de dünyaya gelen Tan, 15 yaşında sevdiği gençle evlenmek için okulunu terk etmiş. Bir yıl sonra anne olmuş, ancak eşiyle anlaşamayınca 2 yıllık evliliğini bitirmek zorunda kalmış. O dönem işi olmadığı için kızını babasına bırakmış. Para kazanmak için Fatih´te bir mağazada tezgahtar olarak işe başlamış. 19 yaşında Saklambaç Gazetesi´nin düzenlediği fotoroman kraliçesi yarışmasında birinci olunca hayatı değişmiş. Ünlü şarkıcılarla Maksim, Çakıl, Gar, Aşiyan gazinolarında sahneye çıkmış. Seda Sayan´la Harika Avcı, Tan´ın alt kadrosuymuş. 1970´li yılların sonuna kadar ailesiyle birlikte yaşayan Tan, birkaç fotoromanda oynadıktan sonra ailesinden ayrılmak istemiş. Gazete ilanından bulduğu ev, dönemin erotik film yıldızı Figen Ay´ın evi çıkmış. Tan, "Figen abla her gün gazetecileri eve çağırıp fotoğrafımı çektiriyordu. O dönemler sinemada yeni yüzlere ihtiyaç olduğu için herkes peşimde aç kurt gibi dolaşıyordu. Gazeteciler çektikleri fotoğrafları pazar gazetelerinde kullanıyorlarmış. Ama benim haberim yoktu." diyor.
Tan, o dönemde yine erotik filmlerde oynayan Zerrin Egeliler´le tanışınca bütün hayatının karardığını anlatıyor. Tezgahtarlıktan aldığı para ev kirasını bile ödemeye yetmeyen Tan, Egeliler´in "Film işinde iyi para var. Lüks bir hayat seni bekliyor." sözlerine aldanmış. 1980´li yılların sonuna doğru gidişatını beğenmeyip ayrılsa da gece hayatı ve alkol kanına işlemiş. Tan, çevirdiği filmlerden para kazanmamış. Şarkıcılığa başladığında kazandığı paralarla da lüks bir hayat yaşamış. Çalıştığı yıllarda 5 yıl para biriktirip, sonra işi bırakmayı planlayan Tan, o beş yılın felç geçirene kadar gelmek bilmediğini aktarıyor. Sahne dünyasının çok ışıltılı olduğunu, bir kere girdiğinde insanı mıknatıs gibi içine çektiğini ifade eden Tan şöyle konuşuyor: "Bu işten para kazanmak çok kolay. Ama kazanılan para beddualı gibi. Hiç kimseye yar olmuyor."
Tülin Tan 2 yaşında terk ettiği kızını 22 yıl sonra bulmuş. Telekom´un 118 bilinmeyen numaralardan kızının telefon numarasına ulaşmış. Kızıyla buluştuğunda ne o kızına ´kızım´ diye sarılabilmiş, ne de kızı ona ´anne´ diyebilmiş. Tan, "Geçen gün telefonda ziyaretime gelmesini, onu özlediğimi söyledim. Bana, ´Aklıma gelirsen gelirim.´ dedi. Çok zoruma gitti. Ama ona da suç bulamıyorum. Onu para için ben terk ettim." derken gözyaşlarına hakim olamıyor
__________________
Üyeye Bela gelmez Admin Kızmadıkça,Admin Sinirlenmez Üye Azmadıkça
Ne kadar kibirli dursa da Bardağın önünde eğilir çaydanlık Öyleyse bu büyüklenme niye? Bu kibir bu gurur niçin? Mütevazi ol, hatta bir adım bile geçme gurur kapısından; Bardağı insan bunun için öper daima alnından…
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez...