Hz. İsa Aleyhisselam, Allah'ın insanları doğru yola çağırmakla görevlendirdiği seçkin bir kuldur... Tıpkı diğer tüm peygamberler gibi!
Bu mübarek insanın yaşamı, doğumundan Allah Katına alınmasına kadar Allah'ın takdir ettiği mucizelerle doludur.
Hz. İsa, Allah'ın izniyle, hastaları iyileştirdi, ölüleleri diriltti, cansız çamura can verdi...
Bir mucize daha var ki, iki büyük İlahi dinin inananları, sabırsızlıkla bu mucizenin gerçekleşmesini bekliyor, o kutlu güne hazırlanıyorlar:
Hz. İsa yeryüzüne yeniden gelecek!
Hz. İsa'nın gelişi, Allah'ın tüm insanlığa verdiği bir nimet ve lütuftur. Çünkü onun gelişiyle birlikte, dünya üzerindeki tüm kargaşa son bulacak, Kuran ahlakı dünyaya hakim olacak, her bakımdan üstün bir dönem yaşanacaktır.
İnananlar olarak yapmamız gereken ise, bu güzel gün için en iyi şekilde hazırlanmak ve yeryüzüne ikinci kez gelecek olan bu mübarek peygamberi en güzel şekilde karşılamaktır.
Nitekim Allah biz Müslümanlara, Hz. İsa'ya yardımcı olan havariler gibi olmamızı emretmektedir:
Ey iman edenler, Allah'ın yardımcıları olun: Meryem oğlu İsa'nın havarilere: "Allah'a yönelirken benim yardımcılarım kimlerdir?" demesi gibi. Havariler de demişlerdi ki: "Allah'ın yardımcıları bizleriz." Böylece İsrailoğullarından bir topluluk iman etmiş, bir topluluk da inkâr etmişti. Sonunda Biz iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik, onlar da üstün geldiler. (Saff Suresi, 14)