Günün birinde üç erkek ormanda yürürlerken karşılarına büyük ve vahşi bir
nehir çıktı. Ama erkeklerin, nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri
gerekiyordu. Peki bunu nasıl başaracaklardı .
Birinci erkek dizlerinin üstüne çöktü ve Tanrıya dua etti Tanrım, lütfen
nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ver Tanrı ona uzun kollar ve
Güçlü bacaklar verdi Böylece nehrin karşı kıyısına geçebildi Ancak bunun
için 2 saat boyunca dalgalarla boğuştu ve neredeyse 34 kez boğulma
tehlikesi geçirdi. Ama başarmıştı.
Bunu gören ikinci erkek de Tanrıya dua etti Tanrım Lütfen nehrin karşı
kıyısına geçebilmem için bana güç ve gerekli aracı ver Tanrı ona bir tekne
verdi ve o da nehrin karşı kıyısına geçmeyi başardı, ancak birkaç kez
teknenin alabora olma tehlikesiyle karşılaştı...
Tüm bu olan bitenleri izleyen üçüncü erkek de dizlerinin üstüne çöktü ve
Tanrıya yalvardı Tanrım lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana
güç, araç ve zekâyı ver Tanrı erkeği bir kadına dönüştürdü Kadın haritaya
baktı... Nehrin biraz yukarısına doğru yürüdü Ve köprüden karşıya geçti
Kadınlar, matematiğe çok yatkındır. Çünkü yaşlarını ikiye bölerler. Satın aldıklarının fiyatlarını ikiyle çarparlar. Kocalarının maaşlarını üçe katlarlar. Arkadaşlarının yaşlarına da en az elli yıl ilave ederler. (Austen)
Kadınlar, matematiğe çok yatkındır. Çünkü yaşlarını ikiye bölerler. Satın aldıklarının fiyatlarını ikiyle çarparlar. Kocalarının maaşlarını üçe katlarlar. Arkadaşlarının yaşlarına da en az elli yıl ilave ederler. (Austen)